6.0

536 17 6
                                    

Hemen hazırlandım. Çok naz yapamadım ama önemli değildi. Ahlem'e evet eskisi kadar aşık değildim. Ama aşıktım işte. Seviyordum. Yaptığı çoğu şey beni kırmıştı. Evet, Beyza' da kırılmıştı onun yüzünden. Ayrıca Beyza'ya ümit de vermiştim. Of, delireceğim. Ama yine de onu görmek istiyordum. Ve göreceğim.

Hazırlandıktan sonra Bora'yı aradım. Ekran görüntüsü isteyince ss attım konuşmaları. Bana öyle küfürler etti ki hayatım boyunca duymamıştım onları. Haklıydı belki. Ama olsun. Bir kez olsun tekrar yüzünü görmek için ömrümden bir kaç yıl verirdim.

Dediği kafeye vardığımda çoktan beni bekliyordu. Saate baktığımda 17:51 i gösteriyordu. Sakince oturduğu masaya yöneldim. Bana baktığını biliyordum. Ama ben ona henüz bakamıyordum. Utanmıştım.

Nihayet masaya oturup yüzüne bakma cesareti gösterdiğimde bana kocaman gülümseyerek "Selaaaam!" dedi. Sırıtmamaya çalışarak selamına karşılık verdim.

"Öncelikle o gün seni engellediğim için çok üzgünüm. Hatamı yeni yeni fark ediyorum."

"Önemli değil."

"Önemli Alper. Gerçekten beni seviyor olduğuna inanamamıştım. Şuan çok pişmanım."

Sessizce dinledim. Ne diyeceğim ki şimdi ben buna? Hayır, asıl o bana ne diyecek? Şimdi gelip sadece özür mü dileyecek? Kendisi Kartal'da oturuyor ben Beşiktaş'ta oturuyorum. Onca yolu bir özür için mi geldim. Hoş, zamanında İstanbul'dan İzmir'e bir hiç için gitmiştim.

"Ve şunu söylemek istiyorum ki sanırım ben de artık sana karşı boş değilim."

Ağzımda su olsaydı şuan üzerine fışkırtacağım andı. Onun yerine tükürüğümü yutamayıp öksürük krizine girdim. Ağzıma su bardağını dayayınca suyu içemeyip daha çok öksürmeye başladım. Masadan kalkıp lavaboya gittim.

NASIL? YALAN SÖYLÜYOR OLMA İHTİMALİ? HAYIR, BUNU DA YAPMAZ! DELİRECEĞİM. YEMİN EDİYORUM DELİRECEĞİM. SIÇ YA. TAM HAYATIMI RAYINA OTURTTUM DERKEN GELMİŞ HOŞLANIYORUM DİYOR! NE YAPACAĞIM? NE YAPACAĞIM?

İstemiyorum.

Sadece bir kere daha yüzünü görmeye geldim. Sevgisini istemiyorum. Sinirlendim. Aylarca perperişan olduktan sonra tam kendime geldim gelip bana "Sana karşı boş değilim." diyor. Artık ben boşum HAHAHAHAAH, demek istiyorum. Ama değilim.

ALLAH BELAMI VERSİN Kİ DEĞİLİM.

Zaten Allah belamı onu sevdiğimde verdi. Dur Alper. Gururun yok mu? O kadar olandan sonra gidip hiçbir şey olmamış gibi onunla sevgili mi olacaksın?

Aslında ne yaptı ki? Ona aşık olduğumu bile bilmiyordu. Beyza'yı sevdiğimi söyleyince her ne kadar Beyza hakkında ileri geri konuşsa da bizi sevgili yapmaya çalıştı. Bence bir hata yaptığı yok. Kızın çok üzerine gidiyorsun. Kendisi dedi. Biraz zamana ihtiyacım var, dedi. Biraz geç oldu ama güç olmasın.

Saçmalama Alper. Sana acıdığını falan söyledi. Saçma saçma şeyler. Yapma kendine bunu. Yine aynısı olacak. Neyse ne, daha fazla düşünmek istemiyorum. Gideyim. En son sevgilisi vardı. Bakalım nolmuş. Belki hala özür dileyememiştir.

Elimi yüzümü yıkayıp lavabodan çıktım. Masada beni bekliyordu. Sandalyeyi çekip karşısına oturdum.

"Çok mu şaşırdın?"

Elimle geçiştirdim. Evet şaşırmıştım. Ama şuan daha önemli bir mevzu var.

"En son Berk diye bir çocukla sevgiliydin?"

"Ha, evet. Ayrılmıştık ya onunla."

"Özür dilemedin mi?"

"Hayır. Hemen beni yargıladığına göre beni pekte sevmediğini düşündüm."

"Peki benden niye hoşlanıyorsun?"

"Hoşlanma demeyelim. Sadece boş değilim."

"Aynı şey."

"Neyse Alper. Benim için İzmir'e kadar geldin. Bir sürü şey yaptın. Gerçekten de beni sevdiğini fark ettim. Sonrasında seni engellememe rağmen bir şey söylememen beni kendime getirdi. Beni senin kadar kimse sevmedi. Bunu anladım."

"En son bana acıdığını söylemiştin hatırlıyor musun?"

"Evet. Aslına bakarsan ne yalan söyleyeyim eğer o kızı gerçekten sevseydin sana acırdım. Ki o zaman öyle olduğunu düşünüyordum."

Kaşlarım çatıldı. Hala değişmemiş. Hadi bana yaptıkları neyse de diğer insanlara karşı yaptıkları hoş değil. Ve hala bunun bilincinde değil.

"Çünkü burnunu sokmaması gereken şeylere burnunu sokuyor. Yapması gereken tek şey bana yardım etmekken gelip bir de yorum yapıyor onu ilgilendirmeyen şeylere."

"Senin yaptığın gibi."

"Affedersin?"

"Neyse ne tartışmak istemiyorum."

"Yoksa sadece birkaç hafta içinde bana olan aşkın bitti mi? Gerçekten inanamıyorum."

"Konu bu değil ama keşke birkaç hafta olsa. İki buçuk ay engeli çekmedin. Şimdi gelip bir anda senden hoşlanıyorum, diyorsun. O gün eğer engellemeden önce iki dakika daha bekleseydin görürdün yazdıklarımı. Ama onun için bile beklemedin. Buna rağmen koşup kollarına atlamamı mı bekliyorsun?"

"Evet biliyorum. Hepsi için özür dilerim. Sana yaptıklarım gerçekten kötüydü."

"Önemli değil. Ama o gün görmediğin için tekrar ediyorum. Seni seviyor olabilirim ama seni istemiyorum."

Masaya yüz lira bırakıp gidecekken "Ama ben seni istiyorum Alper." dedi. Durdum. Arkamı dönmek istiyordum. Ama dönmedim. İlerlemeye devam ettim.

SALAK MISIN? /texting/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin