3

105 18 5
                                    

Yavaşça istemesemde kollarımı boynundan çektim ve karşımdakine baktım. Göz yaşlarımı elimle silip hafif tebesüm ederek "Neden tanımadığın birine böyle yardım ettin? özellikle de o kişi ben olduğum halde."

"senin neyin varmış ki sende herkes gibi insansın yardım etmem imkansız değil ama ben de kendime soruyorum neden yardım ettim diye bilmiyorum ama kalbim bunu yapmamı söyledi bende onu dinledim."

"iyi ki dinlemişsin." diyip gülümsedim. ilk defa birine içtenlikle gülümsemiştim bana ne oldu bilmiyordum ama bu his çok güzelmiş ondan eminim.

"tanımadığım biri olman tanışamayacağımız anlamına gelmez."

"Haklısın". Çekinerek söylesemde içim bir yandan rahat değildi. Kimseye güvenmemiştim bu zamana kadar ve sırf bu olay için hemen güvenmem gerekiyor mu emin değildim. Ayrıca hayatımda ilk defa birine kendimi tanıtacaktım. İnsanlar nasıl tanışıyor çok zor bu imdat.

"sanırım kimseyle konuşmadığın için çekiniyorsun." Aklımı mı okuyo lan bu çocuk.

"aslında, evet."

"tamam sorun yok ben tanıştırayım kendimi ilk. Ben Yang jeongin."

"Jeongin.. güzel isim."

"teşekkür ederim." hafif tebessüm etmesi çok hoşuma gitmişti. gözleri ufacık bir tebessümde bile kısılıyordu. çok tatlış.

"ben de Hyunjin. Hwang Hyunjin."

"Hyunjin, seninki de güzel isim. Memnun oldum"

"ben de"

Bu sefer gamzelerini göstererek gülünce gülümsememi tutamadım. biraz daha konuşabilirdik ama zil çalmıştı sınıftan çantamı alıp veda ettim.

"Görüşürüz jeongin"

"sana da görüşürüz hyunjin kendine dikkat et"

"denerim" dedim duyamayacağı kısık bi ses tonla. Buruk bi gülümsemeyle el salladıktan sonra kulaklıklarımı takıp eve gittim.

İlk defa biriyle bu kadar uzun konuşmuş olabilirim. Tatlı biriydi ama daha doğru düzgün tanışmıyoruz ve nasıl biri olduğunu da bilmiyordum. Belki bir şans vermem gerekebilirdi ama bir yanım gerçekten hiç huzurlu değildi.


anahtarla kapıyı açıp sessizce odama çıkacaktım "sen mi geldin yine". Nereye gitmemi bekliyordu pardon evim burası. cevap vermeden odama girdim. kapıyı açar açmaz beni kkami karşılıyınca çok mutlu olmuştum. Oğluşumu çok özledim. Çantamı yere koydum ve aynadaki yansımam dikkatimi çekti. yüzüm yara içindeydi burnum kanıyordu, Kendime tiksinircesine baktıktan sonra iç çekip yatağa oturdum. Bir süre yeri izledim hiçbir şey yapmadan. Yüzümü yıkayıp temizledikten sonra müzik açıp yatağa uzandım ve tavanı izledim. Bir kaç saat kestirdikten sonra gece kalkıp masama oturdum. Loş ışığımı açıp çizimlerime devam ettim. Yaptığım tek şeyler bunlardı zaten. Uyumak, müzik dinlemek, çizim yapmak, kkami ile oynamak. masamın önündeki duvarda çizimlerim asılıydı. Işığım renk değiştiriyordu ve genelde mor ışığı tercih ediyordum çünkü atmosfer çok güzel oluyordu. Yatağımın yanında dinlediğim şarkıcıların bir kaç posterleri vardı. odamı seviyordum, kimse odama girmezdi. Yalnız kalabiliyordum, istediğimi yapabiliyordum. Sadece odamda bile yaşayabilirim.



....

Jeongin'in gözünden

"Jeong tatlım sabah oldu uyan artık." Annemin sesiyle uyandım. yatakta oturur pozisyona gelip duvarı boş boş izledim. Daha sonra kalkıp hazırlandım ve okula gittim. Nedense içim rahattı hyunjin ile tanışmıştık ve bence dedikleri gibi biri değil gayet tatlıydı. Bugün kurslar başlıyordu ve ben de çizim öğrenmek için resim kursuna gidecektim. Çantamı alıp evden çıktım, Kahvlatı etmeye vaktim yoktu çünkü hazırlanırken fazla oyalanmıştım.

Little Star | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin