Meriç firarda

11.6K 608 103
                                    


"Waooow buyası çot düzeeel!" Hayranlıkla Barlas'ın kucağında otel odasına bakarken ayaklarımı salladım. Yere inmek istiyordum.
"Baba bıyak!" Yere inmem ile ayaklarımın üstünde durup dikkatle hızlı hızlı ilerledim.

   Odanın ortasındaki büyük yatağı takmadan ilerlerken arkasında gördüğüm kocaman beyaz havuz ile gözlerim heyecanla büyüdü.

"Baba havuj!" Heyecanla ilerleyip su dolsun diye musluğunu açarken arkamdan Yiğit babamın gülerek gelip suyu kapatması ile somurtarak bir ayağımı yere vurdum sinirle. Ben yüzcektim burada.

    "BABA AÇ!"
"Hayır bebeğim. Şimdi değil." Sakince konuşup yanağımı öperken küskünce kollarımı göğsümde birleştirip yatağın ucuna oturdum. Banane işte.

    Hala bir yabancı gibi gözüken babamın bedenimi kucaklayıp yanağımı öpmesi ile dudağımı büzerek göğsüne yaslanırken bedenime sıkıca sarıldı.

    Büyük kareye benzeyen ince gözlükleri yüzünden o kadar yabancı geliyordu ki bana! Yol boyunca sürekli dikiz aynasından bakmıştım ama hala alışamamıştım.

   "Baba havuj!" Dudağımı büzüp titrek sesle konuşurken saçlarımı öperek bedenimi yatağa yatırdı.
"O zaman aşağı inelim. Orada daha kocaman havuz var." Gözlerim heyecanla büyürken bavula ilerleyen bedenle alkışlarken yüzündeki gülümsemeyle beni izleyen Yiğit babama dilimi çıkardım. Oh olsundu.

   Yiğit babamın yüzündeki gülümseme daha sinsi bir hal alırken bir anda koşarak yatağa atlaması ile çığlık atarak kendi bedenimi korumaya çalıştım.
"Seni gidi yaramaz! Demek babaya dil çıkarmak ha!" Ellerini karnıma koyup gıdıklanması ile çığlık atarak kahkaha atarken odada ikimizin sesleri yankılanıyordu.

Karnımın biraz aşağısına oturup hareketlerimi kısıtlarken bırakması ile nefes nefese gülerek yüzüne baktım. Yüzündeki güzel gülümsemesi ile beni izliyordu. Şey gibi. Aşık.

   Yüzümdeki gülümseme ile gözlerine bakarken yavaş yavaş üstüme eğilmesi ile titreyen göz kapaklarımı kapadım. Öpecekti.

    Dudaklarımda hissettiğim kalın dudaklar ile hızlı hızlı atan kalbim dururken ellerimi nereye koyacağımı bilemeden yatağın çarşafına tutundum.

    Üst dudağımı ağzının içine alıp emmesi ile gözlerimi sıkıca yumarken belimdeki ellerini sıkılaştırması ile uyarıyı anlayıp alt dudağını ağzımın içine alıp emdim.

    Cok çok farklı hissediyordum. Kalbim hem bu kadar hızlı atıp hem de durmuş olabilir miydi?

    Üst dudağımı dişleri arasına alıp sertçe ısırması ile inleyerek kafamı çekerken nefes nefese bir halde elimi dudağıma attım. Elime gelen ıslaklık ile geri çekip elime bakarken gördüğüm kırmızı sıvı ile ağzım aralandı. Hayvan. Bildiğin dudağımı kanatmıştı.

   "Baba tanadı ya!" Dolu gözlerim ile elime bakarken bir anda kucağa alınmam ile Barlas babamın omzuna tutundum.
"Köpek misin Yiğit?" Barlas babam peçeteyi dudağıma tutup Yiğit babama bakarken Yiğit babam şirince gülümsedi.
"Bir an şey oldu işte! Şey. Öyle oldu iste."

   Barlas babam Yiğit babamın sevimli haline daha fazla dayanamayıp gülümserken ben hiç gülmüyordum.
"Baba eyim." Kanlı parmağımı mızmızlanarak Barlas babama gösterirken hiç iğrenmeden küçük bir öpücük vererek banyoya ilerledi.
"Gel bebeğim gel." Suyu açıp elimi yıkadıktan sonra aynaya bakarak peçeteyi çektim. Kenarında küçük bir diş izi vardı.

   "Baba uf oydu." Dolu gözlerim ile aynadan yarama bakarken yanağıma dudaklarını bastırması ile omzuna kafamı koydum.
"Önemli bir şey değil bebeğim. Gidelim şimdi sen de babanı ısır olur mu?" Sinirden çatılan kaşlarım ile hırsla kafa sallarken beraber yatağın olduğu yere ilerledik.

MERİÇ BxBxbWhere stories live. Discover now