wabi sabi | jikook

twenty two

bolum cok gec geldi cokkk ozur diliyorum bu ara biraz kendi icimde sikintili bi donemdeyim bi turlu duzgun bir seyler yazamiyordum ama sonunda bitirdim umarim bir dahaki bolum bu kadar gecikmez🙏

beklediginiz icin tesekkur ederim iyi okumalar🌸

×××

yazarın ağzından;

jungkook eve girdikten en fazla on dakika sonra taehyung gelmişti.

ağlaması durmuştu fakat her an tekrar ağlamaya başlayacak gibi duruyordu. eve girince jungkook ona soru sormadığı sürece hiç konuşmadı, sorularına da hep kısa kısa cevaplar verdi. gerçi bir şey anlatmasına gerek yoktu, jungkook zaten neler olduğunu tahmin edebiliyordu.

"al bakalım. iç bunu." diyerek taehyung'un önündeki sehpaya kahve bardağını bıraktı. taehyung birkaç saniye sessizce bardaktaki kahveye boş boş baktı, sonra yavaş bir şekilde uzanıp bardağı eline aldı ve bacaklarını kendine çekip ellerini kucağına bıraktı. kahvenin sıcak buharı yüzüne vuruyor ve burnunu sızlatıyordu.

jungkook da kendi bardağıyla birlikte koltuğun diğer ucuna oturdu. bir yudum aldıktan sonra bakışlarını taehyung'a dikti, "bu sefer ne kadar ileri gitti?"

yutkundu taehyung, "astımımı tetikledi."

"kafasız orospu çocuğu." diye mırıldandı jungkook sinirle.

"orada daha fazla kalma, taehyung. benimle ya da seokjin'le yaşa. şuna bak, ne hale getirmişler seni." diye tekrar söylendi. arkadaşına bunları yaşattıkları için yıllardır kim ailesinden nefret ediyordu. aslında taehyung'a değer veren herkes o aileden nefret ederdi.

"gerek yok. yarın geri dönerim." dedi taehyung sessizce, bardağını ağzına götürmeden önce. zaten yeterince kötü şey yaşamışken bir de arkadaşlarına yük olduğunu hissetmek istemiyordu.

"saçmalama taehyung. dönmeyeceksin yarın falan. seokjin'i de ararım konuşuruz. istediğin zaman onda, istediğin zaman bende kalırsın." jungkook'un taehyung'u o eve geri göndermeye niyeti yoktu.

"gerek yok dedim jungkook." diyerek arkadaşına döndü taehyung.

jungkook'un davranışı ne kadar iyi olsa da ısrar etmesi onun hoşuna gitmiyordu, bunların tekrar yaşanacağını bilmesine rağmen o eve geri dönmek isteyişi de jungkook'un hoşuna gitmiyordu.

"soru sormadım. bizimle kalacaksın." dedi sertçe ve henüz soğumamış kahvesini tek dikişte içti.

evet, arkadaşlarına yük olmak istemiyordu ama aynı zamanda taehyung'un içindeki başka bir yanı da o eve geri dönmeyi istemiyordu.

bu yüzden başka bir şey söylemeyip önüne döndü sadece.

sonrasında jungkook seokjin'i aradı ve o da hemen yanlarına geldi. bu konuyu tekrar konuştular. en sonunda da taehyung'un bir süreliğine önce jungkook'ta sonra da seokjin'de kalmasına karar verdiler.

×××

bir hafta sonra

whatsapp sohbeti

[ jungkook x jimin ]

jimin:
napiyosun

jungkookum:
az önce dersten çıktım
eve gidiyoruz

jimin:
ruz?

jungkookum:
taehyungla

jimin:
haaa anladim
gidin bakalim
taehyungcuguma selam soyle
sakaaa