6.4

143 7 7
                                    

Evde oturmuş neden kimsenin bana yüz vermediğini düşünürken yaptıklarım aklıma geliyordu. Ama ben yine de neden kimse bana yüz vermiyor diye ağlamayı tercih ettiğimden düşünmeye devam ettim. O sırada bir bildirim sesi geldi. Ahlemdendi.

Mesaja bakmadım.

Ağlamaya devam etmeye çalışırken bu sefer de aradı beni. Meşgule attım. Ne diyeceğini tahmin edebiliyorum az çok. Niye olaydan bir hafta sonra arıyor? Anca aklına gelebilmişimdir herhalde. Oturduğum yerden kalkıp evden çıktım. Evimin biraz ötesindeki parka gittim bir banka oturdum. Oyun oynayan çocukları ve piknik yapan gençleri (18 yaşındayım ama genç değilim) izledim. Yarım saat kadar parkta oturduktan sonra ayaklandım. Etrafı turlarken Beyza'nın evinin önüne gelmiştim. Sıkıntılı bir iç çektim. Beyzanın evine kısaca bakıp önüme döndüm. Evinin karşısındaki cafeye geçip bir çay söyledim. Oturup etrafı seyretmeye başladım. O sırada tekrar telefonuma Ahlem'den gelen aramanın bildirimi düştü. Bu sefer meşgule atmayıp cevap verdim.

"Alper!"

"He?"

"Sonunda açtın. Bir an hiç açmayacaksın sandım."

"Öyleydi."

"Fikrini değiştiren ne peki?"

"Canım sıkılmıştı."

"Ha bu kadar yani?"

"Niye aradın beni?"

"Şey... Özür dilemek için."

"Gerek yok. Hadi Allah'a emanetsin."

"Dur! Alper kapatma telefonu?"

"Hayırdır Ahlem sen hani özür dilemekten çok korkardın, gururun kırılırdı?"

"Hatamı anladım. Çok özür dilerim. Lütfen olduğun yeri söyle gelip özür dileyeyim."

"Hay Allah bak şu işe! Özür dilemek için Kocaeli'den buraya mı geleceksin?"

"Saçmalama Alper. İstanbuldayım. Lütfen beni kırma."

Pes edip olduğum yerin konumunu attım. İkinci çayımı içerken Ahlem cafeye damladı. Arkama yaslanıp Ahlem'i izledim. Yanıma gelip beni öpmek isteyince elimle dur işareti yaptım. ✋ Kusura bakma Ahlem Hanım. Sana fark ettirmesemde benim de bir gururum var. Gerçekten var mı ya?

"Alper. Seni çok özledim."

"..."

"Dinle. O gün olanlardan sonra yanımda kimse kalmadı. Herkes benden uzaklaştı. Hiç arkadaşım kalmadı. Berk desen benden artık nefret ediyor. Ve ben bu süreçte sana olan hislerimi iyice anladım. Ben gerçekten senden hoşlanıyorum."

"Üzgünüm ama ben artık seni sevmiyorum."

"Sana çok kaba davrandım biliyorum. Kalbini kırdım, seni üzdüm. Ama şimdiye kadar bunu anlayamamıştım. Her şey için özür dilerim."

"Bu sefer beni hangi kafeye götürüp sevgiline misilleme yapacaksın?"

"Onun içinde üzgünüm. Her şey için üzgünüm. Artık öyle davranmayacağım sana. Tüm samimiyetimle söylüyorum sana, gerçekten."

İç çektim. "Ne istiyorsun benden?"

"Affet beni. Gerçekten her şey için üzgünüm. Bunca zamandır aslında bana değer veren tek kişinin sen olduğunu anlayamadım. Seni de kaybedemem Alper."

Gözlerinin içine baktım. Pişman olmuşa benziyordu. Ona bir şans daha vereceğim.

"Tamam, affediyorum seni."

Gözleri parladı. Ayaklandı.

"Çok teşekkür ederim Alper! Söz veriyorum bu sefer güvenini boşa çıkarmayacağım."

Yanıma gelmeye yeltendiğinde onu durdurmaya çalıştım ama durduramadım. Bana sarılıp tekrar teşekkür ettiğinde iç çekip kafamı yukarı kaldırdım.

😃

Beyza penceredeydi. Muhtemelen hava almaya çıkmıştı. Çünkü yeni çıkmışa benziyordu. Bir iki saniye sonra gözleri bizi bulunca şaşkınlığını buradan bile fark ettim. Biraz bakıştıktan sonra camı kapatıp içeri geçti.

"Alper. Seni bir daha asla kaybetmeyeceğim."



özür dilerimmmm. özür dilerim.
çok özür dilerim.
neredeyse bir yıl geçti ve daha yeni bölüm atıyorum.
umarım artık daha sık atacağım.
inşallah yani.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 18, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SALAK MISIN? /texting/Where stories live. Discover now