"Sana dokunmak" dedi elinin tersi ile yüzümü okşarken, "günah işlemek gibi. Bile bile ateşe yürümek gibi. Ben gözümü kırpmadan o ateşe atlarım, ama sen yapabilir misin? Benimle yanar mısın Güneş?"
Hayatımı onun ellerine teslim ettiğimi bile bile, b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhaba, uzun bir bölümle geldim yine. Tam tamına 8500 kelime. Bölüm aralıkları 2 haftaya uzadığı için bu şekilde telafi ediyorum. Ama eğer isterseniz, 3-4 bin kelime civarında bölümleri haftada bir de yayınlayabilirim, gerçi o zaman da kitabın genel bölüm sayısı çoğalacak, ne yapacağımı şaşırdım ben de... Yine de okurlar olarak fikir belirtin, ona uymaya çalışayım 🎀
Bölüm bol miktarda yetişkin içerikli sahne içeriyor, bilginize 🔥
Oy ve satır arası yorumlarını unutmayın, keyifli okumalar, sevgiler 💗
Bölüm şarkısı-Röya Sene Göre (Senin İçin) 🎼 Model-Sarı Kurdeleler
Instagram: Guneshi.sondurmek
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌞🌙
Kıpırdamasam da etrafımdaki sesleri duyuyordum... Soluduğum tozlu havanın etkisiyle acıyan boğazımın üstüne bir de nefes almakta zorlandığımdan, yorgun bedenim göz kapaklarımı aralamayı reddediyordu...
Yarı baygın halde uzanmamın getirdiği kargaşa, Ayaz'ın öfkesinin esiri olan adamların bir taraflara koşuşturması ve içime doldurduğum havadaki alışılmadık, ağır koku zihnimi daha da bulandırıyordu. Ama bir ses bütün o kaosun içindeki sesleri bastırıyor ve bir şekilde kulaklarıma ulaşıp yanımda olduğunu anlatıyor bana. Titreyen sesiyle adımı defalarca seslendirmesine rağmen, ağzımı açıp konuşmak istiyorum fakat kaslarım kıpırdamayı reddediyor...
Zorlukla gözümü açtığımdaysa, gördüğüm ilk şey bana saf bir korkuyla bakan kararmış bakışlarıydı. Hala ruhumda yanan koskoca bir ateş varken, titriyordum. Ayaz, yanımda yere çökmüşken, bedenimin bir kısmının ona yaslandığını anladım. Titrediğimi gördüğünde öfkesi daha da harlandı ve beni kendine daha çok bastırdı. Başımın üstünde dikilen abim rahatlamış bir nefes verdiğinde, Ayaz'ın sıkıntılı soluğu kulaklarımı doldurdu.
