0.6

5.4K 262 139
                                    

Bir buçuk saat sonra ancak otele varmıştık. Ve ben Ahlem'in abilerinden birinin odasında kalacaktım. Odaya girip hemen kendimi yatağa attım. Ve gözümü kapar kapamaz uyumuştum. Yaklaşık dört saat kadar... Aslında uyanmayacaktım. Çünkü çok yorgundum. Yol yorgunuyum, taaa nerelerden buraya gelmiştim. Uykucu birisiyim zaten. Asla uyanmazdım. Ama birisi kapıyı çok fena çalıyordu.

Yataktan kalktığımda buruş buruş gömleğimi düzeltip gözlerimi ovuşturarak kapıyı açtım. Gözlerimi hala açamadan yarım yamalak bir şekilde sanki çıplakmışım gibi kapının arkasından gelene baktım. Ahlem'di.

Ben:

"Ne oldu?"

Ahlem:

"Sabahtan beri uyuyorsun. Tamam yorgunsun ama ben tek başıma odada korkuyorum."

Ben:

"Neyden?"

Ahlem:

"Cinlerden."

Ben:

"Cin diye birşey yok. Hadi git yat."

Ahlem:

"Çarparlarsa görürsün."

Ben:

"Ahlem saçmalama aynı yatakta yatacak halimiz yok."

Ahlem:

"Sen sapık mısın? Ağzımdan aynı yatakta yatacağız diye bir laf çıkmadı."

Ben:

"Üf tamam ne yaparsan yap."

Ahlem:

"Dur kapıyı kapatma ben geliyorum."

Ben -iç çekerek- :

"Tamam."

Bir iki dakika sonra Ahlem pijamalarını giymiş elinde birşeylerle odama gelmişti. Sonra da lavaboya gitti.

Bende gömleğimi çıkarıp geri yattım. Sandığınızın aksine atlet giyiyorum çünkü giymezsem annemin onu götüme sokacağını biliyorum.

Ben yatağıma girerken Ahlem başında tülbent, yüzü gözü ıslak -abdest almış herhalde- çıktı.

Sonra yanında getirdiği eşyalardan küçük bir Kur'an çıkardı ve sayfaları çıkarıp okumaya başladı. Bende oturur pozisyona geçip onu izlemeye başladım.

Ben:

"Ne yapıyorsun?"

Ahlem:

"Kur'an okuyorum."

Ben:

"Onu görüyorum neden?"

Ahlem:

"Çünkü korkuyorum."

Ben:

"Yani?"

Ahlem:

"İsa, Musa sen bizi kursa demeyeceğim için Felak-Nas okuyorum. Kış kış cinler, kış kış. Yallah cinler, yallah. Anladın mı?"

Ben:

"İyi ta-" o sırada gök gürledi ve lafım bölündü.

Ahlem:

"Al işte bir de bu eksikti."

Ben:

"Gök gürültüsünden de mi korkuyorsun?"

Ahlem:

"Aslına bakarsan geceden korkuyorum. Gece ne olursa korkarım. Sabah ne cinden ne de gök gürültüsünden korkarım. Ama gece herşeyden."

Ben:

"İyi. Ne kadar sürecek Kur'an okuman? Çünkü yatamıyorum. "

Ahlem:

"Biraz bekle konuşmaktan okutmuyorsun."

İç çekip telefonumu elime aldım. Ve yarım saat onunla ilgilendim. Sonra Ahlem Kur'an'ı kapatıp yanıma geldi. Ve:

"Yasin falan da okudum ki cinler gitsin."deyip yanımdaki yastığı alıp kanepeye geçti. Hiç centilmenlik yapasım olmasada yaptım ve yatağı ona devredip kanepeye geçtim. Ama bu kanepe çok küçüktü ve o yüzden yere yattım.

Ahlem:

"Yere yatma."

Ben:

"Yatacak yer mi var?"

Ahlem:

"Yok. Ama yere yatarsan çocuğun olmaz."dedi. Cevap vermeyerek kafamı yastığıma koydum. Ve hemen uyudum.

___________

Başımdaki inanılmaz ağrıyla, belimdeki inanılmaz sızıyla ve tepemde beni uyandırmaya çalışan Ahlem'le sabaha gözlerimi açtım.

Ne kadar da güzel? Daha ne isteyeyim hayattan?

Ahlem:

"Günaydın. Sonunda uyandın. Hadi kalk beni eve götür."

Ben:

"Bir dur kahvaltı edelim. Bir oturalım daha cumartesi. Yarın bile gidebiliriz."

Ahlem:

"Hayır, hayır, hayır. Şimdi."

Ben:

"İlk önce bir sırtımı çiğne."

Ahlem:

"Ne?"

Ben:

"Belim çok ağrıyor bir sırtımı çiğne aw."

Ahlem:

"Ne saçmalıyorsun? Niye sırtını çiğneyeyim?"

Ben:

"Sırtım çok ağrıyor. Bir çiğne de ağrısı geçsin. Hani yerde yattım ya?"

Ahlem:

"Yatmasaydın."

Ben:

"Öf senden birşey bekleyen de kabahat."

Ahlem:

"Tamam tamam çiğniyorum."deyip ayağa kalktı ve ayağıyla yavaş yavaş sırtıma bastırdı. Ama hiçbir etkisi olmadığını bilmiyordu.

"Biraz bastır bastır."

"Öfff" dedi ve sırtıma çıktı. İlk başta rahatladım ama sonra olmadığını düşündüğü için hoplamaya başladı. Kendisini kedi sanıyordu herhalde. Sırtım daha çok ağrıyordu şimdi.

"Tamam tamam. Çık git daha çok ağrıttın."

"Sanki daha önce birisinin sırtını çiğnemişim, nereden bileyim?"




Evet buna da bir bölüm geldi bb.






💜

SALAK MISIN? /texting/Where stories live. Discover now