9 - NOTALAR

605 79 327
                                    

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin 🙏🏻
Keyifli okumalar 💙

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin 🙏🏻Keyifli okumalar 💙

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

9 -NOTALAR

Feridun Düzağaç - FD

Kapıyı açtığım an, gözlerindeki gülümseme yine kalbimi titretmişti. Bu kadar güzel bakmak zorunda mıydı? Bu sefer bakışlarını anlıyordum. Ne söylemek istediği açıktı; sana geldim, diyordu mesajındaki gibi. Ben de benzer ifadeyi gözlerimde açık bir şekilde sergilemiştim; gitme, diyordu gözbebeklerimdeki gülümseme.

Kahveleri yere bırakıp bana doğru hızlı bir adım attığında ne yapacağını anlamış gibi ona ayak uydurmuştum. Nefes almadan sarıldığımızda omzunun altında kalan burnuma yine kokusu dolmuştu. Bir elini saçlarıma geçirmiş, bir eliyle belimi kavramıştı. Belinden uzanan ellerimin, sımsıkı sırtını tutmalarına rağmen titremelerini engelleyememiştim. Dudaklarını saçlarımın arasında hissettiğimde saç diplerimin yandığını zannettim.

Kalp atışları birbirini hızla takip ederken kulağımdan geçip kalbime dokunuyordu. Vücut ısımın yükseldiği sırada kokularımız havada iç içe geçiyordu. Yaklaşık olarak iki dakikadır sarıldığımızı fark ettim ve derin bir nefes alıp verdim. Açık kapıdan giren Aralık soğuğunu vücuduyla kesiyor, dudaklarını usulca saç diplerime değdirmeye devam ediyordu.

Yine tüm ağrılarımın dindiği bir noktadaydık. Kalbimdeki tüm çatlakları Ferit'in sesi, kokusu, bakışı, ilgisi dolduruyordu. Bu kez bundan kaçmıyordum, bunu bilmek kalbime bu defa iyi geliyordu. Kalbimdeki tüm sızıyı Ferit dindiriyordu. Bambaşkaydı o gece. O gece de, Ferit de, ben de bambaşkaydık. Suat'ı ve koruda olanları bir kenara bırakıp sabaha kadar, saatlerce sohbet ettik. 12 saat boyunca aralıksız mesajlaştığımız gün bana gönderdiği tüm şarkıları tekrar tekrar dinledik bir yandan sohbet ederken. O şarkılardan bir çalma listesi oluşturduğunu fark etmem ise biraz zaman almıştı.

Her zamanki koyu sohbetimizde, ara sıra daha önce konuştuğumuz şeyleri konuşsak da muhabbet asla tıkanmıyordu. Konuların daha öncekilerle benzer olmasına tezat olarak ikimizde de yersiz bir heyecan vardı. Konudan konuya geçerken, ara sıra sözü, defalarca yaptığı gibi tekrar bana getiriyordu. Ben ise ona... Gözlerini gözlerimden ayırmıyor, zaman zaman parmak uçlarıyla koluma, dizime dokunarak temasta bulunuyor ve her temasta, dokunduğu yerlerin bir süre için yandığını hissediyordum.

Aramızdaki ten uyumu görmezden gelinemezdi.

Ara ara derin ve titreyen bir nefes alıp veriyordu. Ara sıra kekeliyor, zaman zaman yine anlamadığım bir şeyler söyler gözlerle bakıyordu. Bense ilk kez karmakarışık olmuyor, düğümlenmiyordum. Konuştuklarımızın ve yükselttiğimiz seslerimizin tümünü bir süre için unutmuştum. Hepsi bir kuş olup zihnimden uçup gitmişti. Aklımda yalnızca son yazdıkları vardı. Bana geldiği, yine geldiği, gitmeyi düşünmüyor olması zihnime saplanmış, öylece duruyordu. Fakat zihnimden kanlar akmak yerine kelebekler karnımda kanat çırpıyordu. Sabaha dek kelebeklerin kanat çırpışlarını ve Ferit'in sesini dinledim yalnızca.

SİYAH ÜZÜM BUĞUSUWhere stories live. Discover now