Bölüm 91. Sarah ve bebeği.

47 1 0
                                    


Ertesi gün akşamüzeri, Ketrin hanım, Sude ve Badi'yle vedalaşmak üzere herkes hava alanındaydı. Ketrin hanım ve Sude herkesle vedalaşıp Amerika'ya gitmek üzere uçağa binerken, Amerika'da sabah saatlerinde Türkiye'ye gelmek için uçağa binen biri vardı. Bu genç ve güzel bir bayandı.

Üç gün önce Türkiye'de Dağlaroğlu holdinge iş başvurusu yapmış ve kabul edilmişti. bu güzel bayan oldukça kariyerli c v sine  ramen iş talebine "ne görev verirseniz, kabulümdür" diye yazmış, insan kaynakları bölümünün müdürünün dikkatini çekmiş ve ceo Aziz beye gösterilmişti. cv yi gören Aziz bey şaşırmıştı. cv deki genç kadını, ham madde aldıkları şirketin ismiyle aynı olmasından dolayı çok iyi biliyordu.

Aziz bey, Newyork'taki resital opera gecesi genç kadını Mert'le beraber görmüş, onların aralarındaki kavuşulmaz aşktan haberi olmuştu.

Bir yandan genç kadının cv sine bakıyor, bir yandan da Mert'e söyleyip söylememe konusunda karar veremiyordu. sonra bir karar verdi. Genç kadının onlardan iş istediğini Mert'e söylemeyecekti. Eğer genç kadının İstanbul'a geleceğinden Mert'in haberi olursa, gurur yapıp izin vermemesinden korkuyordu.

Aziz bey, insan kaynakları müdürüne, genç kadını işe almasını ama kesinlikle Mert beyin haberi olmamasını söyledi.

Uçağa bindiğinin ertesi günü genç bayan uçaktan inmiş, İstanbul'a ayak basmıştı. Onu karşılamaya hiç kimse gelmemişti. Eline bavulunu alıp bir Taksiye bindi ve kalacağı otele gitti. Bavulunu otele bırakıp üzerine resmi bir kıyafet giydi. Tekrar bir Taksiye binip Dağlaroğlu holding merkez binasına gitti ve içeriye girip insan kaynakları bölümüne gitti.

İnsan kaynakları müdürü, genç bayana, ertesi gün iş başı yapması gerektiğini ve çalışacağı bölümü göstermişti.

Genç kadın, ertesi gün iş başı yapacağı holding ten dışarıya çıkıp, tekrar holding binasına baktı, gülümsedi. O artık çok güçlü ve ne istediğini bilen bir kadındı.

O Mert'i istiyordu ve Mert'in tüm yakınlarının onu kabul edebileceği bir şekilde istiyordu. Kocasıyla anlaşmalı olarak ayrılmış, ailesi tarafından İstanbul'da yaşamasına karar verilmişti.

Genç kadın o gece Mert'in arabasının pesinden koşarken, tüm ailesinin kalbi acımış, kızlarının böylesine aşık olup aşkından ayrı kalmasına dayanamamışlardı.

O gece anlaşmalı evlendiği kocası hemen bir boşanma dilekçesi yazmış ve genç kadına vermişti ona " İstanbul'a git orada yaşa, mutlu yaşa" demişti.

Ertesi gün sabah saatleri,

Genç kadın, Dağlaroğlu holding te çalışmaya başlamıştı. Çalıştığı bölüm Mert'in odasının iki alt katındaydı. 

Mert o sabah geç uyanmıştı. Oldukça mutsuzdu. Sevdiği kadının özlemi bütün gece ağır basmış uyuyamamıştı. Uyuduğunda sabah saatleriydi.

Annesi ona kahvaltı yapıp yapmayacağını sordu?

Mert " yok anne, kahvaltı istemiyorum"

Mert ağır ağır giyindi. Üzerindeki burukluk, yüzündeki mutsuzluk, herkes tarafından fark ediliyordu.

Evden çıktı, sahile inerken bir Taksi'ye bindi maslaktaki holding binasına gitti.

Mert, holdingteki odasına girdiğinde neredeyse öğle yemek saati olmak üzereydi.

Ceo aziz bey sekreterine, Mert bey geldiğinde bana haber ver demişti.

Genç sekreter hızlı adımlarla Aziz beyin odasına girdi ve Mert'in odasında olduğunu Aziz beye söyledi.

SEFİL PİYANİST, Kırmızı piyano, TAMAMLANDI.Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang