2

168 26 7
                                    

Kapakta ve yorumda bu fic icin hazirladigim playlist var. Okurken dinleyebilirsiniz daha hoş bir hava katar. İyi okumalar. 💗

..............

"ooo kimler burdaymis selam vermeden gitmek oldu mu sence de hyunjincim". okula girer girmez san ile karşılaşmayı beklemiyordum, istemiyordum da. Choi san bir üst sınıflardan birinde okuyan zorbanın tekiydi. Beni sevmiyordu nedenini de bilmiyordum bir şey demeden duymamazlıktan gelip sınıfıma gitmek istiyordum ama bunun mümkün olacağını sanmıyordum çünkü illa ki bir şey yaşanacaktı.


"duymamazlıktan gelme hakkını sana kim verdi? sana insan gibi bir şey söyledim hwang ne kadar da pislik birisin." gömleğimin yakalarını tutup beni duvara yasladı. "Aynı baban gibi." demesiyle beni yere itip gülmesi bir oldu. arkasına bakmadan çekip gitti. itmesi dövmesi hiç bir şey canımı acıtmaz ama söylediği o son söz beni sadece 1 saniyede bile yıkabilirdi. En nefret ettiğim insana beni benzetmesi acımasızcaydı. Kendimi tuttum ve çantamı alıp sakince sınıfa geçtim. Kimseyle muhattap olmak istemiyordum, insanlar bana bakıp gülüyorlardı. göz göze gelmemek için yere bakarak gidiyordum ki önüme bakamadığım için birine çarpmıştım normal olarak.


"affedersin." Kısa bi özür diledikten sonra dediği şeyi daha söylemeden ordan uzaklaştım. Sınıfa geçip kulaklıklarımı taktım. derse dikkatimi bir türlü veremedim gün boyu yine her zamanki gibi kafamı sıraya yaslayıp uyudum. insanlarla konuşup sahte sevgilerini duymaktansa uyumak daha iyiydi.




-----


"hyung, san neden yan sınıftaki hyunjine bu kadar kötü davranıyo çocuk bir şey mi yaptı?". kafamı okşayan changbin hyung "jeong, görmüyor musun kendisi eziğin teki ailesinin o kadar parası olmasına rağmen doğru düzgün kullanmayıp kendisini acındırıyo ayrıca babası şehrin en berbat insanı, soyları da böyle." ne saçmalıyorlardı gerçekten sırf bundan dolayı mı böyle davranıyorlardı. "İnsanlari cidden anlayamıyorum ailesinin parasıyla övünse bu sefer yine sevmeyecektiniz laf edecektiniz. tersini yaptığında yine aynısını yapıyorsunuz. Kendinizi biraz onun yerine mi koysanız? gerçekten çok saçma bi sebep, arkadaşımsınız diye bir şey demek istemiyorum ama birazcık akıllı olun." Masadan sinirle kalkıp sınıfa çıktım "gerçekten anlamıyorum bunları ne istiyorlar? kendi halinde takılan kimseye zararı olmayan bir insana böyle davranmak adil değil." Kendi kendime konuşup duruyordum ve tam sınıfa gireceğim sırada hyunjini gördüm. Sınıftan çıkıp merdivenlerden iniyordu. Dayanamayıp takip ettim kütüphaneye girdiğinde ondan iki masa uzakta oturup dikkat çekmemeye çalıştım.


Bir süre sadece davranışlarını izledim. Gerçekten de kendi halinde takılan masum biriydi. Belki insanların içini bilmeden masum dememem gerekebilir. Belki haksızımdır bilmiyorum ama dışardan kötü biri olacak en son insan bile değilmiş gibi gözüküyordu. Sert açılan kapının sesiyle herkes birden kafasını kaldırıp girişe baktı. İşte tam da beklediğim gibi san hyunjine sanki suç işlemişcesine bakıyordu. gözlerinden ne kadar sinirli olduğu çok belli oluyordu. Hyunjine doğru hızlı yürüyüp yakasında tutup kaldırdı ve sert bir yumruk attı.


"Sen hangi cesaretle bunu yapıyorsun orospu çocuğu". Hyunjini yumruk yağmuruna boğduktan sonra hyunjin sonunda konuştu. " Ben hiçbir şey yapmadım." Yüzü kandan gözükmeyecekti neredeyse, birinin durdurması gerekiyordu ama kimse karışmıyordu hem korkuyorlardı hem de neden karışsınlar ki kimse hyunjini sevmiyor. "BİR DE YALAN SÖYLÜYO PİÇE BAK SEN ANLATTIN BABAMA OLANLARI YEDİREMEDİN YAŞADIKLARINI TABİİ AKLINCA İNTİKAM ALICAKTIN GERİZEKALI. AMA BİL Kİ SENİ BU SEFER YAŞATMAYACAĞIM." olanları anlayamıyordum ama hyunjin kimseyle konuşamıyorken neden san'ın babasıyla konuşsun ayrıca daha açıklamasına bile izin vermemişti. "BEN YAPMADIM DİYORUM NEDEN ANLAMIYORSUN?" ilk defa hyunjini bağırırken ve bu kadar güçsüzken gördüm. Sesi titriyordu, gözleri masum bi kedi gibi bakıyordu inanmamızı istercesine. bedeni güçsüzdü, bıraksa yere yığılıp kalırdı, yüzü zaten yumruklardan dolayı kanlar içindeydi. "Babandan daha iğrençsin hyunjin." Hyunjin birden kafasını kaldırdı. gözleri kıpkırmızı oldu kafasını yana eğip neden dercesine bakıyordu çok masum gözüküyordu söylediği o son söz onu çok derinden etkilemişti belliydi göz yaşlarına hakim olamadı titriyordu hem bedensel hem de ruhsal olarak kendini yitirmişti. onu böyle görmek kalbimi parçaladı. Dayanamıyordum ve sanırım ilk defa hayatımda bu kadar gerici bir şey yaptım.

Koşarak san'a bi tekme atıp hyunjini bırakmasını sağladım. "Ne yaptığını sanıyorsun çocuk yapmadığını söyledi. Serseri gibi davranmayı bırak." Herkes şok içinde bana bakıyordu hyunjin de dahil. En çok o şaşırmıştı ve ağlayacak gibiydi gerçekten haline istemsizce üzülüyordum. bunları tanımadığım biri için neden yapıyorum bilmiyorum ama içimdeki ses en doğrusunu yaptığımı söylüyordu. bazen insanları değil kendi sesini dinlemen gerekir.


Changbin hyungun beni aniden çekmesi beni daha da sinirlendirdi. "ne yapıyon hyung bıraksana beni" "asıl sen ne yaptığını sanıyorsun jeongin, Onun yerine özür dileriz san lütfen kusuruna bakma." Changbinin kollarından kurtulup san'ın karşısında geçtim. "Bir daha insanları dinlemeden böyle bir şey yaparsan gerçekten kötü olur." Benden cüsse olarak çokça büyük olan san'a bakarken gerçekten yürek yediğimi fark ediyordum. " bak senn nolur yoksa yine o minnoş tekmeni mi atarsın?" gülmeye başladıkça beni daha da sinir ediyordu. " o minnoş tekmem seni yerle bir etti ama" diyip sırıttım aha şimdi öldüm. Birden yüzü ciddileştii ve çok korkutucuydu ama bir şeyler tersti. "Neden hyunjin gibi biri için böyle bir şey yaparsın ki ondan çok daha iyileri ve gerçekten değecek insanlar varken" Saçlarımı yavaşça okşamaya başlıyordu ne olduğunu gerçekten anlamıyordum elini çekip ordan gitmek istedim ama kolumu tuttu. " Bir daha karışırsan olacak şeylerden ben sorumlu değilim. Ha ama şunu bil sana el kaldırmam cezayı başka türlü veririm" Göz kırpıp kütüphaneden çıktı " İĞRENÇ PİSLİK". çoktan çıktığı için duymamıştı. Herkes hala şok içinde bana bakıyordu. changbin ve Jisung hyung beni çekiştiriyorlarken onları itip hyunjinin yanında gittim.



