2.Bölüm

127 14 82
                                    

~




O akşam ki yemekten sonra yurda geldiğimizde direkt olarak duşa girmiştim, bedenimi ve zihnimi rahatlatmaya ihtiyacım vardı. Gece yarısına kadar Mingyu ve Vernon 'la biraz oyun oynamış sonrasında da diğer üyelerle biraz vakit geçirip odama geçmiştim.

Fazla stresli değildim, tüm işlerimiz planlı ve çok boğucu olmadan ilerliyordu. Mutlu ve her yeni gün için heyecanlıydım. Fakat zihnimi meşgul eden şeyler vardı. Sebebini anlayamıyordum ama onu aklımdan çıkaramıyordum. Sanırım iş ve diğer her şey dışında düşünmek ve ilgilenmek isteyecek şeylere ihtiyaç duyuyordum. Zaten bir özel hayatımız yoktu, bu çok zordu. Tüm durumları tahmin edebilirdiniz, idol olmak bir şanstı ama birçok açıdan da zordu.

Bir yıl önce, geçtiğimiz yaz aldığım doğum günü hediyesini diğer takıların yanından almıştım. Kutusunda duruyordu ve bazen takıyordum. Kaybolmasını nedense hiç istemiyordum. Bir gün Doyoung la, grupça çekimlerimizin denk geldiği bir binada karşılaşmıştık ve doğum günümün olduğu aydı, bunu öğrendiğini ve geçte olsa kutlamak istediğini belirtmişti. Çekimlerimiz bittikten sonra, çıkacağımız esnada karşılaşmıştık ve bana geçte olsa hediyemi vermek istediğini söylemişti.

O çok kibardı ve düşünceli. Yıllardır aynı sektörde olduğumuz ve bazı ortak noktalarımız olduğu için karşılaşmış ve tanışmıştık. Yeni tanışan arkadaşlardık. Henüz çok yakın değildik ama yinede arkadaşımdı. Hatta birçok yakınımdan daha düşünceli olup beni şaşırtmış ve hediye almıştı. O gün çekimlerinden bulduğu fırsatla gidip hediye almaya gittiğini anlamıştım.

Kutuyu açtığımda çok hoş bir yüzükle karşılaşmıştım. Çok acele karar verip aldığını ve umarım beğenirim diye temenni etmişti. Beğenmeme gibi bir şansım yoktu çünkü hiç beklemediğim bir sürpriz olmuştu. Gümüş renkli sade bir yüzüktü ve üzerinde küçük bir hilal detayı vardı. Ayın gökyüzündeki bu halini severdim ve bu yüzüğün üzerinde de çok güzel duruyordu.

Hediyeyi aldığımda fazlaca şaşırmış ve utanmıştım. Ama bunu dışarıya elimden geldiğince belli etmemeye çalışarak davranmıştım. Fakat çekimler bitip dönmek için arabalara bindiğimizde Dokyeom un bakışlarını yakalamıştım. Bana olan bakışlarındaki ima yı ikimizde biliyorduk fakat bununla ilgili asla konuşmamış ve sadece birbirimize gülümsemiştik. Geç aldığım bu doğum günü hediyesini hemen takmıştım ve yakışmıştı?

Uyumadan önce yatağıma uzanıp yeniden elime aldığım yüzüğe bakıyordum. Elimde birkaç kez çevirip sol elime takmıştım ve kendi kendime gülümsediğimi sonradan fark etmiştim. Birkaç saniye kendime gelmeye çalışarak telfonuma uzanmış ve kablosuz kulaklıklarımı takmıştım.

Yanımda kimsenin olmadığına emin olup izlemek istediğim birkaç videoda gezinmeye başlamıştım. Doyoung un bazı fancam videolarına bakıyordum. O cidden çok yakışıklıydı. Bu havalı duruşuna karşılık bazen çok sevimli halleri vardı ve o sahiden de tavşana benziyordu. Bilmiyorum ama en çok Make a wish kliplerini sevmiştim, şarkı ve üyeler harikaydı. Doyoung harikaydı.

Neredeyse tüm grup danslarını bilirdim. Nct çok iyi bir gruptu. Ama bazı kurallara uymak zorunda olduğumuz için her şeyi kamera önünde yapamıyorduk, buna bazı grup danslarını coverlamak da dahildi.

Onunla arkadaş olduğum için şanslıydım, çok yakışıklı ve havalıydı. Hayatında biri varsa eğer o gerçekten şanslıydı. Birkaç dakika daha oyanalıp gözlerimin acığını fark ettiğimde telefonu bırakmıştım ve üyelerin uzaktan gelen sesleriyle uykuya teslim olmuştum.


...


Provalarımız için kayda geldiğimde Jaehyun, Johnny hyung, Taeil hyung ve Haechan çoktan oradaydı. Birkaç saat çalıştıktan sonra Haechan acıktığını söylemiş ve kaçınılmaz olarak Jungwoo da onu onaylamıştı. Bize katılamayan üyeler dışında, binadan çıkıp yemeğe gitmiştik.

Doshi | Room İn The Sky Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin