Deniz Mavisi

1/ 100 denklem

"Günaydın meleğim"
Dedi annem ben sofraya doğru ilerlerken, annemin yanağına kocaman bir öpücük kondurdum "Günaydın" dedim ve yerime oturdum.

"Babamla, Ağabeyim yokmu?" Dedim merakla çünkü hafta sonları genelde evde olurlardı.

"Ortak olacakları şirketle Görüşmeleri vardı erkenden çıktılar" dedi annem Ağzına zeytin atarken.

"Pekala. Ben bugün mezuniyet için elbise bakacağım" dedim. 1ay sonra mezun olacaktım ve Babamların şirketinde işe başlayacaktım.

"Iyi git bakalım çok geç kalma" dedi annem Gülümser bir ifadeyle.

"Istersen sende gel anne" dedim. Elbise seçimine yardım ederdi. Annemin Zevki gerçekten çok iyidir.

"Ben bugün biraz dinlenicem"

"Peki bende dilanla birlikte giderim" dedim muzip bir tavırla fazla Israr etmek istemiyordum.

"Bendende selam söylersin ozaman"

"Olur hadi ben kaçtım annecim"
Dedim ve çantamı Alıp arabama doğru ilerledim. Ehliyeti geçen sene almama rağmen deneyimli şöförler gibi kullanıyordum.Kanyona doğru giderken Dilanı Aradım üçüncü çalışta açtı.

"Dilan nerdesin?"

"Ankaradayım deniz"dedi sesi solgun geliyordu ve bu gerçekten ilginçti. Daha geçen cuma okulda görüşmüştük. Temel Matematik dersinden sonra yemek yemiştik. Ne ara Ankara'ya gitmişti.

"Ankara'da ne işin var?" Dedim sade ve bir okadar da ince sesimle.

"Dayım fenalaşmış dün gece yola çıktık" dedi sesi gerçekten kötüydü.

"Sen iyimisin? Sesin kötü geliyor"dedi merakla

"Yorgunum ve uyuyamadım" dedi

"Tamam kendine dikkat et dönünce ara beni" dedim şimdiden en yakın arkadaşımı çok merak ediyorum.

"Tamam canım sende kendine dikkat et dönünce ararım" dedi.

Telefonu kapattığında kanyon alışveriş merkezine geldiğimi farkettim. Otoparka doğru sürdüm arabayı parkettim,alışveriş merkezinin kapısına doğru ilerledim.

Güvenlikten geçerken çantamı bıraktım. Güvenlik, telefonumuda bırakmamı söyledi. Ben bu güvenlik kontrollerini anlamıyorum. Ne yani benim telefonum gizli bombamı. Yada canlı bombaya benzer bir halim mi var. Koskoca alışveriş merkezini havaya uçuracak halimde yok. Kontrolden geçtiğimde eşyalarımı aldım ve mağazalara doğru Yürüdüm.

Alışveriş merkezi haftasonu olduğu için oldukça kalabalık ve gürültülüydü ve böyle ortamlardan hoşlanmazdım.Ben daha sakin daha sessiz yerleri severim.

Önüme çıkan ilk mağazaya girdim. Geniş, oldukça büyük ve yüksek tavanları olan bir mağazaydı. Etrafı dolaştım ama aradığım gibi birşey yoktu. Aslında mezuniyet için hiçbirşey yoktu. Fazla dolanmadan çıktım ve daha küçük, içinin tamamı mavi Boyalı bir mağazaya girdim. Sanırım buranın sahibi maviyi çok seviyordu. Askılıklara teker teker bakıyordum gözüme su yeşili bir elbise ilişti. Elime alarak kabine doğru Yürüdüm. Kabine girdiğimde kabinin içide mavi olduğunu farkettim. Dediğim gibi buranın sahibi mavi hastasıydı. Maviyi bende severdim ama bukadar değil. Kapıyı kilitledim ve üstümdekileri çıkartıp elbiseyi denedim. Aslında fena olmamıştı ama sanki biraz fazla Uçuk kaçıktı. Olmamıştı istediğim bu değildi.

Hava neredeyse kararacaktı ve ben hala hiç birşey bulamamıştım. Son kez dolandım ve adl yazan mağazanın içine girdim gerçekten hoş Şeyler vardı. Mağanın içinde biraz dolandım. Gözüme siyah bir elbise ilişti. Hemen Alıp kabine doğru ilerledim. Elbiseyi Üstüme giydiğimde tam oturmuştu. Normalde hiç bir elbise Üstüme oturmazdı ve ben gidip terziye yaptırırdım. Çünkü 160 boyunda zayıfmı Zayıf bir kızdım. Kıyafet Mezuniyet için uygundu. Üstümden çıkarıp kendi kıyafetlerimi giydim. Elbiseyi de elime Alıp kasaya doğru ilerledim kasiyere uzattım. Elbisenin üstündeki Adını bilmediğim, Kapıdan çıkarken öten şeyleri çıkardı ve poşete koyup bana uzattı. Parayı ödeyip mağazadan çıktım. Otoparka doğru ilerledim. Çok yorulmuştum ve bir okadar da açıkmıştım. Park ücretini ödedim ve evin yoluna koyuldum. Havaya baktığımda kararmıştı.Eve birazcık geç kalmıştım. Annem geç kalma Demişti. Çünkü Ağabeyim geç kalınca kızıyordu.Babam pek sorun etmiyordau ama Ağabeyim kızıyordu. Evin önüne geldiğimde arbayı garaja park ettim.
Kapıyı çaldığımda hizmetlimiz Aynur abla açtı kapıyı.