"olanlar için onun adına özür dilerim. İyi misin?" Saçları gözlerini kapatıyordu ama ağlamak üzere olduğu her halinden belliydi hafif anlaşılmayacak şekilde olumlu yönde kafa sallayıp koşarak bahçeye çıktı. Arkasından gidip gitmemekte kararsızdım ama belki yalnız bırakmak en iyisidir. Ya da sikerim yalnızlığı dayanamayıp arkasından gittim.



Ağacın önünde oturup ağlayan hyunjini gördükçe kalbim dayanmıyordu. bugün hayatında belki de ilk defa bu kadar kötü hissetmiştir. Bir kaç dakika ağlamasını izledim hıçkırarak ağlıyordu. Hayatımda ilk defa bu kadar içten ağlayan birini görmüştüm. içindekileri kusarcasına ağlıyordu. Rahatlıyor mu bilmiyordum ama içindekileri ağlayarak atması bence onun için en iyisiydi. Hıçkırıkları daha da sesli olmaya başladı neredeyse bahçenin yarısını kaplıyordu. Karşımda böyle ağlayan birini görünce dayanamıyordum. gözlerimin dolduğunu anlayınca kendimi düzelttim ve hyunjinin yanına oturdum bir süre daha izledim onu. kafasını kaldırıp bana bakınca ağzımdan kaçan hıçkırıkla şok olmuştum. gözleri kıpkırmızıydı ama daha kötüydü, yardıma ihtiyacı varmış gibi bakıyordu. hıçkırıkları dinmişti fakat göz yaşlarının dinmesi mümkün değildi. Kalbime bir şey olmuştu beni bir şeye zorluyordu sanki. kendimi birden hyunjine sarılırken buldum. İkimizde şok olmuştuk. Fakat geri çekilmedim aksine güven verircesine sarılıyordum. Kalbim çıkacak gibiydi ama en doğrusunu yaptığımın farkındaydım. daha da sarıldım ve birden kafasını omzuma koydu. hıçkırıkları gürleşti, ağlaması arttı ve daha sıkı sarıldı. Ağlamasına dayanamayıp ben de kafamı ona yasladım ve göz yaşlarımı tutamadım.


.......

Hyunjin'in gözünden.

Bana sarılan beden karşısında gerçekten şok olmuştum ama nedense kendimi güvende ve rahat hissediyorum. Sanki, evdeymişim gibi. Kafamı yaslayıp ağlamama engel olamadım. Hayatımda ilk defa biri bana sarılıyordu. Hem de bu kadar içten bir şekilde. Kollarından hiç ayrılmak istemedim. Kimsenin vermediği hissi sadece bir dakika içinde yaşamıştım. kalbim acıyordu ama rahatlamıştım. İlk defa yaşadığım şeyin sonu rahatlatıcı bitmişti. kollarımı boynuna daha sıkı doladım. kalbinin sesini duyabiliyodum. çok huzurluydu. Tanımadığım birinin bana bu hissi yaşatması daha da üzüyordu. Hiç bitmemesini istediğim histi.


ama her güzel şeyin bir sonu vardır.


..........................................................


Hyunjinin güçsüz olduğunu göstermek için yaptığım betimlemelere kalbim dayanmıyo cok masum duruyo. Daha ikinci bölümde sarılmalarına bu kadar üzüldüysem devamını düşünemiyorum. angst yazdığım ilk fic cok kısaydı bunu da o kadar uzun yapmam belki ama konusunu nedense seviyorum. ben her boka ağlayan biri olarak bu kitaba nasıl devam edicem bilmiyorum. çok zor çook.

Neyse okuduğunuz için teşekkürler ben kaçar.

Little Star | HyuninWhere stories live. Discover now