Güneş'den

11.5K 754 87
                                    

Merhaba, bölüm şarkısını mutlaka dinlemenizi öneriyorum ❤️
Oy vermeyi unutmayalım lütfen...

Bölüm şarkısı-Rei 6 Ben Alışığım 🎼

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm şarkısı-Rei 6 Ben Alışığım 🎼

Bölüm şarkısı-Rei 6 Ben Alışığım 🎼

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌞

Sabaha kadar, yıktığı enkazın altında ben değil, o kalmış gibi balkonda oturmuştu. Sekizinci sigarası sönerek balkondan aşağıyı boylarken gözü hala benim penceremdeydi. Ne düşünüyordu? Ya da kimi?  Kafasının içinde olmak istiyordum artık, yanında değil.

İçimdeki şey, bu lanet olası his, onu özlerken, ona sarılırken, onunla ağlarken bile aynı şekilde yakıyordu beni. Çekip gitsin istiyordum, beni bıraksın, seni sevmiyorum artık desin, tamamen yanıp kül olayım ve bitsin.

Ama bir yanımda, sol tarafımda bir yerlerde delice bir şeyler vardı. Beni hiç bırakmasın istiyordum. Asla ve asla vazgeçmesin, o da benim gibi istese de gidemesin. İşte sonumu getirecek olan şey buydu.

Üstüme geldikçe üstüne gitmek, onunla bir bütün olmak ve asla ayrılmamak gibi saçma düşüncelerim vardı. Elimi bıraktığında ağlamak istiyordum. Elimi tuttuğunda da. Beni sevsin istiyordum, sınırsız ve sonsuz.

O gece yatta pilot olmaktan bahsederken gözlerinde gördüğüm ışığın her zerresinin bana ait olmasını istiyordum, herşeyi bırakıp bir tek beni sevmesini. İçim yalnızca böyle soğur, benimle nefes alırsa hayatta kalabilirmişim gibi geliyordu. Ama ben bu haldeyken, daha ne kadar dayanacaktı?
Adil olmayan bir şey istiyordum, bütün benliğini alsam bile ona vereceğim hiçbir şey kalmamıştı.

Selimle birlikte olduğumu söylediğimde delirsin istemiştim. Karşımda diz çöküp ağlasın, beni sevdiğini haykırsın, sonra da beni öldürsün ve bitsin. Çünkü yerinde ben olsaydım öyle yapardım. Kendime mutlu bir son yazmıştım, gözlerine bakarak, onu yenerek ölecektim.

Bana hiçbir şey yapmadığında onun için önemsiz olduğumu hissettim. Benden vazgeçmemesinin nedeni o kadın olabilirdi. Ya da o masa, her şey gösterdiğinden çok farklı olabilirdi, ona güvenmiyordum ve onunla birlikte olursam kaybedeceğim şeyleri düşünüp deliriyordum.

2 sene, 7 ay, 11 gün. Benimle değil, hangi cehennemde ne yaptığını bilmediğim koskoca bir zamandı aramıza giren. Aldığım nefesten bile haberdarken ben değişip değişmediğini bile bilmiyordum. Hakkında bildiğim tek şey benimle evli olduğuydu, karşımdaki adamın kim olduğundan bihaberdim.

Birileri olmuş muydu? Kaç kadınla birlikte olmuştu, ya da tek kadınla mı? Zaafı o kadın mıydı? Bana dokunduğu gibi onlara da dokunmuş muydu? Beni gerçekten özlemiş miydi, yoksa sadece yolunda küçük bir taş parçası mıydım. Belki o da emin değildi. Sadece beni elde etmek istiyordu, sonra yine o kadınla olacaktı. Belki de kalbi ona aitti.

Kendime beni koşulsuz sevecek bir kahraman yaratmıştım ve ona aşık olmuştum. Şimdi karşımda duran adamın o olup olmadığına emin olamıyordum ve en kötüsü, bunları ona soramıyordum. Onunla gidecektim, bilmediğim bir evde, onun hayatının bir parçası olarak yaşayacaktım.

