"Neden bana bunu yapıyorsun? Neden daha çok acı çekmem için uğraşıyorsun? Kimsin sen?"
"Sana bunu yapıyorum çünkü acı çekmeni istiyorum." Deyip beni omuzlarımdan ittirdi. Geriye doğru düştüm.
"Acı çekmen için uğraşıyorum çünkü intikamımı böyle alıyo...
Oturduğum sandalyeden kaltığım gibi adamın boğazına yapıştım.
"Ya borcunu ödersin yada önce karını sonra çocuklarını gözünün önünde işkence çektirerek öldürürüm." Korku dolu bakışlarını gözlerime sabitledikten sonra başını salladı. Kısa bir öksürükten sonra konuştu.
"Ta-mam... ödiycem... yeterki onlara birşey yapma..." yine öksürmeye başladığında boğazını bıraktım. O öksürük krizine girerken ben telefonumu çıkardım.
"Tamam bırakın gerek kalmadı işler ters giderse ne yapacağınızı biliyorsunuz." Karşıdan onaylar bir ses gelince telefonu kapattım. Adamın ellerini çözerken konuştum.
"Polise gidersen yada birinden yardım almaya felan kalkarsan ne olacağını biliyorsun. Karın ve çocuklarının rahat bir hayatı olsun istiyorsan önce borcunu öde sonra arada senden küçük iyilikler istiycem ikiletmeden yaparsan seninle iyi geçiniriz." Ellerini çözdükten sonra canını acıtacak şekilde sıktım.
"Bir kıza göre fazla güçlüsün." Diye mırıldandı.
"Ah öyleyimdir. Bazılarına gününü gösterirken çok işe yarıyor." Sandalyeyi sertçe çekrek yere düşmesini sağladığımda elinin üstüne botumun topuğuyla bastırdım. O acıyla bağırırken konuşmaya devam ettim.
"Bugün insaflı günümdeyim ellerini çözmem bile büyük incelik. Aslında şuan- ah planlarımı kendime saklamalıyım. Neyse burdan kurtulmak senin elinde. Ha bu arada toplantıdan gelirken bir anda hakimiyetini kaybettin ve kaza yaptın. Ne olduğunu tam hatırlamıyorsun birden oldu." Çantamı aldığım gibi çıkışa doğru ilerledim paslı kapıyı açarak dışarı çıktıktan sonra arabama ilerledim. İstanbulun buralarını çok özlemiştim. Gerçekten. Ah bir dakika of nasıl unuttum. Hemen arabaya bindikten sonra gazı kökledim.
***
Yaklaştığımı anladığımda arabayı yavaşlattım. Murat amca dükkanın önünde iki kişiyle konuşuyordu. Dükkanın önüne geldiğimde el frenini çektim. Telefonumu ve arabanın anahtarını aldıktan sonra hızla arabadan indim. Kapıyı kapattıktan koşarak Murat amcanın boynuna atladım oda kollarını bana sardı.
"Feris senin ne işin var burda."
"Aşk olsun Murat amca sevinmedin mi geldiğime? Sevinirsin diye düşünmüştüm." Diyip kollarımı çektikten sonra birbirene bağladım ve başka yerlere baktım.
"Olur mu hiç kızım iyi ki geldin. Hem bayadırda gelmiyordun." Dediğinde ona dönüp sırıttım karnıma giren ağrıyla yüzümü buruşturduğumda Murat amca konuştu.
"Yine kim ne yaptı? Yada şöyle sorayım silah mı bıçak mı?" Dediğinde kıkırdadım. Arkadan gelen şaşkınlık nidalarıyla arkama baktım ikisi hala ordamıydı? Aman banane.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
