"Baba ya hep bije misafiy geliyor ya!" Barlas Meriç'in sitemine gülerken altına şortu giydirdiği için ellerinden tutarak dikeltti.
"Ama bu sefer sana arkadaş da geliyor."
Meriç ciddi mi diye Barlas'ın yüzüne bakarken gülmesi ile rahat bir nefes aldı.
"Baba ya şaka yapma! O daha bebek!"
Barlas muzipçe gülerek Meriç'i kucağına aldı.
"Geçen diyordun Baba ben bebek oycam diye."
Meriç masumca gülümseyerek Barlas'ın boynuna kollarını doladı.
"Ben sadece sizin bebeyinizim." Barlas gülerek boynunu öperken bebeğini mama sandalyesine oturttu.
"Evet bebeğim sen sadece bizim bebeğimizsin."
Meriç gülümseyerek kafa sallarken Yiğit yanağını öperek önüne su biberonunu bıraktı.
Şu birkaç gündür çok mutlulardı. Barlas ara sıra şirkete gidiyor, arada beraber havuza giriyorlardı. Meriç o günden beri bebek olmakta daha mutluydu. Barlas ve Yiğit'e pek fazla sorun çıkaramıyordu. Tek kavgaları yemek ve bez oluyordu.
"Bebeğimin pankeki hazır." Meriç ellerini çırparak Yiğit'in yanağına kocaman bir öpücük bırakırken Yiğit gülerek saçlarını karıştırdı. Sonrasında Barlas'a yardım ederken beraber sofraya oturdular.
"Baba yine biy şeyley hazıylıycak mısın?"
Meriç pankekini çilek reçeline batırıp konuşurken Yiğit ağzındaki lokmasını yutup merakla baktı Meriç'e.
"Yapacağım da neden güzelim?"
Meriç pankekin tamamını ağzını sıkıştırmaya çalışırken Barlas onun haline gülerek pankekinin dışarıda kalanların eliyle kopardı.
"Boğulacaksın fıstığım."
Meriç pankekten dolayı şişen yanakları ile acayip tatlı dururken Barlas gülerek şişik yanağından alabileceği kadar makas aldı.
"Bobo yopmo!" Meriç kaşlarını çatarak Barlas'ın elinden kurtulurken ağzındakini yutup şirince Yiğit'e döndü.
"Ben de yaydım edebiliy miyim?"
Ellerini birleştirip çenesinin altına koyarken dudağını da büzüştürdü.
"Yüffen yüffen yüffen." Bezinin üzerinde zıplarken Yiğit gülerek kafasını salladı. Bu tatlılığa kim hayır diyebilirdi ki!
"Olur fıstığım."
Meriç gülerek alkışlarken üçlü neşeyle kahvaltılarını yapıp kaldırmışlardı.
"Ben biraz çalışacağım. İşim bitince sizinle ilgileneceğim tamam mı Bebeklerim?" Tezgahta oturan Meriç kafa sallarken Yiğit kafa sallayarak dudaklarını kısaca öptü. Barlas aldığı öpücük ile keyifle çalışma odasına giderken masasına oturarak çalışmaya başladı.
"Babam beni öpmedi!" Meriç mızmızlanarak yere inmeye çalışırken Yiğit panikle giderek bedenini kucakladı.
"Meriç! Düşeceksin!"
"Ama baba beni öpmedi." Meriç dudağını büzerek Yiğit'in suratına bakarken Yiğit yüzüne oflayarak yere bıraktı. Meriç havalanan saçları ile gülerken Yiğit oyuncu bir şekilde poposuna vurdu.
"Hadi git öpsün baban. Sonra yapmaya başlarız."
Meriç kafa sallayarak paytak adımlar ile kapıya ilerlerken aklına gelen ile arkasını dönerek kendini izleyen babasına döndü.
"Baba ama bensij yapma!" Yiğit gülerek kafa sallarken Meriç arkasını dönerek çalışma odasına ilerledi.
Kapının sessiz bir şekilde çalınması ile Barlas kapıya dönerken hafif aralanan kapıdan görünen yüz ile gülümsedi.
"Bebeğim?" Meriç kapıyı tamamen açıp yüzünü ciddi bir hale sokarak Barlas'ın yanına doğru yürüdü.
"Baba beni öpmedin!"
Meriç sinirle konuşup ayağını sertçe yere vururken Barlas onun bu tatlı haline gülerek kucağına alıp dizine oturttu. Bir gün yiyecekti güzelini.
"Bebeğim onu öpmemi mi istiyormuş!" Barlas Meriç'in boynuna hızlı hızlı sayısızca öpücük kondururken Meriç gülerek kaçmaya çalışıyordu. Böyle öpünce gıdıklanıyordu fakat iki babası da inadına böyle öpüyordu onu.
