18/evlilik kararı

12.1K 388 221
                                    

Devrim aldığı cevapla memnun olmuştu. Kendiside biliyordu Deniz bu evde sönüp gidecekti. Yaşadığı şeyler kolay değildi evet ama yinede arkadaşına verdiği sözü tutacaktı.

"güzel o halde yarından itibaren Benim odamda kalmaya başlayacaksın." Dedi devrim rahat bir şekilde

"Evlilik? Evleneceğiz dedin bana evlenmeden kesinlikle seninle aynı odada kalmayacağım"dedi Deniz kendinden emin şekilde

"evlenmeden olmaz triplerine mi gireceksin Deniz? Zaten Daha önce biz birşeyler yaşamadık mı? Ne bu tavır şimdi?" Diyerek arka arkaya sıraladı.

"Her seferinde bunu mu burnuma kakacaksın. Evet daha önce birşeyler yaşandı fakat bu seninle defalarca evlilik dışı birşeyler yapacağımız anlamına gelmiyor. Eğer bundan sonra bana dokunacaksan soyadını verdikten sonra dokun." Dedi Deniz kesin bir dille

"Aksoy olmaya ne kadar Meraklıymışsın. Tabi kim istemezki böyle bi soyaddan yararlanmayı. Peki nikah yapmazsam ne yapacaksın gidecekmisin?" Diye sordu

"Beni sevmesede, bana karşı en ufak bir şey hissetmesede en azından bana dokunan kocam derim. Geceleri böyle teselli ederim kendimi ve Kendimi bu evde fahişe gibi hissetmem."

"Demek öyle. Bilemiyorum düşünemem lazım" diyerek dalga geçti devrim.

"Ama eğer dersenki sana hiç bir şekilde dokunmam sen farklı odada ben farklı odada kalırım dersen nikah istemem" dedi Deniz

"Emin ol asla öyle bişey olmayacak. ailemden giden canları bana geri vereceksin" dedi devrim

"Neden bana bunu yapıyorsun? Senin aileni öldüren babam, ben değilim."

"O adam baban olduğu için bedelini sen ödüyorsun"dedi devrim

"Hayatımı mahfettin devrim. Seni Asla affetmeyeceğim. Bu bebek doğduğunda hayatımı kurduğumda bidaha beni göremeyeceksin." Dedi Deniz

"Bebeğimi bıraktıktan sonra istediğin yere gidebilirsin"dedi devrim

"Anlamadım? Bebeği benden alacakmısın?"diye sordu deniz

"Ne sanıyorsun onu sana vereceğimi mi? Eğer bırakmak istemiyorsan burada kalmaya devam edersin ama yok dayanamam dersen kapı orda istediğin yere gidebilirsin" dedi eliyle kapıyı göstererek.

Denizin gözleri dolmuştu. Aslında şimdi bu bebekten kurtulup hayatına devam edebilirdi Ama yapamıyordu karnındakinin babası ne kadar ondan nefret eden bir adam olsada onu kendi içinde taşıyordu yapamazdı kıyamazdı. O kadar cani olmazdı. Yanağına damlayan küçük yaşı elinin tersiyle sildi ve konuşmaya başladı. "Tamam herşeyi kabul ediyorum.  Senden sadece nikah istiyorum Başka hiç birşey istemiyorum. Benden tüm hayatımı alıyorsun bende senden sadece soyadını istiyorum."dedi Deniz kesin bir şekilde

"Peki o halde sana bir evlilik sözleşmesi getiricem onu imzalayacaksın anlaştık mı?" Diye sordu

Deniz yüzünde acılı bir gülümseme oluştu. "Merak etme malında, paranda gözüm yok" dedi

"Sende haklısın en büyük mal varlığımı alıyorsun. Soyadımı. Açamayacağım kapı olmayacak" diye göz kırptı ve "ne olur ne olmaz sen o sözleşmeyi imzalayacaksın." Diye emri vaki bir biçimde konuştu.

"Onada tamam" dedi Deniz

"Akşam yemeği saat 8 de geç kalmazsan sevinirim" diyerek odayı terk etti devrim

Giden devrimin ardından Deniz derin derin düşüncelere daldı.
Bir ömür nasıl geçecekti böyle. Hayatını bitiriyordu kendiside farkındaydı. Ama elinden yapacak bişey gelmiyordu. Devrim çok acımasız bir adamdı. Bir kadına bu kadar acı çektirebilecek derecede.
Başka çözüm yolları arıyordu Deniz. Belki kurtulurum bu acımasız adamın elinden diye geçirdi içinden ama yoktu. Başka çözüm yolu yoktu.

Devrim odasına gittiğinde yatağa uzandı ve derin düşüncelere dalmaya başladı. Denize yaptıkları... başka bir kadın olsa bebekten kurtulur hayatına devam ederdi. Ama o tam tersine devrime katlanmayı seçti. Düşünüp kafasında tartıktan sonra denizin yaşadıklarının ne kadar kötü bir şey olduğunu düşündü. Kendiside biliyordu deniz bu kadar şeyi haketmiyordu. Babasının günahını çekiyordu. Çektiriyorlardı.

