Deniz Mavisi

6/ ilk öpücük

upuzun bir bölüm yazdım size. bu bölümü yakın arkadaşım

@busemirayy a hediye ediyorum :***

DENİZ MAVİSİ 6.BÖLÜM

Müge ve Devrim gittikten sonra yatağıma uzanıp düşünmeye başladım. batuya haber vermemekle sanki ona ihanet ediyormuşum hissi barındırıyordu bende. bir süre daha düşünüp içimin rahat etmeyeceğini anlayınca elime telefonu alıp aramaya karar vermiş bir biçimde batunun isminin üstüne dokundurdum parmağımı. üçüncü çalıştan sonra telefonu açtı.

''hayırdır deniz sen beni kolay kolay aramazsın'' dedi batu. zaten doğru düzgün cevaplar verse şaşıracaktım.

''bu hafta sonu mügelerle ağvaya gideceğim sende gelmek istemisin?''diye sordum

''üzgünüm işlerim var ayrıca senin ne işin var ağva da?''dedi. bu cevaba hiç şaşırmamıştım doğrusu. önemli davetlerde bile yanlız bırakırdı beni sürekli işleri bahane ederdi. artık düğünümüzede tek başıma giderim. damatsız düğün olurdu.

''batu onlar benim arkadaşım neden gitmeyeyim ki?'' diye sordum. gezmek tozmak benimde hakkkımdı. hem mügeler yabancı değildi. neden bilmiyorum ama onlara güveniyorum.artık müge'de dilan'dan farksızdı benim için.

''devrim de gelecek mi?'' dedi. şimdi nerden çıkarmıştı bunu. müge ve devrim kardeş tabiki gelecekti. ama neden tek devrimi sordu bilmiyordum. acaba yemek yerken bakıştığımızı mı farketti.

''bilmiyorum batu'' dedim sesim titremişti. genellikle panik yapınca, korkunca yada heyecanlanınca sesim titrerdi. devam ederek '' kapatmam gerekiyor sonra konuşuruz. seni arayamayabilirim sabah yola çıkacağız''

dedim ve telefonu kapatıp komidinin üstüne koydum. rahatlamanın verdiği huzurdan dolayı komidinin üstündeki sürahiden bir bardak su doldurup içtim ve kendimi uykunun derinliklerine bıraktım.

sabah gözlerimi telefonun sesiyle açtım. kirpilerimi bile aralamaktan zorlanıyordum.elimi komidinin üzerine uzatarak aldım ve açtım. uykulu sesimle ''alo'' dedım.

''deniz hala uyuyırmusun? kalk çabuk kapının önünde seni bekliyoruz'' dedi müge cırlayan sesiyle. bir an kendimi terastan atasım gelsi. kızdaki ses değil cırcır böceği maşallah.

yataktan kalktım bir süre ne yapacağımı düşünerek odanın içerisinde dolandım. saate baktığımda 10 a geldiğini farkettim. içimden bir küfür savurdum.ne diye saati kurmayı unutmuştum ki aptal kafam.

''müge beş dakika bekleyin hemen iniyorum'' dedim ve kapatıım. beş dakikamı demiştim. aynaya baktığımda bir küfür daha savurdum. bu halimi beş dakika değil beş gün uğraşsam yine düzeltemezdim.

küçük bir çanta çıkarıp dolabımdan bir kaç kıyafet yerleştirip fermuarını kapattım. sonra yüzümü yıkadım ve saçlarımı tarayıp dağınık bir topuz yaptım. üzerime bol bir tişört altımada siyah bir tayt geçirip aşağıya indim. eve bakındığımda kimseler görünmüyordu. annem ve babamın tatile gideceklerini biliyordum ama ağabeyim nerelerde onu bilmiyordum.bugün işide yoktu.

aynur ablayı mutfakta görünce sormaya karar verdim.

''aynur abla ağabeyim nerde haberin varmı?''dedim

''kuzey bey de tatile gittii'' diyince cidden çok şaşırmıştım. annemlerle gideceğini kırk yıl düşünsem yinde aklıma gelmezdi. çünkü o sıkılırdı.

''annemlerle mi gitti?'' diye sordum

''hayır miray hanımla gidecekler diye biliyorum'' dedi. sanırım miray ağabeyimin yeni sevgilisi. 2 hafta önce sılaydı şimdi miray oldu bakalım başka ne isimler duyacağım.