19 - MANİFESTO | 1. KİTAP FİNAL

424 41 255
                                    

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin 🙏🏻

Sosyal medyada alıntı ve yorumlarla kitaba destek olabilir, alıntılarınızı ve yorumlarınızı #SiyahÜzümBuğusu ve #SÜB hashtagleriyle paylaşabilirsiniz. 💙

Keyifli okumalar 💙

Keyifli okumalar 💙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

19 - MANİFESTO | 1.KİTAP FİNAL

Barış Manço - Gamzedeyim

Yatakta sırt üstü uzanıyor, dalgın bir hâlde tavanı izliyordum. Saat kaçtı bilmiyordum. Saate en son baktığımda gece on ikiydi ve bunun da üzerinden biraz zaman geçmişti. Ferit, sırtı bana dönük bir şekilde yatıyordu. Muhtemelen uyumuştu. Sırtına göz gezdirip sıkıntıyla soluklandım. Ayak ucumuzda, örtünün üzerinde duran ve gözüme sürekli olarak çarpan defter sinirlerimi bozuyordu.

Onu çalışma masasına bırakmak için yavaşça alıp, sessiz bir şekilde kalktığım sırada, "Gitme," diye mırıldandığını duydum Ferit'in. Oysa gözyaşlarım yeni dinmişti.

Defteri masaya bırakıp ona doğru döndüm. Gözlerim yeniden dolduğunda birkaç saniye çıplak sırtını izledim. Ferit'in sesini böyle duymak beni mahvediyordu. Başını kaldırıp bana doğru çevirdi ve yeniden yatağa bıraktı. Birkaç saniye o şekilde bakıştık. Kısık bir sesle, "Gitmiyordum. Uyumadın mı sen?" diye sordum ona doğru adım atarken.

Başını varla yok arası salladı iki yana. Yatağa vardığımda yanına kıvrıldım ve yüzlerimiz hizalandı. Dikkatle izlediği dolu gözlerimi, gözlerine değdirmeden yüzünde gezdiriyordum. Sol elimi kaldırarak yanağına dayadım.

Yumuşak bir sesle, ''Uyuyalım mı beraber?'' diye sordum.

''Uyumak istemiyorum.'' dedi ve yutkundu. İkimiz de mırıldanıyorduk. Kısa bir süre sonra, ''Babama ulaşmam lazım.'' dedi.

"Gelecek illa ki nasılsa, konuşursun, sarılırsın, özür dilersin. Biraz sabretmen lazım sadece." dedim.

Başını salladı iki yana. "Nasıl affettireceğim kendimi? Nasıl konuşacağım? Ne diyeceğim? Niye açmıyor ki telefonlarımı?!" diye hayıflandı. Haklıydı, kolay değildi bunları konuşması. Ancak yüreğine su serpmem gerekiyordu ve ben söyleyecek bir şey bulamıyordum. Yüzünü kaldırıp acı bir ifadeyle yüzüme baktı. "Açsa, gideceğim yanına hemen. Bekleyemiyorum. Nerede bilmiyorum. Gidip sarılmam lazım ona." dedi. Gözlerindeki ifade onlarca kez bıçakladı beni. Onlarca noktadan kanlar akmaya başladı ve o noktaların tümü kalbimi hedef alıyordu.

Benden bir yanıt beklemeden başını göğsüme yasladı.

Onun yorgunluğu sanki bana geçiyordu elektrik akımı gibi. Murat'la olanlar, hissettiği pişmanlık, üzerine öğrendikleri ve babasına ulaşamıyor olması... Tüm bunlar beni bile çıldırtmak üzereydi. "En son ne zaman uyudun?" diye sordum ansızın. Bir anda bu soruyu sormam garip oldu fakat söylediklerine sessiz kalmak canımı yakıyordu. Ve söyleyebildiğim tek şey bu olmuştu.

SİYAH ÜZÜM BUĞUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin