16/acı

12.8K 394 71
                                    

evet arkadaşlar ben geldim ve taptaze yepyeni bir bölümle.

multimedia: Deniz sahilde ağlarken.

iyi okumalar..

5 hafta sonra

Uzun bir süre sonra gözlerimi açabilmiştim fakat ben gözlerimi açtığımda hiç birşey eskisi gibi değildi. Ailem,arkadaşlarım hepsi çok değişmişti. Tabi Miray hariç. Hastaneden taburcu olduğumda balattaki evimize gelmiştik. Kestiğim bileklerim yavaş yavaş iyileşmeye başlamıştı ama içimdeki kesikler hala aynı duruyordu. O kesikleri de, o kesiklere sebep olanlarında asla unutmam. Ailem Bana karşı çok soğuktu. Devrimle kendi isteğimle birlikte olduğu sanıyorlardı. Eskisi gibi beni önemsemiyorlardı. Dilan da çok değişmişti. Ona devrimle olan herşeyi anlatmıştım ve kısa bir süre sonra bana soğuk davranıp can sıkıcı sözler söylemeye başlamıştı. Bu benim moralimi altüst etmişti. Fakat yinede onu kırmamıştım. Ve sonradan öğrendiğim beni hayattan soğutmuştu. Devrim ve Dilanın arasında birşeyler olduğunu öğrendim. En son görüştüğümüzde "artık devrimi unut! Biz birbirimizi seviyoruz ve sen hastanedeyken biz birbirimizin olduk" demişti. Bu konuşmadan sonra hiç görüşmemiştik. Bu süre zarfında Müge defalarca arayıp onu affetmemi istemişti. Bir yanım onu affetmek isterken fakat bir yanım saçmalama sana yapılanları düşün, kurulan tuzakları düşün diyor ve sonunda vazgeçiyorum.
Karnımın acıktığını farkedince mutfağa doğru ilerledim. Buzdolabını açtım ve peynir,zeytin,domates,salatalık çıkarıp sandviç yaptım. Karnımı güzelce duyurduğum kanatına vararak odama doğru ilerledim. Telefonum çalıyordu. Ekrana baktığımda arayan kişinin kim olduğunu görmek beni pek şaşırtmamıştı. Mügeydi.

"Efendim" diye soğuk sesimle cevap verdim.

"Evden çıkabilirsen eğer biraz buluşup konuşalım mı? Lütfen." Dedi sesi iyi gelmiyordu. Sanki yorgun gibiydi.

"Nerdesin?"dedim

"Yalıdayım kimse yok gel istersen" Dedi. Bunu bana Nasıl söylerdi aklım almıyor. Ben o evden sürüklenerek kovulmuştum.

"En son ağabeyin bana birdaha buraya gelme demişti. Ben kovulduğum yere gitmem Müge"dedim sesim biraz yükselmişti.

"Tamam ben Oray'a geleyim nerdesin?" Dedi

"1 saat sonra Balat sahilinde ol" dedim ve telefonu kapadım.

1 Saat sonra sahile gittiğimde onunbir bankta otururken bulmuştum.

"Evet Müge ne söyleyeceksin?" Diye sordum

"Deniz ben çok kötüyüm. Geceler uyuyamıyorum gözüme gram uyku girmiyor. Yalvarırım bitir artık affet. Görmüyormusun halimi?" Dedi evet görüyordum pişmanlıktan mahvolmuş bir Müge görüyordum.

"Ben yapamam Müge sende beni anla" diyebildim

"O akşam sen gelmeden önce ben çok yalvardım. Onunla alakası yok çıkaralım aradan dedim ama dinlemediler gözleri intikam bürümüştü. Olmadı işte engelleyemedim" Dedi isyan eder bir şekilde. O geceden bahsederken aklım o geceye gitmişti. Devrimin ahlaksızca teklifi benim yalvarışlarım. Yakvarışlarımı dinlemeden istediğini almıştı. Ya o gecenin sabahı? "Kalk, giyin, terket evimi" diyerek ne kadar iğrenç bir şey yaptığımı Bir kez daha farkettirmişti bana. Çarşaftaki kırmızı lekeyi görünce "ben duştan çıkana kadar aşağıda bekle" demişti. Daha sonra duştan çıkıp aşağı inince "sen hala gitmedin mi?" Demişti. En çok ta beni bitiren nokta ben zararı kapatacağını sanatken aslında beni kandırmış olmasıydı. Ona hesap sormaya çalıştığımda ise "Herkese güvenmemelisin küçük" demişti. Ya saçımdan sürükleyerek kapıya atıp "Şimdi babana söyle devrim Aksoy Hesabı kapattı de. Sakın bir daha da buraya gelme" deyişi. söylediği her bir harfi, her bir kelimeyi, her bir cümleyi aklıma ve kalbimin en kuytu yerine kazımıştım. İstesemde unutamam ki. Aklıma gelen bu kötü anılar başımı döndürmeye başlamıştı. Aklıma geldikçe daha da kötü oluyorum. Ve yanımdaki onun kardeşi olunca bunu hatırlamamak imkansız oluyor.

Deniz MavisiWhere stories live. Discover now