Ahlem ayrılmak için hamlede bulunduğunda kollarımı ondan çektim.
"Hadi gel bir yerlere gidelim. Senin kafanın dağılacağı bir yerlere."
Aslına bakarsak bir an olsun aklımdan çıkmadığını söylemek isterdim ama doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. Ona doğruyu söylediğimde ne yaptığını da çok iyi biliyoruz.
Eski Alper moduna döndüm. (Evet şap diye eski Alper'e döndüm.Şaka şaka. Hala kalbimde bir adet Ahlemleyim.) Salak, umursamaz, eğlenceli. Hehe kesinlikle eğlenceli değildim ama beni öyle bilin.
Gömleğimi düzeltip arabayı çalıştırdım ve sahile doğru sürdüm. Bana deniz havası iyi gelecekti. Özel yer şeyini başka bir zamana yaparız. Tabi bir daha buluşursak.
Tab2 Zeytinburnu sahiline gitmeyecektik. O kadar da değil. Kumsala gitmeye karar verdim. Zaten yazlık giyinmişti. Dikiz aynasından baktığımda üzerine pembe bir çiçekli tişört ve altına şort giyinmişti. Ayakkabılarını görememiştim tabiki. Ama kesin spordu. Hah içine kum kaçacak. Bana aşık olmazsan sonun böyle olur Ahlem Hanım.
Kumsala vardığımızda arabadan indik. Kolumu girebilmesi için katladım ve o da koluma girdi. Sonra kumsala doğru yürürken:
"Üf ayakkabılarım hep kum olcak."dedi. Sonra telefonu çalmaya başladı. Telefonuna baktığımda Talha ismini gördüm. Kesin sevgilisiydi. Zaten niye onunla buluşmayıp benimle buluşmuştu ki?
"Efendim Talha?"
"..."
"Ne alaka?"
"..."
"Ya rahat bırakın beni. Geziyorum işte."
"..."
"Sana ne?"
"..."
"Babam da Aylin ismini duyunca aynen böyle diyecek."
"..."
"Hadi canım ben kapatıyorum."dedi ve telefonu kapattı. Sonra bana dönüp:
"Üç numaralı abim."dedi. İçim rahatlasa da hala bir sevgilisi olduğunu düşünüyordum. Bu kadar güzel bir kız nasıl sap olabilirdi?
"Hmm."dedim.
"İşte Talha abim. Sanırım senden bir yaş büyük. 19 yaşında. Aylin diye bir kızla çıktı ama Aylin'le birşeyler yaşamış ve bunun babama gitmesine korkuyor. Tabi ne yaşadığını bilmiyorum ama Aylin demem yetiyor. Bir küçüğü Barın abim. O da benden bir yaş büyük 17 yaşında. O sap şuan. İki abim daha var. En büyüğünün adı Doruk. O da 23 yaşında. Nişanlısı var. Bir küçüğü de Yusuf işte. O da 21 yaşında. Yusuf'un da bir tane sevgilisi var. Sanki abilerimi satıyorum gibi hissettim. Keşke mümkün olsa."
"Arkamda abilerim var çok yakın olmayalım mı diyorsun?"
"Hayır tabiki. Onlardan korkmuyorum. Sadece kafan dağılsın diye uğraşıyorum."
"Peki, teşekkür ederim."
"Benim karnım acıktı."
"Benimki de. Gel beraber birşeyler yiyelim."
"Bak şurada bir yer var."dedi eliyle biraz ötemde olan lokantayı gösterirken.
"Peki gidelim."
_______________
"Sonra gelip yüzüme tükürdü. Öğk iğrenç. Gerçekten anlamıyorum yani sadece kız arkadaşıyla konuşmuştuk. Sonra kız biraz geri zekalı çıktı. Ayrıca çok gıcıktı. Sigara içtiği için kendini bir halt sanıyordu. Ben de kıza 'Hahaha bad girl şuna bak. Iy ne kadar gıcık birisin. Sigara içtiğin için övünüyorsun. Barın sende ne buluyor anlamıyorum." dedim. Sonra kızla ayrıldılar tabi. Aslında bu kadar konuşmamıştım. Kıza biraz sinirimi alamayıp küfür etmiş olabilirim. Ama gerçekten çok iticiydi. Yok ateistim yok sigara içiyorum yok bordo ruj sürüyorum yok elli milyon erkekle aynı anda sevgiliyim. Gelemem ben böyle şeylere. Sanki iyi bir halt yapmış gibi anlatıyor birde. Sinirim bozuldu yine. Neyse yani niye yüzüme tükürürsün ki anlamıyorum. Gerçekten hani telefonumu al. Ceza ver. Git babama söyle. Ama niye yüzüme tükürüyorsun? Sorunları var onun. Zaten ben biliyordum. Çok konuşuyorum ama kızmıyorsun değil mi? Senin kafan dağılsın diye konuşuyorum."
