13.Bölüm

3.2K 125 36
                                    


(Ateş'in Anlatımı )

Şuan Merve'den daha da nefret ediyorum.

Bu yaşta bu davranışlar hiç normal değil.

Gerçekten fazla şımarık.

Sen kimsin de benim kardeşime saçma sapan mesajlar atıyorsun?

Saye'ye attığı mesajda onun sürtük olduğunu , sevilmeyi hak etmediğini falan yazmış.

Saye ile konuşunca öğrendik ki bunları daha öncede yazmış.

Saye için şuan zaten her şey zor. Hayat'ı alt üst olduğu yetmemiş gibi bir de bu kızın saçmalıkları ile uğraşmasına göz yumamam.

En kısa sürede Merve'nin ailesi ile bu durumu konuşmayı aklıma not ederek gardrobumun içinden lacivert bir tişört ve lacivert bir kot pantolon alarak giyindim.

Son olarak lacivert spor ayakkabılarımı da giyinerek arabama bindim.

Bugün Bora ,Deniz, Efken ve Bulut ile pikniğe gideceğiz.

Aslında Saye'nin de gelmesini isterdim ama ona sorduğumda şuanlık kalabalık bir ortama girmek istemediğini ve Toprak abim ile vakit geçirmek istediğini söylemişti.

Abimler zaten gelmiyorlar .

Ben arada sırada bu piknik işini küçük kardeşlerim ile yapıyorum.

Yiyeceğimiz şeyleri aşçı abileri olarak ben hazırlıyorum tabi ki ama bu seferlik annem hazırlamak istedi bende onun için kabul ettim.

Saye'nin bana geldiği karne gününün üzerinden 1 hafta geçmişti.

Evin önüne gelince arabayı park edip indim.

Kapıyı çalmam ile anında açıldı.
Ve bedenime dolanan iki kol ile kapıyı açanın bulut olduğunu anladım.

Kollarımı ona sarıp konuşmaya başladım.

"Kardeşim benim nasılsın? Hem bu nasıl bir sarılma oğlum elin neredeyse götüme inecek biraz yukardan sarılsana."

O gülerek geri çekilirken ben tekrar söze girdim.

"Ah doğru ya senin boyun ancak götüme kadar geliyordu. Unutmuşum kusura bakma."

Sözlerimden sonra Bulut sinirli bakışlarını gönderirken arkadaki üçlü gülüyordu.

"Abi benim boyum yaşıma göre gayet iyi . Senin boyun fazla uzun."

Onun tripli çıkan sesi ile kolumu omzuna atarken kafamı çevirip arkadaki üçlü ye yönelik konuştum.

"Hadi lan atlayın arabaya."

Benim yanımda Bora otururken arkada ki koltukta Deniz, Efken ve ortalarında da Bulut oturuyordu.

Piknik alanına vardığımızda yiyeceğimiz şeyleri Bora alırken hamak Denizdeydi.

Efken de yastık ve pikeyi almıştı.

Bende tek kolumun altına yere sereceğimiz örtüyü almıştım diğer kolumuda Bulut'un omzuna atmıştım.

Hem gölge olan hem de birbirine yakın iki ağacın bulunduğu bir yer bulunca oraya yerleştik.

Ben hamağı bağlarken Bora örtüyü sermiş kenarlarına da uçmasın diye taş koymuştu.

Efken den aldığım pikeyi hamağa serip yastığı koyduğum anda Bulut'un hamağa yatması bir oldu.

"Ulan Bulut kahvaltıyı yaptıktan sonra ben sallanırım haberin olsun."

Efken'in kurduğu cümle ile ben gülerken Bulut çoktan eline hangi ara geçtiğini bilmediğim salatalığı kemirirken hamakta keyfine bakıyordu.

YAŞANMAYAN HAYAT (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now