ÖZEL BÖLÜM♥︎

10.3K 485 63
                                    

"Güzelim bize sorununu söyler misin? Böyle sana yardımcı olamayız."

   Meriç ağladığı omuzdan başını kaldırmadan iki yana sallarken duyduğu iki derin nefes alma sesi ile hıçkırdı.

    Yiğit derin bir nefes alarak boynuna sıkıca sarılmış kola derin bir öpücük bıraktı. Uykusundan uyandığından beridir boynuna sarılmış ağlıyordu minik Meriç. İşin kötü tarafı ne olduğunu, neden ağladığını da söylemiyordu.

     "Ama bebeğim gözlerin acıyacak bak. Bize söyle çözelim olayı güzelim. Hadi bebeğim."  Barlas durmadan ağlayan bebeğini izlerken eğilerek çıplak omzuna derin bir öpücük bıraktı. Sabah 7 de kalkacaktı fakat aklından geçen son şey bile değildi bu. 2 saat sonrası kalmak onun için önemli değildi şuan bebeğinin neden ağladığıydı.

    "Iğhhhh" Meriç sitemle omzunu kendine doğru çekip babasından uzaklaşırken kulağına dolan kısık konuşmaları dinlemedi. Duysa bile ağladığı için tam anlamıyordu.

"Barlas süt ısıtıp içine azıcık sakinleştirici damla koysana. Çok abartma 2 damla yeter şuanlık." Ardından yatağın çöküp geri kalktığını hissederken saçlarını kulağının arkasına tarayan eli sinirle ittirdi.

   "Tamam bebeğim sakinleş. Babaların burada bak. Biz seni çok seviyoruz."

   Yiğit kollarındaki gergin bedenin son sözü ile yavaşça gevşediğini hissederken ellerinin hareketini durdurmadan konuşmaya devam etti.

"Barlas baban seni çok seviyor. Ben seni çok seviyorum." Gergin beden an be an gevşerken saçlarına küçük küçük öpücükler bıraktı.

"Sen bizim minik bebeğimizsin. Tatlı bebeğimizsin. Sevgilimizsin."

    Öpücükleri anlından yanaklarına doğru ilerlerken nefeslerinin iyice düzene girmesi ile rahat bir nefes aldı. Bir de sorunu öğrense çok iyi olacaktı.

   "Kabus mu gördün bebeğim hmm?" Bebeğini korkutmamak adına kulağına kısık sesle mırıldanırken bebeğinin anında mırıldanarak ağlamaya başlaması ile sırtını yavaşça patpatladı.
"Tamam bebeğim yok bir şey. Şşhhh."

     Kapının açılması ile gördüğü bedenle derin bir nefes aldı. Bebeğinin böyle huzursuz bir şekilde ağlaması ikisini de deli ediyordu. Bir de bebekleri inatmış gibi asla yardımcı olmuyorlardı. 

    "Ateşine baktın mı Yiğit?" Barlas elindeki süt dolu biberon ile yatağa otururken tedbir amaçlı elini bebeğinin anlına koydu.
"Baktım ama yok. Ağrısı olabilir mi?" Barlas 'bilmiyorum' anlamında omzunu kaldırırken elini iten bebeğine karşı gelmeden elini bedeninden çekti.

     "Süt içelim mi yavrum hmm? Hem içine bal da koydum. En sevdiğinden." Barlas kısık sesiyle bebeğinin kulağına doğru konuşurken küçük bedeni kendi kucağına çekti. Kucağında yan bir şekilde yatırırken tepki vermesine izin vermeden ağzına biberonu soktu. Yoksa istemeyeceğini biliyordu.

    Anında ılık tatlı sütün etkisine kapılan Meriç sütü hızlıca emmeye başlarken odaya sessizliğin hakim olması ile Yiğit ve Barlas derin bir nefes bıraktılar. 

     Yiğit bebeğinin altında sadece bez olmasından dolayı çıplak olan bacaklarını kendi kucağına alırken Barlas bebeğinin ıslak göz altlarına parmaklarının uçları ile sildi.

    Meriç ılık sütün etkisi ile iyice mayışırken burnundan aktığını hissettiği ıslaklık ile burnunu sertçe içine çekti.

     Akabinde burnunda hissettiği peçete ile mızmızlanırken eliyle onu ittirip başını yan çevirdi. Ağzından çıkan biberon ile yanağına damlayan süt damlasını hissederken dolu gözleri ile onu silmeye çalıştı.
"Tamam tamam bebeğim ben siliyorum şimdi." Yiğit sinirden hareketleri sertleşen bebeği daha fazla sinirlenmesin diye yanağındaki süt damlasını parmağı ile silerken çıplak bacağına derin bir öpücük bıraktı.

MERİÇ BxBxbWhere stories live. Discover now