Bölüm 20

92 7 6
                                    


Tetsuro odasında çalışıyordu. Keiji ve Bokuto birbirlerinin kollarına nadiren beraber geçirebildikleri vaktin tadını çıkarıyorlardı.

"Bo?"

"Bebeğim?"

"Konuşalım mı şimdi?"

"Şimdi mi? Tatlım o bu aralar çok yoğun."

"Ama gece bir yerlere gidip duruyor. Sana anlatıyor mu?"

"Hayır."

Üçü de birkaç kere onu ağlarken bulmuşlardı koltukta. Sabaha karşı geliyordu. Alkol ve sigara kokusu sinmiş oluyordu üzerine. Onun bu tür kokulardan nasıl hoşlanmadığını düşününce endişeleniyordu. Çoğu zaman çok üzgün görünüyordu, ağlıyordu onların yanında. Teselli edip sakinleştiriyorlardı. Hatta ne zaman dışarı çıksa biri gönüllü olup beklemeye başlamıştı onu. Sakinleştikten sonra özür diliyor odasına gidip uyumak yerine çalışıyordu. Ne zaman ya da ne kadar uyuduğunu bilmiyorlardı. Sabah çoğunlukla balkonda sigara içiyordu onlar uyandıklarında.

"Bana da bir şey anlatmıyor. Doğru düzgün uyumuyor."

"Pek yemek de yemiyor bu ara."

"Belki bu beste süreci böyledir ama bilmiyorum, artık toplanmak zorunda. Endişelendiriyor beni."

"Geçici bir süreç bu, anlayış göstermek zorundayız."

"Haklısın." içini çekti. Sevgilisinin göğsüne gömdü başını. Onun da birazcık huzurlu hissetmesini öyle çok istiyordu ki.


Tetsuro içini çekip son notalarını karaladı taslaklarına. Eseri bitmişti sonunda. Nasıl hissettirdiğine emin olmak ve son hataları düzeltmek için tekrar tekrar çaldıktan sonra hocasının evine gitti.

Birkaç saat orada kaldı. Gerekli düzenlemeleri yapıp notaları bilgisayarda yazdılar. Yarışma kuruluna gönderdiklerinde Tetsuro derin bir nefes aldı. Aylardır üzerinde baskı kuran bu işten kurtulmuştu. Rahatlayacağını sanıyordu ama duygusal yükü geçmemişti. Eser kalbinde bir ağırlık yaratıyordu.

Hocasının evinden döndüğünde saat gece yarısını çoktan geçmişti. Keiji'nin onu beklediğini gördü. Bakışları kırgın ve yorgundu.

Çıkmadan onlara haber vermemişti. Nerede olduğunu bilmiyorlardı "Hocamdaydım." dedi sessizce. Keiji'nin nedense rahat bir nefes aldığını gördü.

"Öyle mi?"

"Evet." Koltuğa çöktü. Dünya'daki tüm acıları yüklenmiş gibi hissediyordu. Kalbinde garip bir ağırlık vardı. Bitirdiği için rahatlamıştı ama çok fazla şey hissediyordu aynı anda. "Eserim bitti." dedi sessizce sonra birden hıçkırıklara boğuldu. Belki de Keiji'nin yanında olmanın verdiği rahatlıktı bu. Arkadaşı ona hemen sarıldı.

"Tetsu, harikasın. Aferin sana." Sırtını okşadı yavaşça.

"Ç-çok zordu Keiji duygusal yükü çok fazla."

"Biliyorum, biliyorum tatlım." onun bu sevgi dolu sözleri ona iyi geliyordu. "Ama sana iyi gelecek, iyileşiyorsun. Bak biz de hep yanındayız."

Alnını öptüğünü hissetti. Minnettardı bu sözler ve bu öpücükler için. "Artık daha iyi hissedeceksin."

"Bana çok kızıyorsun değil mi?"

"Kendini üzdüğün için, sana göre olmayan şeyleri başka duyguları bastırmak için benimsemeye çalıştığın için biraz kızıyorum. Ama sen benim en iyi arkadaşımsın Tetsu. Sana kızmam seni bırakacağım anlamına gelmiyor. Sana kendini bulmada yardım etmek benim görevim."

Kintsukuroi ✨Where stories live. Discover now