Aynı adam olur muydu? Orada da ağlarsam saçlarımı okşar mıydı? Bana bir gün yine Günışığım der miydi? Benimle uyuyacak mıydı, yoksa geceleri eve gelmeyecek miydi.
Ayrılmadan önce, o evde çok az uyurdu, belki yine öyle olurdu.

Buna alışmam, aptal beklentiler içine girmemem gerekiyordu. Belki de olmayacağımızı anladığında, hiç konuşmadan iki yabancı gibi yaşayıp gidecektik bir süre sonra. Nihal ve Alp gibi, ya da adını bilmediğim binlerce evli insan gibi.

Lanet olsun, ben onunla evliydim!
Bunu hatırladıkça içimde uçuşan kelebeklerin kanatlarını koparmak istiyordum. Bu hisle baş edebilmek için en yakın akıl hastanesinde birkaç ay yatmam gerekiyordu. Ya da en azından, bir psikoloğa görünmem, hangi şartlar altında evet dediğimi anlattığımda muhtemelen polis çağırırdı.

En başından beri ona bir adım atmaktan çok korkmuştum. Ama şimdi ondan, onunla olmaktan, onu affetmekten ve beni yine yaralamasından ölesiye korkuyor, o yüzden onu kendimden olabildiğince uzak tutuyordum. Bir daha aynı şeyleri yaşamamak için yapmayacağım şey yoktu. Kalbimi yine ona verirsem ayaklarının altına alıp ezecekmiş gibi bir hırs vardı gözlerinde, geldiği ilk gün görmüştüm.

Düşününce asla doğru değildi, onunla olmak hayatımı yakıp küle çevirmekti. Ama yan yanayken, gecenin gündüzü bulması kadar alışılmış geliyordu onunla olmak. Hep varmış gibi, ama hiç gitmeyecekmiş gibi değil.

Onunla olmak çölde donmak gibiydi, asla başıma ne geleceğini kestiremiyordum. Beş dakika önce beni sevdiğini söyleyip, sonra hislerim yokmuş gibi bana emirler yağdırmaya başlıyordu.

Şu anda bile yine beni nasıl daha fazla yaralayacağını düşündüğüne dair şüphelerim vardı. Bu kadar uzun süredir neyi düşünüyordu ki? Hala ne için mücadele ediyordu? Yaptıklarını görmezden gelip beni öpmesine bile izin vermiştim, ama görünüşe göre daha istediğini almamıştı çünkü istediği şey ben değildim. Ya da artık her şeyi kazanmıştı, isteyip sahip olamadığı tek şeydim onun için, kalbimi avuçlarına aldığı an beni yine yüzüstü bırakırdı.

Daha fazla burada oturup kurduğu oyunlara beni alet etmesine katlanamıyordum. Ne yapacaksa bana da anlatması gerekiyordu. Madem oyun arkadaşı olmuştuk, öyle ya da böyle kuralları öğrenmem gerekiyordu.
Bütün bunların sonunda hala beni sevdiğine emin olmazsam belki onu çekip vururdum. Moskova'da. Benim yerime sevdiği kadının gözleri önünde.

Yorganı üstümden fırlatıp ayağa kalktım. Perdeyi kenara savurup çıplak ayaklarımla balkona adımladığımda yerinden sıçradı.
Gözlerimdeki ateş karanlıkta parlarken dudakları iki yana kıvrıldı. Onu öpme isteğim sinirimi bozuyordu.

Kaşlarım çatılırken sesim en cazgır tonunda çıkmıştı.
"Neden gidip uyumuyorsun?"

Ayağa kalkıp bana doğru gelirken balkonun tam ucunda durduğunda gözlerindeki kıvılcımlar kalbimi yerinden oynattı. Sesi dümdüzdü, sıkıcı bir şeyden bahsediyormuş gibi, ya da elli kere tekrar etmekten bıkmış gibi.

"Sana söyledim Günışığım. Artık karım olmadan uyuyamıyorum"

 Artık karım olmadan uyuyamıyorum"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneşi SöndürmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin