13/ teslimiyet

15.8K 356 42
                                    

~Yazardan~

"Eğer bu gece, burda, benimle birlikte olursan zararı geri öderim." Dedi ciddi bir ifadeyle genç adam.
Kapıda onları dinleyenlerin farkında olmadan konuşuyorlardı

"Anlamadım" dedi deniz. yüzünde boş bir ifade belirmişti genç kızın. bu adam ne söylüyordu böyle.

"Neyi anlamadın aptal? Eğer bu gece benimle yatarsan zararı kapatacağım" ateş doluydu gözleri. sarfettiği sözlerle karşısındaki Kızın kırıldığını göremiyordu deniz mavisi gözleri.

"Yapamam" diyebildi genç kız. adamın söylediği şey çok fazlaydı. Denizin, boyunu aşacak kadar fazlaydı.

"Senin için zor olacağını sanmıyorum?" Diye imalı bakışlarını savurdu. deniz, ima edilen sözü anlamıştı.

"benden herşeyi isteyin Yaparım ama yalvarırım bunu istemeyin, yapamam." adeta yalvarıyordu Gözyaşları yavaş yavaş Süzülürken.

"Ne istersen yapacağım diyordun, hani ne oldu?" Karşısındaki kızı umursamadan söylüyordu sözlerini. bu kız düşmanının kızıydı ve herşeyi hakediyordu. devrim Aksoy için karşısındaki kız bir hiçti ve bu gece onunla işini bitirip hayatından çıkaracaktı.

"Bu söylediğiniz çok fazla nolur bunu benden istemeyin" Gözyaşları Arasında konuşuyordu. Son bir umut karşısındaki adamın kalbini yumuşatmaya çalışıyordu. ama ne yazıkki karşısındaki adamın nefret, kin,intikam dolu kalbini, bu sözler bile yumuşatmıyordu.

"Son kez soruyorum deniz, kabul ediyormusun?" Sordu genç adam soğuk sesiyle. Deniz, adamın bu sözleriyle üşümüştü adeta.

"Yapamam. lütfen" hala bir umut yalvarıyordu. şimdi evet dese bile yarın ne olacağını bilmiyordu. şu an, şu dakika hayatının hatasını yapmak istemiyordu. tek sorunda buydu aslına Senelerdir sakladığı namusu. Batunun bozuk dediği namusu. Devrimin imalarıyla ayaklar altına alınan bir Parça namus. Oysa evlenene kadar saklayacaktı. Eğer devrimin teklifini kabul ederse, asıl ozaman namusu ayaklar altına alınmayacmıydı? ya kabul etmeyip burdan çıkıp giderse? Paramparça, yıkık, dökük bir aileye gidecekti. hangisini seçerse seçsin yine kendisi mahvolucaktı.

"O halde yarın yalıyı boşaltın." Noktayı koymuştu genç adam.

"Siz bu kadar kötü olmazsınız" diye kafasını iki yana salladı. Devrim ise cebinden telefonunu çıkardı ve gereken yeri aradı.
Ikinci çalışta açtı Avukatı soner.

"Hemen bu gece o yalı boşalmaya başlayacak" dedi sinirle telefonundaki avukatına. Genç kız bunu duyunca iyice Gözyaşları sel olup akmaya başlamıştı. Yapacaktı. yarın ne olursa olsun yapacaktı. Senelerdir sakladığı namusunu Ayaklar altına aldıracaktı.

"Tamam kapatın telefonu yapıcam"diyebildi.
Genç adam bu sözü duyunca "şimdilik kalsın" dedi avukatına ve telefonu kapattı.

"Az önce dediğini duyamadım, tekrarla" diye emretti genç adam.

"Dediğinizi yapıcam" dedi sadece.

"Ne yapacaksın?" Diye gülerek sordu. Acı çekmesi için yapıyordu. Kafasındaki mantık; deniz üzülürse, ünalda üzülür.
Bir nevi denklem gibiydi. Hepsi birbirine bağlı.

"Sizinle birlikte olucam" dedi Gözyaşları içinde. Ailesinin huzuru için kendini feda ediyordu iste Kurbanlık koyun gibi.

"Öylemi?" Gülerek genç Kızın yanına sokuldu iyice ve ince belinden kavradı.

Deniz MavisiTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang