13. Bölüm "İlk Adım"

6.6K 681 468
                                    

Şarkı: Can Ozan - Toprak Yağmura

Lütfen ekranınızı beyaz kullanınız ve oy vermeyi unutmayınız.

Lütfen ekranınızı beyaz kullanınız ve oy vermeyi unutmayınız

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"İLK ADIM"

Neden cümlesini yarıda kestiğini ya da bu kadar gerilmesinin sebebini anlamamıştım. Aynı terslikte, "Kartal n'oluyoruz? Gerginliğinin sebebi ne?" Diye sorduğumda motosikletinin yanına gelmiştik.

Bileğimi, elinden kurtarır kurtarmaz Kartal bıkkınlıkla soludu."Gerginliğimin sebebi o çapsız!"

Bulunduğumuz ortam fazlasıyla karanlıktı ve Kartal'ın yüzünü çok fazla ayırt edemiyordum ama ayın vuran ışığı sayesinde iyi kötü öfkeli yüzünü görebiliyordum. Aramızdaki mesafeyi iyice kapattı. "Çok yakındınız, benim kaldıramayacağım kadar yakındınız. Bana ağır, anladın mı?"

Kartal'ın yüzüme çarpan sıcak nefesi, kalbimi kıvrandırdı. Sanki bedenimde sıcaklık hiç olmamış gibi, Kartal'ın sıcaklığıyla can buluyormuşum gibi kıvrandırdı. "Kartal, Ekin'le dans..." Dediğimde cümlemin devamını dudaklarıma kapanan parmakları yüzünden getiremedim. "Adı, ağzına hiç yakışmıyor."

Kartal parmaklarını, dudaklarımın üzerinde belli belirsiz hareket ettirince yavaşça yutkundum ve uğuldamaya başlayan kulaklarımın hengâmesinde sesini zorlukla duydum. "Bu gece buraya sizi yan yana görmemek için gelmek istemiyordum ama..." Burnunu yanağıma yaklaştırıp kokumu içine çeker gibi nefes aldı. "Sana yenildim."

Kısa bir süre orada bekleyip burnunun rotasını tenime değdirmeden ağır ağır kulağıma çevirdi. "En güzel yenilgi uğruna katlanabileceğimi düşündüm..." Sesi git gide boğuklaştı. "Ama ağırlığı altında can çekiştim."

Hafif rüzgâr olmasına rağmen şiddetli bir rüzgâr esiyormuş gibi baştan aşağı titrediğimde Kartal'ın dudakları neredeyse kulağıma değecek kadar yaklaştı.

Dudaklarımın üzerindeki parmakları da direkt yüksek belli pantolonumun içine gizlediğim bıçak izine indi.

Yerini hiç sekmeden, nerede olduğunu biliyormuşçasına parmağını, karanlıkta yara izimin üzerine bastırdı. "Bu bıçak izini tenine kim bıraktı?"

Canım yanmamasına rağmen baskısından kurtulabilmek için istemsizce karnımı içime çektim. Üzerimde crop atlet vardı, karnım açıktaydı ama iz, pantolonumun düğmesinin hemen altındaydı ve onu daha önceden görmesi imkânsızdı.

Şu ana kadar Rüya dışında kimse izimi görmemiş, büyük bir özenle saklamayı başarmıştım.

Ama şimdi...

Öyle afallamış bir haldeydim ki resmen sesimi kaybetmiştim. Yine titriyordum ama bu defaki heyecandan değil korkudandı.

Bir şeyler söyleyebilmek için dudaklarımı araladım ama birbirine çarpan dişlerim yüzünden geri kapatmak zorunda kaldım.

SOKAĞIN DANSIWhere stories live. Discover now