Bölüm 4

129 8 34
                                    


Keiji sevgililerine anlatmamıştı olayı. Tetsuro aslında söylemesini beklerdi. Çünkü takip eden günler gerçekten de biraz durgun bir hali vardı.

"Bro" balkonda sigara içerken Bokuto yanına geldi.

"Gelsene Bo."

"Sana bir şey sormam gerekiyor."

"Sor."

"Keiji'de bir gariplik var mı sence?"

"Ah sanmıyorum." dedi içi suçlulukla burkulurken.

"Yani geçen haftadan beri biraz, yani değişik."

"Bilmiyorum ki. Ne dedi, sormadın mı?"

"Sordum. Geçiştirdi beni."

"Ne dedi?"

"Yorgunum falan dedi. Genel olarak biraz uzak duruyor bizden sanki."

Mutfakta yemek yapan arkadaşına baktı, elinde değildi belki de verdiği tepki. "Biraz daha zaman ver ona, bence bu dönem düşündüğünden hızlı başladı. Derslerim ağır falan diyordu. Ödevleri çok sürekli yazmaya çalışıyor."

"Tamam sana bir şey anlatırsa söyle bana."

"Tamam." tekrar kalbinde o sıkıntıyı hissetti.

"Sağol bro." omzuna vurdu. Ona gülümseyip içeri girdi.

Tetsuro Keiji'yle konuşmak istiyordu. Bokuto'ya böyle yalan söylemek istemiyordu. Tabii ki ona düşmezdi Keiji'nin sorununu anlatmak ama kendi söylemeliydi. Bokuto'nun gidip ona sarıldığını gördü. Sırtından sarılınca Keiji gülümseyip kollarında döndü, dudaklarını öptü. Aslında gayet normal davranıyordu ama Kei'nin de göz ucuyla onları izlediğini fark etti. Belki de o da fark etmişti durgunluğunu. O gün Bokuto hakkında söylediklerini düşündü, istemeden çıkıvermişti ağzından. Bokuto bir taşı bile, beni bile, kendine aşık edebilir. İçini çekti, öyle güzel ilgileniyordu ki sevgilisiyle. Kucağına almış dans ediyorlardı şimdi. Bir sigara daha yakıp başını çevirdi. Hayal kurmaya hakkı yoktu onun.


Birkaç gün geçmişti. Bokuto hala gözlemliyordu sevgilisini. Üçü okuldan çıkıp onu almışlardı. Yemek yedikten sonra eve gideceklerdi. Hepsi çok yorgundu yemek hazırlamakla uğraşmak için.

Bir kafeye oturup yemek siparişlerini verdiler. Bir yandan da birbirlerine yaptıklarını anlatıyorlardı gün içinde. Yemekleri bitmek üzereydi.

"Keiji?" biri yaklaştı. Bokuto sevgilisinin bir anda bembeyaz olduğunu fark etti. Ayağa kalktı hemen.

"Ne istiyorsun?"

"Sadece selam vermek istedim."

Keiji öne doğru eğilmişti "İstemiyorum dedim nesini anlamıyorsun?" sessiz olmaya çalışıyordu, onların duymasını istemiyor gibiydi.

"Yanlış bir zamanda mı geldim?" dedi çocuk çekingence onlara selam verdi.

"Bak her zaman yanlış senin için tamam mı? Şimdi git."

Bokuto dayanamayıp kaktı çok merak etmişti. Sevgilisinin sesinin titrediğini duyabiliyordu. "Bir sorun mu var?" dedi gülümseyerek. Keiji onun elini tuttu hemen. Terlemişti eli, buz gibiydi. "Hayır arkadaşım gidiyordu."

O sırada ileri masadan biri seslendi "Kenjiro hadi gitmemiz gerekiyor."

"İyi akşamlar size." dedi çocuk. "Sonra görüşürüz." Bokuto hala duyduklarını anlayamıyordu. Kenjiro mu demişti? Sevgilisi titreyerek masaya oturdu tekrar.

Kintsukuroi ✨Where stories live. Discover now