hasta

16.9K 744 221
                                    

Barlas aşağı indikten biraz zaman sonra evli çift evlerine dönerken Barlas ve Yiğit masayı toplayarak mutfağa geçtiler.

    Barlas tabakları makineye yerleştirirken bebefondan duyulan Meriç'in ardarda öksürmesi ile Yiğit derin bir nefes alarak mutfak çıkışına ilerledi. Anlaşılan önlerinde ağır geçecek bir hastalık vardı.

"Sen temizle ben bakarım." Yiğit hızlı hızlı odaya girerken uyuyan Meriç'in yanına geldi. Ellerini anlında boynunda göğüs kısmında gezdirirken hafif hissettiği sıcaklık ile dolabına ilerleyip ateş ölçeri aldı.

   Anlına tutup ateşini ölçerken 37.8 çıkması ile sıkkın bir nefes aldı. Meriç uykusunda tekrar öksürürken Yiğit koltukaltlarından tutarak oturttu.
"Bebeğim hadi biraz su iç güzelim." Meriç gözlerini hafifçe aralarken öksürmesinin bitmesi ile ağzını açarak biberonu bir eliyle tuttu.

    "Aferin benim bebeğime." Birazcık su içip biberonu ağzından çıkarırken eliyle iterek geri yatmaya çalıştı. Yiğit biberonu masaya bırakırken Meriç'in yatmasına izin vermeyerek kucakladı.
"Baba uykum vay!" Mızmızlanarak konuşurken Yiğit tek eliyle yastığını ve örtüsünü alarak odadan çıktı.

"Biliyorum bebeğim ama salonda uyu. Burada seninle rahat ilgilenemeyiz."

   Meriç başını omzuna yan bir şekilde koyup tekrar uykuya dalarken mutfaktan çıkan Barlas'a elindekileri verdi.
"Koltukların birine sersene." Barlas üçlü koltuğa çarsaf serip yastığı koyarken Yiğit Meriç'i dikkatlice yatırdı.
"Ateşi mi var?" Barlas elini yanaklarında gezdirirken Meriç mızmızlanarak ellerini ittirdi.
"Evet 37.8'miş."

      "Baba soyuk!" Meriç halsizlik ile ayak ucundaki pikeye uzanırken Barlas izin vermeyerek geri yatırdı. Anlına yapışan terli saçlarını geri iterken nazik bir öpücük kondurdu.
"Biraz ateşin var güzelim. Üstünü örtmeyelim ki ilerlemesin."

    Meriç kapalı gözleri ile ağlamaya başlarken Barlas yanağını öperek gözyaşlarını sildi. Meriç eliyle ağzını kapatıp öksürürken Yiğit ayağı kalktı.
"Ben bi mutfağa gidiyim geliyorum."

  Meriç öksürüğünün bitmesi ile rahatlayarak yastığına geri yatarken sertçe burnunu çekti. Hasta olmaktan nefret ediyordu.

  Yiğit mutfağa girmesi ile Barlas'ın annesinin gönderdiği fakat yemedikleri için arkalara koyduğu pekmezi çıkardı. Annesi bir köyden el yapımı alıyordu.

    Çay bardağının çeyreğine pekmezi döküp yarısına kadar su doldurdu. Bir çay kaşığı da karabiber atarken karıştırarak içeri geçti.

  "O ne?" Barlas koltuğun yanına çöken eşinin elindeki içeceğe garip bakışlarını atarken Yiğit'in işaret vermesi ile Meriç'i doğrulttu.
"Pekmez ve karabiber. Rahmetli annem ben öksürdüğümde shot atarmış gibi içirirdi."

    Yiğit'in özlemle iç çekmesini Meriç'in öksürüğü bozarken elindekini Meriç'in ağzına doğru yaklaştırdı.
"Aç ağzını bir tanem."
"Baba istemiyoyum." Meriç ağlayarak bardağı iterken Barlas ellerini tutarak sabitledi.
"Hadi güzelim. Öksürüğün geçsin en azından."

   Meriç artan göz yaşları ile kafasını iki yana sallarken yatağa yatmaya çalıştı. Barlas yatağa yatmasına izin vermezken ağlayarak dudaklarını birbirine sıkıca bastırdı.
"Baba iyenç!"

    Yiğit hasta olduğu için ne kadar nazik davranmak istese de bunu içmesi gerekiyordu. Elleriyle yanağına baskı uygularken aralanan ağzına bardağı yaklaştırarak içirdi.

   Meriç ağzına yayılan acı tat ile yüzünü ekşitip kafasını geriye çekmeye çalışırken Yiğit'in ellerini çekmesi ile ağlayarak ağzındakini yuttu. Bir kısmı çenesinden aşağı doğru akarken Yiğit hemen peçeteyle sildi.

MERİÇ BxBxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin