Bölüm 17 'Yangın!!'

24 2 2
                                    

Medyada Feris ve giydikleri var bu arada gençler sizden bir ricam var iki saniyenizi arayıp oy tuşuna basar mısınız?? Her oy ve okunma geldiğinde acayip mutlu oluyorum. Hele yorum... Yorum atarsanız onları okurken karamelli dondurmayı yerken hissettiğim şeyi hissederim. Garanti *-* Her neyse fazla uzatmıyim oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
De hayde bölüme başla diyosanız sizi bekletmiyorum veeee bölüme başlıyorum shhdhs
İşte Bölüm (Tatatatam)

♣♣♣

"Ya niye gelmiyosun ki sen?"

Tam ağzımı açıp nedenini söyliycektim ki lafı ağzıma tıktı.

"Hani gelcem demiştin?"

Tekrar ağzımı açtım. Ama konuşma çabam yine başarısızdı.

"Bugün göle gideceğimizi söylemiştin."

Artık sabrım kalmamıştı. Gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım. Elimle onu durdurduktan sonra küçük bir çocuğa anlatıyormuşcasına yavaş konuştum.

"Merve, canım, bi sussan anlatıcam da çenen açıldı susmuyosun be güzelim."

Mahcup bir şekilde başını eğip dudağını sarkıttı.

"Afedersin." Çenesini tutup gözlerime bakmasını sağladım.

"Ay başı olduğu için gitmiyorum." Gözlerinde beni dinlemediği için oluşan pişmanlığını gördüm.
"Çok özür dilerim."

Çenesini bırakmadan,

"Kimseden ne yaparsan yap özür dileme tamam mı? Benden bile." Gözleriyle beni onayladı.

"Ama sizi izlemeye gelicem." Dediğimde heyecanla bana sarıldı. Onun sarılmasına karşılık verdim. Gözlerimi kapatıp kokusunu içime çekerken hissettiğim tek şey huzurdu..

***

Kayıt tuşuna basarken bağdaş kurdum ve ıslanma oranımı sıfıra indirdim.

Merveyle Mert birbirlerine su atarken Victoria ve Özlem yarış yapıyordu. Bende onları çekiyordum.

"Hey, naber?" Arkamı döndüm. Benim gibi oda bağdaş kurdu. Arkasına yaslanıp kollarından destek aldı.

"İyi." Başını şaşkınlıkla bana çevirdi.

"Sadece iyi mi?"

"Sadece iyi."

"Öyle olsun bakalım." Diyerek oda bizimkileri izlemeye başladı.

"Ben kazandım!" Özlem kolunu havaya kaldırmış zaferini kutluyordu. Kayıdı bitirip ayağa kalktım. Telefonu hırkamın cebine koydum. Ellerimide aynı yere koyup onların yanına gittim.

"Ben kulübeye gidiyorum."

"Biraz daha kalamaz mısın?" Merve sarkıttıpı dudaklarıyla ne kadar tatlı gözüksede gitmem gerekiyordu.

"Çok bile kaldım. İşlerim var, sonra görüşürüz."  Konuşmamı bitirdiğimde el salladım.

Arkamı dönüp zaten göle yakın olan kulübemize ilerlemeye başladım.

Kolumdan tutulup durdurulduğumda önce kolumu tutan ele sonra elin sahibine baktım.

"Seninle konuşmam lazım." Gözlerimle 'Hemen o elini çekmezsen eline güzel fantaziler yaşatıcam.' bakışı atarak elini çekmesini sağladım.

"Konuş." Etrafta biri olup olmadığını kontrol etti. Mertler hala çok yakınımızdaydı.

"Biraz uzaklaşsak iyi olur." Ve ekledi.

Karanlığın SırrıWhere stories live. Discover now