Little Star | Hyunin

20 ☆

haftalar geçti değişen hiçbir şey olmadı. babamla tartışmaya devam ettik, jeongin ile kafamı dağıtıp yıldız tepesinde buluştuk, okulda arada saçma laflar duymaya devam ediyorum, eski ben hala aynı sadece yanımda birkaç kişi daha var. Dersler sıkıcı bir şekilde geçmeye devam etti sınavlar olduk hayat eskisi gibiydi. Bugün de yine jeongin ile buluşmak için yıldız tepesine gidecektim, hazırlanıp evden çıktım ve jeongin ile buluştum.

"cok beklettim mi?" tepenin ucunda yalnız başına çilekli sütünü içen jeonginin yanına oturdum ve yanağından öptüm. "hayırr ben de yeni geldim zaten" gülümseyerek önüme koyduğu çilekli sütü aldım ve içmeye başladım. "bu çilekli süt sevdan nerden esti" ağzında pipetle oynayan jeongine baktım. "bilmem ki içmeye başladım çok tatlı geldi (senin gibi) bu yüzden hep içiyorum." gülüp sütü içmeye devam ettim.

"jeongin"

"efendim hyun"

"müzik dinleyelim mi"

"oluur ne dinlicez"

"bana bırak sen onu açıcam bir şeyler"

kulaklığın tekini jeongine takıp diğerini kendi kulağıma taktım ve telefondan şarkıyı açtım, şarkı başlar başlamaz gülerek kafasını bana çeviren jeongine baktım.

"I'm home, with moonlight on the river, saying my goodbyes"

şarkıyı mırıldandığımı gören jeongin sırıtarak bana eşlik etti.

"I'm home, there's moonlight on the river, everybody dies"

ikimiz de aynı anda sırtımızı çimenlere yaslayıp gökyüzünü izledik ve şarkıyı mırıldandık. Biriyle beraber müzik dinlemekten çok hoşlanırım özellikle de dinlediğim kişi jeongin ise. Birine aşık olduğunuzda dinlediğiniz şarkılarda onu hatırlarsınız, en sevdiğiniz şarkıları onlara adarsınız. pişman olsanız da veya ayrılsanız da bir anısı olur, anlamı olur. Beraber müzik dinlerken kalbiniz daha farklı atar, dinlediğiniz her şarkı daha da anlamlı gelir veya her şarkıda anlam aramaya başlarsınız. Müzik, en az aşık olduğunuz kişi kadar güzel gelir size. Ben hayatım boyunca sadece kkami ile olan biriydim. Arkadaşım olmadı, bu zamana kadar sevilmemiştim, moralimi müzik ve kkami ile düzeltirdim demem o ki müzik benim için çok değerli ve özel bir şey iken bunu en sevdiğim insan ile beraber dinlemek benim için daha anlamlıydı. Şarkıyı dinlerken gözlerimi bir kez olsun jeonginden almamıştım, Gözlerini kapatarak şarkıyı mırıldayan dudaklarına baktıkça heyecanlanıyordum. Vücudumun her kısmı ısınmıştı.

Hava soğuk olduğu için ikimizin üstünde de mont vardı. Montumun fermuarını açtım ve jeongini içime alıp kollarımla montun iki yanını sardım. Jeongin gülerek içimde kıpraşıyordu, ben de daha sıkı sarıyordum. Beraber bir montun içinde sarılıyorduk, gözlerimizi kapattık ve esen rüzgarın sesiyle uyumaya çalıştık. Yarım saat aynı pozisyonda orada uyumuştuk, yüzümüze düşen ıslaklıkla gözlerimizi açıp neler olduğuna baktık. İlk başta yağmur yağdığını sanmıştık ama elimizi açıp düşen şeylere baktığımızda elimizde kar tanecikleri olduğunu fark ettik. İkimiz de hemen ayağa kalktık, jeongin kar'ı çok sevdiği için zıplayarak kollarını açmıştı ve etrafta dönüyordu. Bu haline gülmeden edemedim çünkü çok tatlı duruyordu.

"HYUNJİN KAR YAĞIYO" gülerek etrafta dönmeye devam eden jeonginin durdurdum. "evet minik yıldızım kar yağıyor ama böyle dönmeye devam edersen başın dönecek" kollarından tuttum ve iki yanağından da öptüm. "haklısın sevgilim, bu arada hava soğudu gel bize gidelim hem çıktığımızda belki tutmuş olur." gülerek başımla onayladım. "tamam bebeğim ama bu kadar çabuk tutmaz."