Bölüm 4 'Mavi Gözler'

104 5 0
                                    

Medyada Burak (Austin Mahone)

♣♣♣

Doktor çıktığında ayağa kalktım. Merve'nin yanına gittiğimde baygındı bizde hastaneye getirmiştik.

"Nesi var?"

"Düştüğünde kafasına aldığı darbeden dolayı bayılmış. Ayağında çatlak var. Ama kalıcı bir hasar yok. Geçmiş olsun." 

Hemen odaya girip yatağa oturdum. Elini tuttum.

"Nasıl oldu?"

"Senin süt gönderdiğin çocukla konuşuyordum. Aşağı inerken birden ayağım kaydı tutmaya çalıştı ama ben çoktan düşmüştüm."

Başımı salladım. 

"Ben taburcu işlemlerini halledeyim." Gözleriyle onayladıktan sonra dışarı çıktım. İşlemleri hallettikten sonra Merve'yi eve götürmüştüm. O dinlenirken bende salondaydım. Bugün bara gidemezdim, Merve bu haldeyken olmazdı. Serdar'a gelmiyeceğimi bildiren bir mesaj attıktan sonra laptopı kucağıma aldım. Son attığım fotoğrafa gelen yorumları okudum, gelen bazı mesajlara cevap verdikten sonra arkadaşlık isteklerine baktım. Burak Sezer? Profiline girdim bugün benimle şarkı söyleyen çocuktu kabul ettim. Birkaç isteği daha onayladıktan sonra kapattım. Spor yapacaktım, odama çıkıp üzerimi değiştim ve en üst kata çıktım. Burada kendime ait spor aletleri felan vardı.

Eldivenleri giydikten sonra siyah kum torbasının yanına ilerledim

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

Eldivenleri giydikten sonra siyah kum torbasının yanına ilerledim. Sert yumruklarımı geçirirken bir ses duydum arkamı dönüp baktım.

"Şu hizmetçiyi kov önüne geleni eve alıyor." Eldivenleri çıkarırken yanıma gelmişti.

"Neymiş kimi biktiniz , Feris dedim, ih biyrin firis hinim çiti kitindi, insan bir sorar kimsin necisin yok."

Koşu bandına ilerlerken konuştum.

"Saftır ama iyi yemek yapıyor." 

"Merve nasıl?"

"İyi, ayağında çatlak var bir tek." O benim bıraktığım eldivenleri giyerek kum torbasına ilerledi.

"Güzel." İkimizde çalan kapı sesiyle durduk, sonra bulunduğumuz odanın kapısı tıklatıldı.

"Gir." İrem içeri girdi.

"Bir beyefendi sizi salonda bekliyor, düet partnerinizmiş sanırım." 

"Burak mı?"

"Ha, evet o."

"Tamam sen git ben geliyorum."

"Burak kim?" Mert'e döndüm.

"Beraber şarkı söyliycekmişiz."

"Tamam." O yumruklarını konuştururken ben elimde havluyla aşağı indim. Terimi silerken salona ulaşmıştım. Burak koltukta oturmuş etrafı inceliyordu.

Karanlığın SırrıUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum