Bölüm 50..Kucağıma Oturan Kediyi Sevdim.

455 16 45
                                    

İki ayrı Taksi'ile otele dönen piyanist ve Tokat'lı kendi odasına Mert ve Recep'te kendi odalarına çekilmişti.

Piyanist i uyku tutmamıştı. Oda'da duran koltukta oturmuş, Şehrin ışıklarına bakıyordu. Sonra yerinden kalktı sandalye'nin üzerinde asılı duran ceketinin, iç cebine elini soktu içinden kartvizitleri ve adres kağıtlarını dışarıya çıkardı.

Mert'e dağa önce yazdırdığı, kaldığı evin adresini yazan kağıdı eline aldı.

Diğer kartvizitleri ve adresleri tekrar ceketinin cebine soktu, elinde duran adres kağıdıyla şehrin ışıklarına bir dağa baktı, sonra içerdeki odaya geçti yatağa uzanmış Tokat'lı henüz uyumamıştı.

Piyanist " Ahmet abi, uyuyamadın galiba ?

Tokatlı " Gündüz uyuduk şimdi uyku tutmuyor"

Piyanist " Elimde kaldığım evin adresi var. Orayı merak ediyorum."

Tokatlı " Gidip bakalım o zaman"

Tokat'lı, uzandığı yataktan kalkıp tekrar giyindi. Mert ve Recebe haber vermeden otelden çıktılar, otelin önünde duran Taksi'lere binmediler, biraz yürüyüp yoldan geçen Taksi'lerden birine bindiler. Piyanist, Taksi'ciye gidecekleri adresi söyledi. Taksi'ci onları on dakika sonra istedikleri adrese getirmişti.

İki arkadaş Arabadan inip adreste yazan rezidansın kapısının önüne geldiler. Koridorda'ki küçük odasında oturan, siyahi kapı görevlisi önünde duran monitörde,Kapının önünde duran piyanist ve tokatlıyı gördü, heyecanla yerinden kalktı koşar adımlarla kapıya gitti ve kapıyı açtı.

Piyanist ve Tokat'lı kapıdan içeriye girdi. Siyahi adam büyük bir sevinç ve güler yüzle piyanistin elini sıktı ve ona sarıldı " Hoş geldiniz, piyanist bey sizi çok özledik ve çok merak ettik"

Piyanist, adamın sarılışından ve konuşmasından aralarının oldukça iyi olduğunu anladı, onu kırmamak için tanıyormuş gibi çok sıcak davrandı. Tokat'lı, piyanist pot kırmasın diye hemen elini uzattı ve otelde öğrendiği çat, pat İngilizcesiyle kendini tanışttı " Merhaba ben Tokat'lı Ahmet"

Siyahi adam, Tokatlıya elini uzattı ismini söyledi " Merhaba bende kapı görevlisi Benjamin"

Piyanistte adamın adını öğrenmişti, ona ismiyle hitap etti ve adama onu yeniden gördüğüne çok sevindiğini söyledi.

Adam, piyanistin sözlerinden oldukça memnun olmuştu.

Piyanist adama iyi nöbetler diyerek tokatlıyla asansöre bindi asansörün kapısı kapandıktan sonra pantolonunun cebinden adres kağıdını tekrar çıkarttı. Dairesinin bulunduğu katın numarasına bastı, üç dakika sonra dairesinin olduğu kata gelmişlerdi.

Asansörden indiler piyanist ve Tokat'lı daire kapısının önüne gelmişti. Piyanist cebinde duran anahtarı çıkarttı dairenin kapısını açtı el yordamıyla kapının kenarındaki ışığın anahtarına basıp girişteki koridorun ışığını yaktı önden içeriye girdi.

Tokatlı'da onun arkasından içeriye girdi, dairenin kapısını kapattı. Piyanist aynı hareketi önünde duran tüm kapıların yanlarındaki elektirik düğmelerine basarak ışıklarını açtı. Mutfağa, banyoya, yatak odasına baktılar. piyanist önden salonun içine girdi Tokatlı yerde duran el yapımı halıyı görünce durakladı, ayakkabılarına baktı, yere eğilip ayakkabılarının bağını çözdü.

Piyanist arkasını dönüp Tokatlıya baktı sonra bastığı yere baktı Ayakkabı'larıyla halıya bastığını fark etti. Tokatlıyı kızdırmamak için onun yanına gelip yere eğildi ayakkabılarının bağını çözdü.

SEFİL PİYANİST, Kırmızı piyano, TAMAMLANDI.Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora