Karanlığın Sırrı

Bölüm 3 'Stitches'

Medyada Mert (Chris Collins)

♣♣♣

Bana sırıtarak bakan Mert'e şaşkınlıkla bakıyordum. Bir süre daha öyle durduktan sonra koşarak ona sarıldım, kollarını belime doladıktan sonra beni döndürdü. Durduğunda yüzünü boynuma gömdü.

"Öhöö öhööm aile var burda." Bir dakika Vicky mi o?

"Aşkımm." Diyip üstüne atladığımda beni geri itti.

"Yavaş be öküz ne aşkımı görende leziz sancak töbe töbe."
Dediğine kahkaha atarken ikisine birden sarıldım.

"Özledim lan sizi."

Ayrıldıktan sonra ikisinin elinden tutup bizimkilerin yanına sürükledim.

"Kızlar bunlar Mert ve Vicky pardon Victoria bunlarda Yeliz, Yeşim, Özlem, Gizem, Şebnem, Zeynep, İrem, Seda, Derya."

Hepsi tek tek tanıştıktan sonra Mert'in koluna girdim.

"Gelin müdüre gidelim kaydınızı yaptıralım."

"Biz hallettik onu."

"Tamam o zaman Vicky sen Gizemle okulu gez tanıyorsun zaten gizemi sizde benimle geliyorsunuz bayım."

Mert'i çıkışa doğru sürükledikten sonra merdivenleri çıktık. Bahçeye çıktıktan sonra boş bir banka yöneldim.

"Orda pot kırmiyim diye açmadım ağzımı ama dökül."
Nefesini sıkkın bir şekilde verdikten sonra bakışlarını bahçede gezdirdi en son bana baktı.

"Halil'in adamları rahat durmamış ben yokken Victoria ya bulaşmışlar bizde yerimiz deşifre olunca buraya gelelim dedik."

"Bu adam neyine güveniyor!? Onu etrafımda dolaşmaması konusunda uyarmıştım."

Telefonumu çıkarıp Serdar'ı aradım.

"Halil'e ufak bir ders verin yaramazlık yapmış yine."

"Tamam patron. Her zamanki gibi mi?"

"Her zamanki gibi."

Telefonu cebime koyduktan sonra arkama yaslandım.

"Feris?"

Sesin geldiği yöne döndüm, tanımadığım ama 9. Sınıf olduğu belli olan sarı saçlı kahverengi gözlü çoçuğa döndüm.

"Ne var?" Mert'in kıkırdamasını duydum.

"Gülme lan sende gevşek gevşek alcam ayağımın altına ha." Kafasına bir tane geçirdiğimde ayağa kalktı. Çocuğa döndü.

"Bak abicim bu abla manyak ters bişey söylersen keser biçer valla benden söylemesi o yüzden saygı çerçevesinde konuş."

"Lan Mert kırk yılın başı ilk kez doğru konuştun."

Çocuğa döndüm.

"Hadi söyle benimle derdin ne."

"Ş-şey abla müzik hocası s-seni çağırıyor."
Neden bilmiyorum ama bu çocuğa kanım ısınmıştı. Güldüm ve ayağa kalkıp elimi omzuna koydum.

"Bak seni sevdim korkma benden karışan olursa bana gel ha bide,"

Cebimden para çıkarıp çocuğa verdim.

"Çikolatalı süt al 10-B de Merve var benim gönderdiğimi söyle para üstünüde ona verirsin."

Kafa sallayıp gitti bende okula girdim ikinci kata çıkıp sola döndüm. Karşımdaki kapıyı açıp girdim. Serpil hoca bir gitarın akorunu yapıyordu karşısondada biri oturmuştu beni görünce gülümsedi.