(1) Kiminle Evli?

391K 25.5K 46.8K
                                    

Yazardan not: Bu bölümde Bige'nin Karun diye hitap ettiği kişi gerçek Karun değil, Karun'un adını kullanan biri.

İkinci not: Lütfen okuduğunuz bölüme oy verin ve sık sık satır arası yorumlarda bulunun. Bunlar beni motive eden şeyler.






Bige Saka.

"İnsan kimseyi tam bir teslimiyetle sevmemeliydi çünkü bugün uğruna ölmek istediğin kişi, yarına öldürmek istediğin kişi olabilirdi."

İnsan çok mutlu olunca mutluluğunun bozulmasından korkuyordu. Bende korkuyorum, içine daldığım bu masaldan bir anda sıçrayarak uyanmaktan korkuyorum. Hayır, hayatımda hep kötü şeyler olmadı ve ben çektiğim acılardan sonra daha yeni yeni mutluluğu yakalamadım. Benim hayatım ortalama bir insanın hayatından farklı değildi. Onlarla aynı çocukluğu yaşamış, aynı okullara gitmiş, aynı gençlik maceralarını tatmış ve aynı işlerin peşinden koşmuştum. Beni onlardan farklı kılan hiçbir şey yoktu. Hayatımda sıra dışı hiçbir şey yoktu. Zaten bu yüzden kendime seçtiğim meslek bir arkeologdu çünkü farklı bir şeyler arzuluyordum. Farklı yerlere gitmek, farklı kültürler tanımak ve farklı insanların arasına karışmak. Ben aslında maceraperest veya özgür ruhlu değildim çünkü benim istediğim hayatıma bir farklılık katmaktı. Belki de asıl istediğim bana farklı ve özel olduğumu hissettirecek bir şeyler veya biriydi.

Evet, benim asıl istediğim buydu, biri için özel olmak.

Karun ile tanışana kadar içten içe böyle bir şey istediğimi bile bilmiyordum. Ancak dört ay önce hayatıma giren bu adam en gizli tutkularımı benim için açığa çıkarmıştı. Oradan oraya sürüklenip seyahatler yapan bir kadın olmayı değil, bir adama ait olmayı istediğimi bana kanıtlamıştı. Onunla ilgili her şey o kadar mükemmeldi ki, çoğu zaman bu kadar kusursuz olması beni korkutuyordu. Bana yaşattığı bu güzel rüyanın bozulmasını istemiyorum, onunla ilgili olan hiçbir şeyin büyüsü bozulsun istemiyorum. Tanışalı sadece dört ay olabilir ama hayatım boyunca bir tek ona aitmiş gibi hissediyorum. Sanki yirmi altı yıl boyunca hep onu beklemiş gibiydim.

Aynadaki yansımama baktıkça yüzümdeki tebessüm daha da büyüyordu. Annemin gelinliği düşündüğümden daha çok yakışmıştı. Birkaç tadilattan sonra kullanmaya hazır bir hale gelmişti. Doksanlardan kalan bir gelinliği fazla değiştirmeden günümüze uyarlamıştım. Gelinliğin karpuz büyüklüğündeki şişkin kollarını daraltmış ve kısaltmıştım. Şimdi yarım koldu ama bu haliyle daha güzeldi. Yakasındaki dantelleri sökmüş ve yakasını biraz açtırmıştım. Göğüs dekoltesi sevdiğim için fazla abartılı olmayacak bir şekilde küçük bir dekolte bırakmıştım. Bunun dışında belimi olduğundan daha ince gösterecek şekilde belimi sarıyordu. Uzun eteği yerde sürünüyordu ama ayakkabımın topuğu görünecek şekilde kısaltmıştım. Pekâlâ, sanırım gelinliğin üzerinde biraz fazla oynamıştım ama ortaya çıkan sonuçtan memnunum.

Saçlarımı dağınık topuz yaptırarak aralarına birkaç inci toka taktırmıştım. Kuaförün elinden çıkan saçlarımın rengi olduğundan daha koyu görünüyordu. Belki de odamdaki perdenin kapalı olması saçlarımın rengini gözlerimin kahvesiyle uyumlu bir hale getiriyordu. Yüzümde hafif bir makyaj ve dudaklarımda kırmızı bir ruj vardı. Bir bütün olarak fena görünmediğimi itiraf ediyorum. Birazdan evlenecektim, bunun düşüncesi bile aynanın karşısında daha uzun kalmama sebep oluyordu.

Bugün her zamankinden daha fazla Karun'a güzel görünmek istediğim için bir türlü aynanın karşısında ayrılamıyordum. Elimde fondöten ve fırçayla aynanın karşısında duruyor, ara ara yüzüme fondöten takviye ediyordum. Tek istediğim evlendiğimiz gün gördüğü en güzel kadın olmamdı. Yatak odasının kapısı çaldığında bile hâlâ aynaya bakıyordum. Karun'un, "Bige çıkmayı düşünüyor musun?" diyen sesini duyunca tebessüm ettim. Son yarım saattir her beş dakikada bir kapımı çalıyordu.

SAKA VE SANRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin