4.Bölüm

5K 186 37
                                    

Kapımın sertçe açılması ile kafamı kapıya çevirdim.Tabi ki karşımda geldiğim de bana nefret ile bakan benden bir büyük boy arslanbey'i görmeyi beklemiyordum.

"Bir sorun mu var? "

Gayet sakin sorduğum soruya tezat bir sinirle cevap verdi.

"Bir de soruyor ya.Ne demek bir sorun mu var? Sen niye yemeğe gelmiyorsun lan? Bu evin kuralları var ve sende uymak zorundasın. İlk günden Merve gibi kuralları bozup sonra da huzurumuzu bozmana izin vermem."

Konuşma üslubundan ötürü sinirlerim iyice artarken kendimi zor bela tutarak üslubumu bozmadım.

"Yemeğe gelmediğim için sana hesap vermem gerektiğini düşünmüyorum ki zaten gereken açıklamayı Nare hanıma yaptım ayrıca üslubuna dikkat etmen gerekiyor."

Son cümlemle sanki mümkünmüş gibi kaşları biraz daha çatıldı.

"Ne yapmam gerektiğini sana mı soracam lan ben?"

Yok ben bu gidişle dalarım buna.

"Karşında ki kişi bensem nasıl konuştuğun beni gayet ilgilendirir.
Ayrıca senin nasıl konuştuğun beni ilgilendirmiyorsa benim neden yemek yemedigimde seni ilgilendirmez."

İçimde ki öfkeye zıt bir şekilde kurduğum sakin cümle belli ki onda pek işe yaramadı çünkü öldürecek gibi bakıyor.

"Yürü lan."

Emir kipi ile konuşması ile kan beynime sıçrarken o beni daha da öfkelendirecek o son noktayı yaparak kolumdan tutarak beni de kendisi ile beraber gitmeye mecbur bıraktı.

"Bırak lan beni."

"Hani üslubumuza dikkat etmeliydik?"

Ulan gerizekalı ben zaten yeterince düzgün konuştum sen anlamadın ki.

"Sana beni bırak dedim."

Bağırışlarımız tüm evde yankılanırken ve o beni odamdan  iki kat aşşağıya kadar zorla getirmişken niye hâlâ kimse bir şey yapmıyor?

"Bırakmıyorum lan yürü."

Salak herif neyse ki kolumu acımıyor eğer ki canımı acıtsaydı şiddete girerdi .

Bu yaptığı da zorla alıkoymam gibi bir şey.

"Sana beni bırak dedim salak herif."

Hakaretim ile o daha da öfkelenirken ben Nare hanımın,
(-benim oğullarım suçsuz kimseye kötü davranmaz-) yada
(-sınırı aşacak olursalar biz müdahale ederiz -)
sözlerinin  nasıl etkisini kaybettiğini düşünüyordum.

Yemek odasına kadar bu şekilde gelmiştik. Ve tabi ki de görmeyi beklediğim manzara asla bu değildi.

Büyük bir yuvarlak yemek masasında kapının direkt karşısında kaşları çatık bir Polat bey, hemen yanında gözleri dolu bir Nare hanım,onun da yanında boş bakışlı  büyük boy,onun yanında da boş ama geriye düşmüş bir sandalye o da büyük ihtimalle beni buraya kadar sürükleyen üslupsuz gerizekalı'nın yeri ve sonrada sırası ile kötü bakışlı ikiz bozuntusu ve nefret dolu velet bir de benim olduğunu düşündüğüm boş bir sandalye.

"Geç otur şuraya yemeğini ye."

Ailesinin yanında olduğundan olsa gerek sesini biraz daha sakin çıkartmıştı.

"Benimle emir kipi ile konuşma. Ve son kez söylüyorum üslubuna dikkat et.Ayrıca altı üstü yemek yemeyeceğim bunu niye bu kadar abartıyorsun?"

O tam ağızını açmıştı ki konuşmasına daha fazla müsaade etmeden Nare hanıma dönerek sözüme devam ettim.

YAŞANMAYAN HAYAT (TAMAMLANDI)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن