Doshi | Room İn The Sky

19.Bölüm(Özel Bölüm 2)

💙

~

Hoshi, planlarının beklenmedik bir şekilde bozulmasıyla kendini apar topar şirkette bulduğunda yüzü asıktı. Aslında bütün üyeler planlarında olmayan bu pratik günüyle şirkette olmak konusunda mutlu değildi fakat bu bir haftayı iple çeken ve heyecanla gözleyen belki de en çok Hoshi'ydi.

Şirket grubuna atılan mesajla, ertesi günün sabahında apar topar Doyoung'un yanından ayrılıp buraya gelmişti. Herkes bu toplantıdan memnun değilken modu dışarıdan en çok yansıyan oydu. Herkes durumun hassaslığının farkındaydı ancak Soonyoung çalışırken zaten genellikle gergin ve oldukça titiz olurdu. Şimdi oldukça keyifsizken bu gerginlik tüm üyelere yansıyordu.

Herkes gelmişti ancak bu pratiğe geciken Mingyu olmuştu. Yaklaşık 20 dakika Mingyu'yu beklemek zaten gergin olan ortamı daha çok keyifsizleştirmişti. Bir çalışanın ara vermesiyle ortaya çıkan bu toplantı, bugün akşamına kadar sürecekti. Çünkü ertelenemezdi. Zaten çoğu hareketi halletmişlerdi ancak yapılması gereken yaklaşık 7 pratik daha vardı.

-"Hyung biraz dinlenelim lütfen- Tanrım..."

Seungkwan ın nefes nefese söylenişine S.coups, Jeonghan ve Dokyeom da onay verdiğinde Hoshi hiçbir şey dememiş ve pratiğe ara vermişti. Bugün burada olmak onu gerçekten geriyordu. Zaten hepi topu 1 haftalık bir tatilleri varken onun da 1 gününü yine çalışarak geçirmek zorunda kalmışlardı.

Neyseki planları tamamen bozulmamıştı. Hoshi, aileleriyle tanışma fikrini dün gece Doyoung la paylaştığında ondan beklediği gibi bir tepki almıştı. Doyoung bunu seve seve kabul etmiş ve heyecanlı olduğunu söylemişti. Ve hiç beklemeden kendi planını da sevgilisiyle paylaştığında Hoshi, bunu duyar duymaz heyecanlanmıştı.

-"Tokyo'ya iki biletimiz var.

-Japonya'ya uçuyoruz Elvin. O şehri seninle gezmek istiyorum. Seni dünyanın her köşesinde sevmek istiyorum.

-Seninle Tokyo'da olmak istiyorum."

Dediğinde alnını Hoshi nin alnına yasladığında, sevgilisinin nefesini kesmişti Doyoung. Hoshi buna hayır dememişti. Çünkü asla diyemezdi. Yaptıkları plan şu şekildeydi: Öğle yemeği için Hoshi'nin ailesinin yanına gidip orada akşama kadar vakit geçireceklerdi. Daha sonra aynı günün akşamında Doyoung'un ailesinin evine geçip gece orada kalacaklardı ve sabahın ilk saatlerinde de Japonya'ya uçacaklardı. İki günü japonya'da geçirip üçüncü günün sabahında Kore'ye geri döneceklerdi. Bu kısacık zamanda onları en heyecanlı anların beklediği kesindi. Her ikisi de bunu hak ediyordu.

Pratiklerinin yarısı bitmişti ve gün yavaş yavaş bitiyordu. Herkes çok yorgun ve stresliydi. Bir an önce bu, planda olmayan çalışma gününü tamamlamak istiyorlardı. Hoshi pratiği yöneten kişi olmuştu. Zaten genel olarak grup pratiklerinde dans hocalarından sonra pratiği yöneten Hoshi olurdu. İşinde her zaman ciddi olurdu ve mükemmeli isterdi. Seventeen birçok konuda olduğu gibi dans konusunda da zirvedeydi. Bunda performans üyelerinin payı büyüktü ancak Hoshi'nin katı disiplini ve hata payı bırakmayışı onları en iyiye götürüyordu. İdol olmak zordu ancak en iyilerden biri olabilmek çok daha zordu.

Çalışırken zaten disipline son derece dikkat eden Hoshi, bu kez biraz da gerginken çok daha ciddiydi. Grup üyeleri her zaman birbirlerine hassas oldukları konularda yardımcı olurdu. Ancak bugün, pekte hoşlarına gitmeyen bir tartışma olmuştu.

-"Hyung kkkkk Mingyu Hyung yine ağlamak üzere kkkkkk"

Diyerek güldüğünde Dino yine ortamı biraz olsun yumuşatmak istemişti. Ama sonrasında geçen konuşmalara şahit olmak onu buna pişman etmişti.