Pişik

27K 894 260
                                    

"Baba yapmadım beje." Yiğit babam hafif kızgınlıkla yüzüme bakarken bakışlarından kaçmak için boynuna sarılarak başımı omzuna koydum.

   Buraya geleli birkaç gün oluyordu ve her gün en az iki kere bez için ağlatıyorlardı. Hala alışamamıştım beze. Ne beze yapmaya ne de değiştirmelerine.

  "Gel bakalım Barlas Baba bize ne yemekler yapmış."

   Onlara Baba demeye alışmıştım çünkü isimleriye seslenince asla yüzüme bakmıyorlardı.
"Biz geldik."

  Barlas babam, Yiğit babamın sesi ile arkasını dönüp bize bakarken yüzündeki gülümseme ile beni kucakladı.
"Günaydın fıstığım." Yüzündeki gülümseme beni de gülümsetirken yanağıma aldığım öpücük ile utanarak boynuna gizlendim. İkisi halime gülerken duyduğum öpüşme sesi ile yanaklarım kızardı.

   Bebek vardı burada yahuu! Hiç edep kalmamış.

"Hemen de utanırmış." Mama masasına oturmam ile somurturken Yiğit babam da kahvaltı için Barlas babama yardım etmeye başlamıştı.
"Güzelim bitsin bu." Yiğit babam önüme içi su dolu biberonu bırakıp göz kırparak geri işine dönerken oflayarak biberonu iki tutamaçlarından da tuttum.

   Tuvaletimi yapmam için gün içinde en az 4 tane biberon su içiriyorlardı. İçmeyince de beni tehdit ediyordu Barlas babam.

    Neymiş Yiğit babamın beni emzirmesine izin vermezmiş, kendisi emermiş. Geçen günlerde Yiğit babamın sütünü emmeyi çok sevmiştim. Günde en az iki kere emiyordum Yiğit babamı.

   Tabi Barlas babamın ciddi olduğunu görünce mecburen suyun hepsini içiyordum.
"Neye sinirlenmiş bakalım benim bebeğim? Kaşlarını çatmış." Arkadan toplu saçıma aldığım öpücük ile kendime gelirken önüme bırakılan 4 bölmeli olan tabağım ile neler olduğuna baktım. Sorusunu cevapsız bıraktım.

  Yine her sabah olduğu gibi bir tane yumurta vardı. Çok fazla katı gıdalar yemesem de Barlas babam yemem gerektiğini söylüyordu. O yüzden küçük küçük parçalara ayırıp veriyordu.

   Diğer bir bölmesinde ise mama vardı büyük ihtimalle. Bir bölümünde ise salatalık.
"Süt ister misin güzelim?" 
"Çiyekyi." Kesinlikle Barlas babamın yaptığı çilekli sütler efsane güzeldi. Meyve sevmememe rağmen sürekli ondan içiyordum.

  "Al bakalım." Önüme bir biberon daha koyarken ikisi de masaya oturmuştu.

   Sohbet eşliğinde kahvaltımızı yaparken elimin daha iyi durumda olduğunu fark ettim. Daha iyi kullanıyordum fakat aynı şeyi bacaklarım için diyemeyeceğim. Hiçbir gelişme olmamıştı bacaklarım için.

"O yumurta bitiyor haberin olsun." Uslu uslu mamamı yerken kafa salladım. En son en kötü şeyi yani yumurtayı yiyecektim. Hem belki doydum diye kurtulurdum.

   "Şirkete gidelim bu gün hep beraber. Bir tane toplantım var. Sonra isterseniz dondurma yemeye falan gideriz." Barlas babamın sesi ile heyecanla kafamı kaldırırken Yiğit babam halime gülerek kafa salladı.
"Olur. Zaten kaç gündür evdeyiz. İyi gelir."

   Mamamı bitirdiğim zaman sütüm de bitmişti.
"Baba süt bitmiş." Dudağımı büzerek biberonu Barlas babama gösterirken isteğimi anlayarak biberonu elimden aldı.
"Hayır güzelim daha fazla yok, karnın ağrır."
"Amaaaaa!"
"İtiraz yok."

   Dudağımı büzerek kaşığı bırakırken uzunlamasına doğranmış salatalığı alarak kemirmeye başladım.
"Yumurtayı unutma." Yiğit babamın yumurtayı işaret etmesi ile elimdeki salatalığı gösterdim.
"Baba sayatayık yiyom ben."
"Sen sayatayık mi yiyon he!" Yanağımı sıkarak dudağımı büzüştürürken mızmızlanarak elinden kurtuldum.

MERİÇ BxBxbWhere stories live. Discover now