6. Bölüm "Kartalın Kanadında"

7.8K 750 280
                                    

Şarkı: Chanel - Slomo

Lütfen ekranınızı beyaz kullanınız ve oy vermeyi unutmayınız.

Lütfen ekranınızı beyaz kullanınız ve oy vermeyi unutmayınız

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"KARTALIN KANADINDA"

Ertesi sabah gözlerimi zil sesiyle araladığımda sağ bacağı ve kolu üzerimde olan Rüya'ya baktım. Zil sesini duymadığı gibi bana doğru dönerek üzerime ağırlığını daha da verdi. Resmen sol omzumu bedeni altında ezmişti. Acının tadını hissettiğim sırada zilin sesi yeniden duyulunca üzerimdeki ölüden farksız ağırlıktaki koldan ve bacaktan kurtulmaya çalıştım. "Kapı çalıyor, duymuyor musun?"

Rüya mırıldanırcasına bir şeyler söyledi ama ne dediğini anlamamıştım. İyi tarafı, kolundan ve bacağından kurtulmuştum. Üzerimdeki ağırlık kalkınca ezilen omzum sağlam mı diye hızlıca hareket ettirip telefonumdan saate baktım. Pazar sabahına göre oldukça erken bir saatte kapının zili çalıyordu.

Erken saatte kapı zilinin çalması demek büyük bir ihtimalle alacaklı demekti ve benden alacağı olan tek kişi, beni bıçaklayan adamdı. O adam gözlerimin önünde belirince bedenim korkuyla gerildi ve Rüya'yı sarsarak uyandırdım. "Kalk kapı çalıyor!"

Korkunun getirisiyle Rüya'yı delirmiş gibi sarsınca yattığı yerden panikle doğruldu ve telaşla yüzüme bakmaya başladı. "N'oluyor, savaş mı çıktı?"

Artan gerginliğimle Rüya'ya yüzümü buruşturup, "Ne savaşı, kapı çalıyor." dedim ve yataktan hızla kalktım. "Bu saatte bize kim gelir?" Sorduğum soruya vereceğim cevap çığlık atma isteği uyandırdı fakat gırtlağıma kadar tırmanan korkudan dolayı sesim umduğumun aksine kısık çıktı. "Ya dün geceki adamsa?"

Rüya nasıl korktuğumu görünce aynı şekilde yataktan çıkıp yanıma geldi ve destek olmak istercesine elime uzandı. "Dün geceki adam eminim ki kapıyı çalmaz. Yolun ortasında seni öylece bıçaklayan bir adam kapıyı asla çalmaz. Sakin ol."

Rüya'nın sesi o kadar sakin çıkmıştı ki bir anlığına paniğimin hafiflediğini hissettim. Haklılığı yüksek ihtimaldi fakat benim, kolay kolay o geceyi unutup da korkularımı yenebilecek gücüm yoktu. Üzerinden yalnızca 3 ay geçmişti ve dün gece yeniden tehdit edilmiştim. Temkinliliği elden bırakmadan, "Birlikte kapıya gidelim eğer yabancı biriyse açmayalım." Dedim.

Rüya, "Tamam." deyince el ele tutuştuk ve odadan çıkıp kapıya doğru parmak uçlarımızda ilerledik. Koridordan kapıya sadece 1.5 metre vardı ama bana sanki kilometrelerce yol yürümüşüz gibi hissettirmişti. Nihayet kapının yanına gelince Rüya elimi bırakmadan kapının deliğinden baktı ve gülmeye başladı. "Bizimkiler gelmiş."

Rüya'nın sözleriyle ufak çaplı bir şaşkınlık yaşadım çünkü bu kadar erken saatte onları da beklemiyordum. Hele ki Ekin'in, içtiğinde sabahına ayılması öğleni bulurdu. "Prova için çok erken değil mi?" Diyerek kapıyı açtığımda Ekin'i, Yamaç'ı ve Gökhan'ı ellerinde poşetlerle gördüm.

SOKAĞIN DANSIWhere stories live. Discover now