36. Bölüm "Tehlikenin Ritmi"

2.8K 322 354
                                    

Şarkı: Mabel Matiz - Müphem

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şarkı: Mabel Matiz - Müphem

Yorumlarınız ve destekleriniz benim için çok önemli. Sizin sayenizde büyüyoruz. Oy vermeyi unutmayınız🤍

"TEHLİKENİN RİTMİ"

METİS

Korku!

İçime çektiğim nefes kadar yanı başımda olan, dışarı verdiğim nefes gibi benden uzaklaşan kadim duygum. Aynı sirkülasyonda dönüp duran, alıştığımı sandığım ama aslında kaçtığımı fark ettiğim en hassas duygum.

İnsanın belki de en büyük düşmanı kendisiydi. Kabullendiklerimiz, kabullendiğimizi sandıklarımız aslında kendimizi kandırış şeklimizdi. Hazır olmak yerine, hazır olduğumuzu zannetmek duygularımızı ötelemekten ibaret değil miydi? Bu durumda en büyük kötülüğü kendimize biz yapıyor olmuyor muyduk?

Hangisiyle yüzleşmek daha zordu? O an ki gerçekle mi yoksa daha sonra kendimizi kandırmışlığın idrakıyla mı?

Bence bir rüya görüyor olmalıydım!

Aylar öncesinden zihnime kazınan gecenin başka bir versiyonunu yine görüyor olmalıydım. Aynı korku, aynı belirsizlik, aynı ses, aynı ağır parfüm kokusu...

En ağırı da aynı yalnızlık...

Kesinlikle bir rüya görüyor olmalıydım!

O geceyi yeniden görüyor olmalıydım. Bakışlarımı üzerime indirip kıyafetime baktım. O geceki kıyafetler değil, bardan ayrılırken giydiğim kapüşonlu ceket üzerimdeydi. Hâlâ kapüşonu başımdaydı. Silahı taşıdığım çantam omzumdan sarkıyordu.

Hayır....
Bu bir rüya olmalıydı çünkü Kartal yanımda yoktu!

Bir rüya olmalıydı çünkü şu an onun güvenli kolları arasında değil, darağacının ayaklarındaydım!

Rüya olmalıydı çünkü onu son bir kez görmeden ölmek istemiyordum!

Gözlerime dolan yaşlarla önümdeki karanlık koltuğun sırtına bakarken dilimde tek duam, derin bir rüyada olmaktı.

Kulaklarımı, ruhumu içimde donduracak kadar soğuk bir gülüş doldurdu. "Doğum günün kutlu olsun Metis Manas. Hediye olarak sana kendimi getirdim. Aslında gecenin sonunda karşına çıkacaktım ama sen ziyaret saatini öne aldın."

Sesinin soğukluğu kulaklarımdan kalbime düştü. Kalbim buz gibi oldu. Kalbimdeki soğukluğun ayazı dilime vurdu, en ihtiyacım olduğu anda sesimi de kesti. Cevap veremedim. Ne diyeceğimi, nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum. Avazım çıktığı kadar bağırmak mı, kaçmaya çalışmak mı yoksa susmak mı doğruydu hiç bilmiyordum.

SOKAĞIN DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin