20 - SIR

381 40 214
                                    


Siyah Üzüm Buğusu ikinci kitaba hoş geldiniz 💙

SÜB'ün bu kısmında doludizgin bir aşk okuyacağız. Ferit ve Firuze'yi ilişki içinde gözlemleme şansı da yakalayacağız. Biraz aksiyon, bazı çatlaklar olacak. Kitabın bu evresinde psikolojilerine biraz daha giriş yapmayı düşünüyorum çünkü onları anlamamız gereken çok yer olacak. Bu noktada psikolojilerini iyi analiz edebiliyor olmanız yani onları iyi tanımanız bence önemli.

Ama korkmayın sıkmayacağım sizi ahsjahajd Üstelik ilk bölümler oldukça soft ilerleyecekk 🥹💙

Buyursunlarr, SÜB ikinci kısımm;

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin 🙏🏻

Sosyal medyada alıntı ve yorumlarla kitaba destek olabilir, alıntılarınızı ve yorumlarınızı #SiyahÜzümBuğusu ve #SÜB hashtagleriyle paylaşabilirsiniz. 💙

Keyifli okumalar 💙

Keyifli okumalar 💙

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

20 - SIR

Köfn - Bi' Tek Ben Anlarım

6 Şubat 2018 / Salı

Çok iyi bir baba olacağından emindim. Ferit, kötü bir baba nasıl olunur o kadar iyi öğrenmişti ki, iyi bir baba olacağına şüphe yoktu. Melis ilk uçakla İstanbul'a geldiği andan itibaren ona o kadar babasıymış gibi yaklaşıyordu ki; henüz ilk günden, zaten Melis'i Ferit'in büyüttüğünü ve Ferit'in babalık yaptığını hatırladım.

Ferit küçücük yaşta baba olmuştu zaten.

Melis'i çok güzel sahipleniyor, koruyor, kolluyor fakat ona o kadar güzel alanlar tanıyordu ki; Melis'in bir an olsun boğulmadığından emindim. O kadar güzel sınırlar çiziyordu ki kardeşi ile arasına; üzerine kol kanat gererken bile, tek kanadını hep havada tutuyordu kız kardeşinin nefes alabilmesi için.

Her seferinde, yeniden, doğru adama aşık olduğumu hatırlatıyordu bana bu durum.

Melis'leyken, kendi acısını bir kenara bırakıp yalnızca onun üzerine düşüyordu. Acı çektiğini gizlemese de, sanki ölen baba yalnız Melis'in babasıymış gibi ilgileniyordu kardeşiyle. Üstelik Ferit'in yükleri çok daha ağır olmasına rağmen, Melis'in omuzlarından parça parça taşları alıyor ve kendi omuzlarındaki dağa ekliyordu.

O dağı kırıp parçalarını yere atmaya çalışan ise bendim. Belki Ferit o taşları avuç avuç diziyordu sırtına ve ben yalnızca tırnaklarımla aşındırıyordum belki tüm taşları fakat deniyordum yine de.

Denemek zorundaydım, o benim sevgilimdi ve kendini bu denli açabildiği tek kişi bendim. Sevgilimin sırtına binen her bir taşın altında ben de eziliyordum.

SİYAH ÜZÜM BUĞUSUWhere stories live. Discover now