33. Bölüm "Tutkunun Dansı"

4.4K 438 523
                                    

Şarkı: Nicholas Bonnin & Angelicca - Shut Up And Listen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şarkı: Nicholas Bonnin & Angelicca - Shut Up And Listen

Yorumlarınız ve destekleriniz benim için çok önemli. Sizin sayenizde büyüyoruz. Oy vermeyi unutmayınız🤍

‼️Uyarı: Bölüm cinsellik içerir.‼️

"Ne güzel şeydir bir çift gözün içine bakarak, sen rastlantıların en güzelisin diyebilmek.."

                                                       Sabahattin Ali

‼️Bölüme geçmeden önce küçük bir duyurum olacak. Sokağın Dansı kurgumu sevmediğinizi düşünüyorum çünkü çok sessizsiniz. Yorum ile oy sayısı düşüyor ve ben kendi kendime kalıyormuşum gibi hissediyorum. İster inanın ister inanmayın ama her gece sizler için bölüm yazıyorum. Ne bir film izleme ne bir kitap okuma ne de bir aileyle keyif yapma... Hiçbirini yapmayıp aylardır sadece sizlere bölüm yetiştirmeye çalışıyorum. Uykumdan feragat edip geç saatlere kadar yazı yazıyorum ki çoğu seferinde yorgunluktan hastenelik oldum. Belki bölümler geç geliyor diyeceksiniz ama sebebi de her seferinde size daha iyisini yazabilmek için arkada uğraşmamdan dolayı geç oluyor.

Ama eğer beni biraz daha kendi başıma kalıyormuşum gibi hissettirecek, sessiz kalacaksanız Sokağın Dansı'na burada ara veriyorum. Buna bu gece yazacağınız yorumlar karar verecek. Ne zaman arkada kurguyu tamamen bitiririm o zaman burada paylaşmaya devam ederim, en azından kendimden bölümleri yetişireceğim diye feragat etmiş olmam. Sizler de yeniden bölümler geldiğinde devam etmek isterseniz kaldığınız yerden okumaya devam edebilirsiniz.

Karar vermek size uygulamaksa bana düşer. ♥️‼️

                 
                       "TUTKUNUN DANSI"

METİS

Küçüktüm...

Okul bahçesinde koşarken sürekli yere düşerdim. Bazen biri iter bazen de ayağım taşa takılır kendimi dizlerimin üzerine düşmüş olarak bulurdum.

Sonrası keskin bir acı...

Gözlerimden süzülen yaşlar, dizlerimden süzülen kana karışır, hıçkırarak ağlardım. Dakikalarca bağıra bağıra ağlardım. Acı her bir yanımı kuşatırdı ama sonunda düştüğüm yerden kalkarak koşmaya devam ederdim. Kapanmak bilmeyen yaralarıma her seferinde yenilerini eklerdim. Gözümdeki yaş dinmeden öğretmenim yanıma gelir önce biraz azarlar ardından dizlerimdeki kanı ve yaraları temizlerdi. Her defasında da dizlerine acımıyorsan annene acı, dizlerinin halini gördükçe onun canı acıyor derdi, beni durdurabileceğini umut ederek.

Ama durduramıyordu çünkü bir süre sonra dizlerimdeki yaralar öyle bir hale gelmişlerdi ki artık canım yanmıyordu sanki dizlerim acıya tepki geliştirmiş, uyuşmuş gibiydi. Tek sorun, öğretmenimin dediği gibi annemdi. Benim canım acımasa bile annemin canı çok yanar, sürekli yaralarımın etrafından öperdi.

SOKAĞIN DANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin