2.1

5.1K 657 280
                                    

Annesi iyileşiyordu, mutlu bir ilişkisi vardı, kendisi ve arkadaşları iyiydi, Jisung bunları düşündükçe gerçekten iyi hissediyor, gülümsemeden edemiyordu.

Yatak odasındaki aynasının önünde mühürüne bakarken dudağını ısırdı gülüşünü tutmak adına, parmak uçları usulca mühürü okşarken midesinde o garip hissiyatı veren duyguyu hissetti, toplumlarına göre mühür güç gösterisi olarak yapılırken Minho'nun onu o niyetle mühürlemediğini biliyordu. Keza evlendiği alfaya her detayıyla aşıktı.

İnce detaylarda takılıyor, kendisinin de bizzat anlamları orada aramasını istiyordu.

Parmakları mühürden çekildiği sırada aniden arkasından sarılan alfa ile gülerek yerinde zıplamış, Minho onun boynuna bir öpücük bırakmıştı. "Günaydın!" deyip kolları arasında ona doğru döndü Jisung.

Minho gülümsedi. "Günaydın. Kahvaltıyı hazırladım ama gelmeye niyetin yok gibi."

Bu lafı Jisung'a kahkaha attırdı. "Mühüre bakıyordum, dalmışım," deyip açıkladığında Minho kendisi de aynaya doğru döndü ve ensesine doğru kayan kendi mührünü inceledi, Jisung dün gece ısırdığı yere bakıp üstüne hızla bir öpücük bırakmış sonra da Minho'dan önce koşarak aşağı inmişti.

Toplumda genellikle baskın taraf mühürleyen kısım oluyordu ama omegalar da alfaları mühürleyebiliyordu ve dün Minho bunu bizzat kendisi teklif etmişti.

Jisung, Minho'nun hazırladığı kahvaltıya gülüp kendilerine birer içecek koyduğu sırada üstündeki tişörtü çıkartmış olan alfa da aşağı iniyordu. Minho yanına varıp dudaklarını yanağına bastırmış "İyi misin?" diye sormuştu ki Jisung başını salladı.

Kalçasında bir ağrı vardı ama aham şaham büyütülecek kadar da değildi elbette, bu yüzden iyi hissediyordu. "İyiyim balım!" deyip alfanın dudağına minik bir öpücük bırakıp elindeki bardakları da masaya yerleştirmiş, oturmuştu.

Minho sırıttı, o iyiyse güzeldi.

Beraber kahvaltı ederlerken Jisung aklına gelen şeyle "Havalar soğuyor," dedi. "Tamamen soğumadan bahçede bir akşam oturması yapabilir miyiz yoksa o güzel bahçede oturamamak içimde kalacak."

"Sen istersen neden olmasın," diyen Minho onun gülmesini sağladı. Anında uzanıp "Yerim seni!" diyerek dişlerini yanağına geçirmiş, yanakları şiş yemek yiyen alfa şaşkınca ona bakarken gülmüştü.

Omega kendi bacaklarını alfanın bacakları üstüne uzatmış, oturduğu sandalyede yayılırken içindeki ona bu kadar güzel hissettiren o hisse cidden bir isim veremiyordu.

Gözlerinin önüne Minho ile kafede randevu için buluştukları, ilk defa cidden ikisi için farklı bir durum ortada varken gözlerinin buluştuğu anı düşüyordu ve şimdi evlerinde, evlenmiş oldukları gerçeği zamanın hızlı geçtiğini gösteriyordu ki şimdi fark ediyordu hızlı geçtiğini, düne kadar zaman neden geçmiyor diyordu fakat şimdi bir farkındalık basmıştı.

İkisi yatak odasını toplayıp kalan tek tük eşyalarını yerleştirirken Jisung takılarını düzenlemeyi bitirip yatağa oturdu ve gözlerini ayakta gömleklerini dizen Minho'ya dikti.

"Biz cidden evlendik Min."

Alfa güldü. "Evet bebeğim, cidden evlendik. Dün bu saatte nikaha yetişmek için hazırlanırken şu anda evimizdeyiz ve aylardır süren o kaos sonunda bitti." Kıkırdayıp gömleğini astı. "Çok aşktan arada ben de bir düşünüyorum harbiden evlendik mi ya diye, o yüzden çok umursama."

Onun bu cümlesi omegaya büyük bir kahkaha attırdığında Minho da gömleklerini asmayı bitirmiş, dolabı kapatmıştı. Yatağın etrafında dolanıp kendi tarafına uzandığında Jisung dönerek hızla üstüne çıktı.

star lost, minsung ✓Where stories live. Discover now