6.1

622 21 17
                                    

"Alper!"

İsmimin söylenmesiyle sıramdan kafamı kaldırıp hocaya baktım.

"Efendim hocam?"

"Üniversite sınavına üç ay kaldı ve sen uyuyorsun. Sınıfta en çok ümitlendiğim öğrencilerindendin. Kendini toparla. Son düzlükteyiz. Geleceğini kurtarmak istiyorsan çalışmalarına devam etmelisin."

Kafamı sallayıp ders çalışma taklidi yaptım. Zaten herkes aynı şeyleri söyleyip duruyor. Sıkıldım artık. Bir bitse şu sınav da kurtulsam.

Test kitabımı karalamaya devam ederken zil çalmıştı. Kafamı kaldırıp kapının önüne baktım. Beyza ve Bora kendi aralarında konuşuyordu. Beyzanın bakışları bana kayınca hemen kafamı indirdim. Onu umutlandırıp sonra da arkasından bıçaklamıştım.

Telefonumu alıp sınıftan çıktım. Kantine gidip bir kaşarlı tost bir de ayran aldım. Bahçeye çıkıp bir banka oturdum ve yemeye başladım. O sırada bir mesaj geldi. yağlı elimi banka silip telefonu aldım. Ekranı yüzüme tutup kilidi açtım. Ahlem'dendi mesaj.

---
Ahlem: Alper yakın bir zamanda tekrar buluşmamız mümkün mü?
---

Ya sabır ben bu kızdan niye kurtulamıyorum. Ben vazgeçsem o vazgeçmiyor, o vazgeçse ben geçmiyorum. Tam ben kendime bir gurur takındıktan sonra bu sefer o başladı.

---
Alper: Değil.
---

Tostumu yemeye devam ettim cevabımı yolladıktan sonra. Biraz daha ısrar ederse tüm direncim yıkılacak. Ben Ahlem'e bir kere "Hayır." diye biliyorum. İkincisinde "Tamam, olur." diyorum.

---
Ahlem: Lütfen Alper. Seni kaybetmek istemiyorum.
---

Şimdi görürsün sen. Artık olacaklardan ben sorumlu değilim. Bunu çoktan hak ettin.

---
Alper: Tamam, olur. Nerede? Ne zaman?
---

Gitmek zorundayım. Çok ısrar etti. Kıramazdım. Hem Ahlem o kadar kötü şeyler yapmadı ki. Sadece Bora abartıyor. Tamam hoş değildi ama hatasız kul olmaz bir kere. Artık o da beni seviyorken bence bu fırsatı kaybetmemeliyim.

Zil sesini duyduğumda ekranı kilitleyip sınıfa çıktım. Sırama oturduğumda arkamdan Bora ve Beyza'nın gülerek içeri girdiklerini gördüm. Yoksa bunlar birbirlerine aşık mı oldu?

Yok artık daha neler. Ama iyi bir yandan. Beyza artık beni sevmiyor. Bora da "Beyza" diye tepemde tutturmaz. Ama sanki biraz kötü bi durum. Sonuçta Bora kuzenim ve Beyza da eski sevgilim. Neyse beni ilgilendirmez. Ne yaparlarsa yapsınlar.

Boşverip uyumaya karar verdim. Kafamı sırama koyduğumda Bora karşımda dikiliyordu. Gözleriyle sırtımı gösterip "Bakıyorum hala sağlam." dedi.

"Anlamadım?"

"Ahlem diyorum, rekor kırdı. Üç gün boyunca arkandan bıçaklamadı. Aksine gönlünü almaya çalışıyor."

Gereksiz bağırarak söyledi bunları. Beyza'ya baktığımda bize baktığını gördüm. Bu pislik Bora bilerek yapıyordu. Hayır madem aşık kıza, belli Beyza da aşık, niye böyle yapıyor ki?

Yakasından tuttum kendime çektim. Kulağına doğru fısıldamadan ama sessiz bir şekilde konuştum.

"Amacın ne senin?"

"Ne olacak? Sen kızı her geçen gün daha da ümitlendirmeye devam etme diye Ahlem ile tekrar konuşmaya başladığını belli ediyorum." 

"Daha demin gülüşerek geliyordunuz. Madem hoşlanıyorsun neden kalbini kırıyorsun kızın?"

"Oğlum sen geri zekalı mısın? Biz arkadaşız onunla. Sen ortada göt gibi bırakma diye ben konuştum, gönlünü almaya çalıştım. Gerçekten çok aptalsın. Yanılmışım Ahlem ile tam birbirinize göresiniz. İki aptal birbirinizi bulmuşsunuz."

Ellerimden kurtulup sırasına geçti. Kendimi kandırıyordum en başından beri. Bora asla Beyza ile birlikte olmazdı. Öylesi işime geldiği için kafamda kurdum. Ne yapacağım ki şimdi.

Beyza'ya ümit vermiştim. Ahlem yazmasaydı belki şuan Beyza'yla tekrar çıkmaya başlamıştım. Aslında kıyaslama yaparsam Beyza diğer insanlara karşı daha nazikken Ahlem değil. Beyza'nın düşünce yapısı bana paralelken Ahlem'inki değil. Beyza ile anlaşabiliyorken Ahlem ile pek anlaşamıyoruz, her defasında bana sataşıyor. Beyza Ahlem'den daha olgun. Beyza bana karşı Ahlem'den daha nazik, daha düşünceli. Ayrıca Beyza beni seviyor. Ben de sevilmek istiyorum. Bu yüzden Beyza'ya ümit verdim ya zaten. Birinin beni sevmesine ihtiyacım vardı. Ama insan sevdiğinden vazgeçemiyor. Bir örneği ben diğer örneği Beyza.

Evet, sevilmek istiyorum. Sevilmek istiyorum ama sevmekten de vazgeçemiyorum. Hatalıyım ama hata yaptığım için üzülmüyorum. Hatamı telafi etmek için çabalamıyorum.

Olmuyor.

Ne yapsam da olmuyor.Ne yapacağım bile diyemem. Hiçbir şeyi kestiremiyorum.

Ahlem'e şans versem ya yine beni bırakırsa ne olacak? Ne olacağı belli. Hem tekrar arkamdan bıçaklanacağım hem de sevilme şansımı kaybedeceğim. Beyza'ya şans versem ya onun istediği ben değilsem ne olacak? Ya Beyza'yı kırarsam ne olacak?

Ahlem'i sevsem de onu kırmaktan korkmuyorum. Çünkü zaten o beni kırdı. Ama Beyza'yı kırmaktan korkuyorum. Çünkü o beni kırmak yerine beni kıranlara karşı beni korudu.

Hem Beyza'nın sevgisini de hak etmiyorum.

Ahlem'i sevsem de ikimizde bizi sevenleri kırdığımız için bence aynıyız. Tek fark ben isteyerek kırmadım. Ama bu kırdığım gerçeğini değiştirmez. Bu saatten sonra adımlarımı iyi atmalıyım.

Sevmek mi sevilmek mi istediğime karar vermeliyim.

SALAK MISIN? /texting/Where stories live. Discover now