Deniz ise hala kafasındaki düşüncelerle boğuşuyordu. Ne yapacağım ? Nasıl olacak ? Diye düşünüp duruyordu. Kafasındaki düşünceler içini kemiriyordu. Saatin 8e yaklaştığının farkına varınca aşağı inmeye başladı. Daha ilk günden devrimi kızdırmak istemiyordu. Merdivenlerden inerken emir ve doruk ile karşılaştı. Deniz,emirin ona ne kadar kötü baktığını gördü. Hala içlerindeki intikam ateşi bitmemiş diye geçirdi içinden. Sofraya yaklaşınca herkesin orda olduğunu gördü. Denizin burda olduğundan haberdar olmayan herkes şaşırmıştı Müge'de dahil. Çünkü onu gidecek diye biliyordu. Devrim, denizi görünce yanını işaret ederek yanına çağırdı onu.
"Hayırdır Artık gelecek misafirlerden haberimiz olmayacak mı?"diye sordu Mert.
"Deniz misafir değil, Mert" dedi devrim
"Ne peki?"
"Evleniyoruz" dedi devrim
"Ne demek evleniyoruz?" Diye Buğra araya girdi.
"İçeriğini sonra öğrenirsiniz" dedi ve yemeğe başladı.
"Abi nerden çıktı bu saçma şey"diyerek atıldı Mert
"Mert kes sesini ve yemeğini ye sonra konuşuruz. Yemeği bitirip yatıcam Yorgunum."dedi devrim
"Birden bir karar alınıyor ve bizim haberimiz olmuyor. O şerefsizin kızıyla mı evleneceksin devrim"dedi devrim o sırada Deniz elindeki çatalı bırakıp "afiyet olsun" dedi ve hızlıca ona verilen odaya koştu.
"Sakin olum beyler böylesi daha iyi olacak" diye emir atıldı.
"Ne demek daha iyi olcak ne dediğinin farkındamısın?" Sesi doruk
"Ben doydum. denizin yanına gidiyorum. Size afiyet olsun" diyerek masadan kalktı Müge.
"Tamam anlatıyorum. Evlenme planı benden çıktı. Devrim ailesinden giden canları denizden geri alıcak" dedi emir
"Nasıl yani?" Dedi Mert
"Evlenecekler hem sizde. Giden canları geri verecek hemde o şerefsizin canı daha çok yanacak. Denizi bebeği aldırması için tehdit etmiş. Bebeği istemiyor bizde istemediği şeyleri yapıyoruz." Dedi emir
"Tamam iyi güzelde bizim niye Yeni haberimiz oluyor?" Mert
"Çünkü daha bir kaç saat oluyor"dedi devrim
"Karardan eminmisiniz sonra pişman olmayın devrim"dedi Buğra sorar biçimde
"Olmayız merak etme" dedi ve ayağı kalkarak odasına doğru ilerledi

Müge, denizin odasının önüne gelince kapıyı çaldı ve "gir" sesini duyduktan sonra içeri girdi. Gördüğü manzarayla yıkıldı. Denizin gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu ve hiç iyi görünmüyordu.

"Deniz iyimisin canım?"diye sordu Müge
"İyi olmaya çalışıyorum" dedi Deniz.
"Anlat istersen rahatlarsın"dedi Müge elini denizin elinin üzerine koyarken.
"Duyarsın merak etme" dedi Deniz gözünden bir damla yaş daha süzülürken.
"Ben senden duymak istiyorum Deniz lütfen" deri Müge rica ederek.
"Ailesinden giden canları benden geri istiyor ağabeyin"dedi
"O nasıl olacakmış giden gitti."dedi miüge
"Onun çocuklarını doğurmamı istiyor" dedi Deniz gözyaşlarını bastırmaya çalışırken
"Kabul etme Deniz.saçmalama."dedi Müge
"Yoksa beni kürtaja götürecek."dedi deniz.
"Böyle daha kötü olucak. Tamam bende istemiyorum yiğenime bişey olmasını ama senin hayatın ne olcak? Ömrünün sonuna kadar ona mı katlanacaksın?"diye sordu Müge
"Başka çarem yok Müge ben tek başıma nasıl bakarım ona."dedi deniz
"o halde ben hep yanınızdaolucam söz veriyorum"dedi Müge
"Teşekkür ederim"
"Ne demek her zaman canım benim. Siz benim için çok değerlisiniz" dedi elini denizin karnına koyarak.
"Benim biraz uykum geldi. Uyusam sorun olur mu?" Diye sordu Deniz
"Tabiki uyuyabilirsiniz. Tatlı rüyalar size" sesi denizin yanağına öptükte. sonra odadan çıktı. Deniz ise tekrar kafasındaki düşüncelerde bir süre uyuyamadı daha sonra günün verdiği yorgunluktan dolayı elleriyle karnını sararak uyuya kaldı.

Kusura bakmayın ygs yi Yen'i atlattım. Sonuçlar pek iç açıcı değildi ama olsundu yeterdi. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. İyi geceler herkese. Hepinizi çok seviyorum 😘

Deniz MavisiWhere stories live. Discover now