2.9

3.6K 478 417
                                    

"Kokun gün geçtikçe değişiyor."

Alfa, başını eşinin boynuna yaklaştırmış konuşurken Jisung'un parmakları onun gömleğinin düğmelerinde oyalanıyordu. "Nasıl yani?" diyerek ellerini indirdiğinde Minho kokusunu içine çekip geri çekildi.

"Hafiften sert bir şeyler gibi, senin kokunu baskılıyor. Şu an tam anlayamıyorum ama gün geçtikçe değişiyor."

Omega gülerek bakışlarını karnına indirip karnını sevdi. "Bebeğim, kokularımız birbirine karışmış hı?"

"Öyle cidden." dedi Minho onun yerine cevap vererek. Jisung'un onlar muhabbet ederken açtığı birkaç düğmeyi fark ederek gülmüş, geri iliklemişti. Hamilelik gün geçtikçe kendini daha da çok belli ettirirken Jisung şu anlık durumu iyi olduğu için doktorunda tavsiyesi ile çalışmaya devam ediyordu ama bugün izin günüydü onun ve bu yüzden annesine gidecekti.

Doktor tavsiyelerinin yanında annelerinin de tavsiyelerine dikkat ederken şimdiden kıyafetlerine ve yemeklerine dikkat ediyordu, aşırı dar kıyafetler giymiyor ve zararlı yiyeceklerden uzak duruyordu.

Minho'yu öpmek için yaklaşacakken yine aniden bastıran sabah bulantısı ile geri çekilip hızla banyoya fırladı, hamilelik güzeldi de bu bulantıların bir an önce geçmesini dilemiyor da değildi. Neysekli üçüncü ayın ortalarına doğru kesildiğini öğrenmişti ve şu anda bulantıların son günlerindeydi.

Klozetin yanına çökmüş öğürürken belinde ve kolunda hissettiği eller Minho'ya aitti, öğürme yüzünden titreyen bedeni onun sayesinde dengesini korurken işi bitince geri çekilmiş, Minho uzanıp sifona basmış pisliğin gitmesini sağlamıştı.

"Gel," dedi onu ayağa kaldırıp. "Ağzını çalkala, o tat gitsin."

"Iy." dedi Jisung. "Bu kusma kısmı çok iğrenç."

Minho ona ılık suyu açmış, Jisung da ağzını çalkalamıştı. Banyodan çıktıklarında "Şşt bebek," deyip tişörtünü kaldırdı ve karnına baktı. "Bir an önce bitirsek mi şu kusma işini ya?"

"Az kaldı sevgilim." dedi Minho, Jisung'un yanaklarını sevmiş ardından da onunla beraber aşağı inmiş, kahvaltı masasına oturmuşlardı. Beraber kahvaltı ederlerken Minho bir yandan da bilgisayardan ay ay belirtilere bakıp, bunları Jisung'un hamilelik için oluşturduğu deftere not alıyordu.

Jisung'un tek odağı o an yemeklerken bununla pek ilgilenmemişti, saniyeler geçtikçe ağzındaki o rahatsız edici his de geçerken üst kata çıkıp dişlerini fırçalamış, eşofman ve sweat giymiş üzerine de mont geçirmişti dışarıda yağan kar yüzünden.

Atkısını ve beresini de takıp iyice hazırlanmış, Minho'nun kazağını ve montunu alıp aşağı inmişti.

"Gel bakalım buraya." diyerek alfanın karşısına geçti ve kollarını kaldırmasını sağladı. Minho reddetmemiş, Jisung da onun kollarından kazağı geçirip gömleğin yakalarını çıkartmıştı. Beraber evden çıktıklarında kısa bir sürede Jisung'un evindeydiler.

Jisung inmeden eşine döndü. "Sürekli şirketin terasına çıkmak yok, o yeni gelen ortaklarla çok samimi de olmak yok gözüm hiç tutmadı o betayı hissederim ben. Biliyorsun sevgilim sana değil, çevreye güvenim yok benim."

Minho kıkırdadı. "Çok klişeydi." Ekledi. "Ama sen ne dersen."

"Yerim seni! Aşksın sen. Imm, şey bir de gelirken makaron alır mısın canım çok çekiyor bu aralar."

"Alırım." diyen Minho onu reddetmezken Jisung mutlu bir şekilde gülümsemiş "Şimdi öpücük!" demişti. Ellerini kaldırıp sevgilisinin yanaklarına koyarak kendine çektiğinde ona güzel bir öpücük verdi ama bu öpücük alfaya yetmemiş olmalı ki omega geri çekildiği gibi onu kendine geri çekmiş, bir öpücük daha bırakmıştı dudaklarına.

star lost, minsung ✓Where stories live. Discover now