Tek tutkusu dans etmek olan dansçı bir kız... Sokak lambalarının ışığının kesildiği bir gecede, tenha bir sokakta yürürken o gecenin hayatına yıkım getireceğinden habersizdi. Attığı her adım, kanlı elleriyle kaderinin ağlarını örecek adama götürüyor...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şarkı: Camila Cabello - Never Be The Same
Yorumlarınız ve destekleriniz benim için çok önemli. Sizin sayenizde büyüyoruz. Oy vermeyi unutmayınız🤍
"Birinin öncülüğü olmaktan daha güzel bir mevki bilmiyorum." CEMAL SÜREYA
"SEÇİLMİŞ YOL"
METİS
Öpülmek ya da öpmek; kalbin en bilinmeyen derinlerinde beliren bir ısının, tüm bedenini tatlı tatlı yakması gibiydi. Bulunduğun yeri ve zamanı hatta mantığını unutturarak ruhunu bulutların üzerine çıkarması, saniyeler öncesinde ne yaşadığının ya da saniyeler sonra ne yaşayacağının önemi olmamasıydı.
Kartal'ın öperken hissettiğim tam olarak buydu. Öncesi ya da sonrası tamamen anlamını yitirmişti. Hele ki Kartal'ın sahiplenen öpüşü karşısında benliğimi de dâhil ruhumu, bedenimi benden sökerek yalnızca Kartal'la tattığım bir dünyaya sürüklemeye başlamıştı.
Bu sürüklenme hissini çok özlemiştim.
Nefesim, Kartal'ın darbelerine karşı koyamayınca Kartal benden ayrıldı ve alnımı alnına yaslayarak başımı avuçlarının arasına iyice sabitledi. Tıpkı benim gibi nefes nefeseydi ve başparmakları, usulca şakaklarımı okşuyordu. "Uzun bir süredir seni bekliyorum." diye fısıldadı nefes nefese. "Uzun bir zaman sonra ilk kez gerçekten nefes aldığımı hissediyorum."
Gözlerimi açmadan dudağımda kalan tadını yeniden hissedebilmek için alt dudağımı gülümseyerek dişledim. "Sadece 18 gündür ayrıyız."
Başını benden ayırdı ama ellerini başımdan geri çekmedi. Hâlâ şakaklarımda usul usul geziniyordu başparmakları. Dokunamadığı günlerin acısını çıkarıyor gibiydi. Gözlerimi aralamamla karanlığına gömülmem aynı anda oldu. Karanlık gözleriyle yüzümü süzmeye devam ederken bir eli önce omuza kaydı ardından dokunuşu tenimi terk etmeden yavaş yavaş belime indi. Parmak uçlarının tenime bıraktığı izi, özlemindeki sıcaklığı da tüm yakıcılığıyla bahşediyordu.
