■FİNAL■

12.2K 545 183
                                    

"La la la la lala la la la la lala" Kafamı ve vücudumu iki yana sallayarak Yiğit babamın hediye olarak aldığı resmi boyarken yanağıma koyulan öpücük ile gülerek yan tarafima oturan Yiğit babamı izledim.

"Ne yapıyormuş bakalım benim bebeğim?" Yüzündeki gülümseme ile bana bakarken önümde boyadığım resmi gösterdim.
"Şenin bebeyin yesim yapıyo Baba." Yiğit babamın yüzündeki gülümseme daha da büyürken fevri bir hareketle oturduğu yerden kalkarak beni kucaklaması ile gülerek çığlık atıp boynuna sarıldım.

"Baban sana kurban olsun." Boynuma ardarda öpücük kondurması ile ağzımdan düşmeyen kahkahalarım ile boynumu yan yatırırken son bir defa daha öperek serbest bıraktı.

Nefes nefese boynuna sarılırken benimle beraber koltuğa oturdu.
"Baba ama yesiiiim!" Dudağımı büzerek yüzüne bakarken alt dudağıma kalbimi hızlandıran küçük bir öpücük bıraktı.

"Hmm benim bebeğim sevgi saati yerine resim mi tercih ediyor acaba?" Muzip bir ifade ile yüzüme bakarken gözlerimi kocaman açarak kafamı abartarak iki yana salladım.

"Ama baba ben biymiyoydum ki sevgi sayti oyduyunu! Beni sevebiyiysin geyçekten. Unuttum ki ben yesmi."  Bir şey söylemesine izin vermeden göğsüne sokulmam ile seslice gülerek elleri sırtımı bulurken okşaması ile kedi gibi mırıldanarak yanağımı göğsüne sürterken dudaklarımı arkadan toplanmış saçlarıma bastırdı.

    "Bebeğim benim. Minik bebeğim." Elleri şefkatle sırtımı okşarken dudaklari da kafamın üzerinde geziniyordu.

   Yıllar sonra böyle sevgi görmek beni o kadar mutlu ediyordu ki! Bazen bunun için ağlayasım bile geliyordu. Mutluluktan ağlamak.

     Hiç mutluluktan ağlamamıştım. Bir gün ister miydim mutluluktan ağlamak? Eğer o anın sonsuz olmasını, o anda sonsuza kadar yaşamak isteseydim ağlamak isterdim.

    "Minik oğlum benim. Fıstığım." Elleri bezli popomu bulup oyuncu bir şekilde vurması ile gülerek başımı kaldırırken yüzünden düşmeyen gülümsemesine dudaklarımı nahifçe bastırdım. O bunu hakediyordu. Hatta daha fazlasını. Fakat benim utangaçlığım ancak bu kadarına yetiyordu.

    Saçlarımın rengini alan yanaklarım ile öptüğüm dudağından ayrılırken hemen kendimi omuzuna gömüp gizlemem ile gülerek bezli popoma tekrar vurdu.

   Barlas babam şirkete gitmişti. İki gündür bir birisi bir birisi gidiyorlardı sürekli. Oldukça yoğunlardı demek ki!

     "Bebeğim babasını özledi mi?" Yiğit babam aklımdaki düşünceleri okumuş gibi konuşurken gözlerimi kocaman açarak kucağında doğruldum. Özlemiştim tabii ki! Hem de çok.

   "Baba evet evet! Dünyalay kaday hem de!" Heyecanla yüzüne bakarken çenemi öpüp sırtım göğsüne gelecek şekilde oturtması ile ellerimle alkış tutarken cebinden telefonunu çıkardı.

     Aramayı başlatıp ikimiz de görünür bir şekilde tutarken ekranda sadece ikimiz görünüyorduk. Kendime güzel miyim diye bakarken dudaklarımı öpücük atar gibi büzdüm. Ekranda babamla göz göze gelirken gülümseyerek bakması ile ekrana doğru sesli bir öpücük attım.

     Babam anında çenemden tutup başımı havaya kaldırırken dudaklarıma sert bir öpücük vermesi ile gülümseyerek inledim ve geri çekildim. Acıtıyordu hayvan!

"O ekrana atacağına öpücük direkt dudaklarıma yapışsana!" Dudağımı büzerek yüzüne bakarken küçük bir öpücük bırakıp yanağımı sevdi.
"Hemen de büzermiş dudağını!" Dudağımı serbest bırakıp gülümserken telefondan babamın sesinin gelmesi ile oraya döndüm heyecanla.

MERİÇ BxBxbWhere stories live. Discover now