BÖLÜM 18.. BULUŞMA..

377 27 2
                                    


Ertesi gün. Mert yine şık giyinip Aziz beyle buluşmaya erken gitti. O Aziz beyi tanımıyordu. Aziz bey onu tanıdığını söylemişti. Tramvay durağında beklerken, uzun boylu, iri yapılı, yaşlı bir adamın, ona yaklaştığını gördü.

Aziz bey merte elini uzatıp " Merhaba ben Aziz Akmanoğlu"

Birlikte tokalaştılar.

Mert, Aziz beye "Sizi tanıdığıma memnun oldum"

Aziz beyde aynı şekilde karşılık verdi. Sonra Aziz bey Mertin koluna girdi. Elmadağ istikametine doğru yürüyerek, piyanistin çalıştığı otelin kapısından içeriye girdiler.

Gelin kuşağı, balo salonunda, bir masa ayrılmıştı. Birlikte masanın kenarındaki sandalyelere oturdular. İçerideki tüm garsonlar Mertin yüzüne bakınca gülümsüyor, ona selam veriyorlardı.

Şef garson yanlarına gelip saygıyla " Hoş geldiniz efendim"

Mert "Hoşbulduk"

Aziz bey " Bize iki kokteyl getirin, Yemeklerimizi sonra yiyeceğiz.

Şef " Başüstüne efendim"

Şef gittikten sonra, Mert " Aziz bey. Buradaki çalışan arkadaşlar sizi çok iyimi tanıyor? hepsi güler yüzlü"

Aziz bey "Hayır sizi çok iyi tanıyorlar"

Mert ,Aziz beyin cevabına bir anlam verememişti . İki gündür sürekli şaşkınlık yaşıyordu. Gelin kuşağı balo salonu bu akşamda tamamen doluydu. Mert. kırmızı piyanoya yan oturuyordu. Piyanoya çok fazla dikkat etmemişti.

Şef garson. kokteylleri getirip uzaklaştı.

Birkaç dakika sonra kırmızı piyano çalmaya başladı. Önce hafif melodilerle başlayan piyanist.Oğlunun karşısında oturmasının verdiği hazla yine harikalar yaratmaya başlamıştı.

 Mert böylesine harika çalan piyaniste bakmak için başını sola çevirdiğinde şok oldu. Annesinin resimdeki gösterdiği adam piyanoyu çalıyor ve bütün masalardaki insanlar çıt çıkarmadan onu dinliyordu.

Mertin yüzü kızardı, önündeki kokteylden bir yudum aldı. Aziz bey hiç konuşmadan zevkle piyanisti dinliyordu.

Piyanist bir süre sonra ellerini piyanonun üzerinden çekti. Mert orada bulunan insanların onu çılgınca alkışlayıp bravo diye bağırışlarını duyuyordu.

Piyanist mikrofonu eline alıp konuşmaya başladı " Sevgili mi misafirler. Bugün benim için çok önemli bir insan aramızda. Onun varlığı beni mutlu ediyor. Tek isteğim yıllar önce yaptığım hatadan dolayı beni af et etmesi" diyerek mikrofonu bıraktı.

Mert babasının onun için söylediklerini anlamış yüzü kıpkırmızı olmuştu.

Piyanist ağır adımlarla Aziz bey ve Mertin bulunduğu masaya ilerledi.Masanın yanına geldiğinde elini uzatarak " Hoş geldiniz Mert bey"

Mert ayağa kalktı " Hoş bulduk Yiğit bey masamıza buyurmaz mısınız"   

Piyanist Merte teşekkür ederek, Aziz beylede, tokalaştıktan sonra sandalyeye  oturdu.

Peşinden şef garson hemen geldi " Ne alırsınız oğuz bey?"

Oğuz bey demesi, Mertte şaşkınlık yaratsada yavaş yavaş alışıyordu.

Piyanist " Tahsinciğim ben uzun zamandır içki içmedim, bu gece içmek istiyorum, iyi bir kırmızı şarap getirirmisin. ma masayada ne getireceğini sen bilirsin. Aziz bey ve Mert bey, ne içmek isterler bilemem.

Mert " Teşekkürler ben kokteyl içiyorum"

Aziz bey " Ben şaraptan içerim"

Şef Tahsin masadan uzaklaştı. Masada bir süre sessizlik oldu.

Sonra Aziz bey, söze girdi " Mert bey sizin patronluğunuz, size biraz emrivaki gibi gelmiş olabilir, sıkılmış strese girmiş olabilirsiniz, ama merak etmeyin, benim elim ayağım tuttuğu sürece yanınızda olacağım. Ben büyük dedenizin, kırk yıllık, müdürü ve dostuydum. Birlikte o şirketi yükselttik. Zaman içerisinde sizinde her şeyi öğrenip bu görevi layıkıyla yapacağınızdan eminim.

Birkaç dakika sonra şef Tahsin şarabı getirip kadehlere doldurdu. Diğer genç iki garsonda masaya yiyecek ve meze getirmişlerdi. O sırada masaya Tokatlı ve Recepte geldiler.

Mert, Tokatlı ve Receplede tanıştıktan sonra, garson genç iki kadeh dağa getirdi onlarada şarap doldurdu.

Piyanist kadeği eline alıp konuşmaya başladı " Bu gün benim için çok ö önemli bir gün. Oğlumla yan, yana aynı masada oturmak beni mu mutlu etti. Siz do dostlarımın da burada olması çok güzel kadehimi hepimize kaldırıyorum.

Mert, o gece babasını ve onun arkadaşlarını tanımıştı. Aziz beyin oldukça yaşlı ve tecrübeli olması onu rahatlatmıştı. Gece bitince Merti, otelin önündeki bir Taksi ile evine gönderdiler.

Aziz beyde bir Taksi ile evine gitti. Diğer üç arkadaş yürüyerek Beyoğlundaki evlerine gittiler.


SEFİL PİYANİST, Kırmızı piyano, TAMAMLANDI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin