Yazar Notu: Argo, küfür, şiddet, cinsellik, sigara, alkol, madde gibi içerikler vardır. Yetişkin okurlar için uygundur.
Çocukluğundan gelen bir şiddet ve kan travması olan üniversite öğrencisi Firuze; zincirlerin varlığını yadsırken, ıssız orman kuy...
Sosyal medyada alıntı ve yorumlarla kitaba destek olabilir, alıntılarınızı ve yorumlarınızı #SiyahÜzümBuğusu ve #SÜB hashtagleriyle paylaşabilirsiniz. 💙
Keyifli okumalar 💙
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
21 - YAKARIŞ
Nev - Susma
Akın ve Bora bir şeyler söyleyerek araya girdiler, şaşırdıkları her hâllerinden belliydi. Onlar araya girdikleri için Hazal bunu yeni öğrendiğimi fark edememişti. Birbirimize ilişkilerimizden uzun uzun bahsettiğimiz o gece Ferit bana bundan bahsetmemişti. Benimle birlikte olduktan sonraki iki haftalık süre içinde Hazal'la bir gece geçirdiğini -o gece bir şeyler yaşamamış olsalar dahi- söylememişti.
Masada Akın, Bora ve Hazal bir şeyler konuşurlarken benim bakışlarım direkt olarak Ferit'i bulmuştu. Ferit, Melis'i dinlemiyor, gözlerini gözlerimden çekmiyordu.
Aynı şey benim için de geçerliydi. Gözlerimi, Ferit'in siyah gözlerinden ayıramıyordum. Orada bir şey arayıp aramadığımı bilmiyordum. Yalnızca gözlerine bakıyordum ama zaten beynim de işlevini yitirmişti.
Şubat soğuğuna tezat olarak yanıyordu sanki vücudum. Gönlümde bir yangın baş göstermişti sanki ve Ferit'in bakışlarından esen fırtınalar o yangını git gide harlıyordu. Onun gözlerine benzeyen katran karası renk, bedenimi etkisi altına alarak bana hareket edecek bir alan tanımazken yüzünden birçok ifade geçiyordu ve bu kez hepsini yakalayabiliyordum.
Melis, Ferit'in onu dinlemediğini fark ettiğinde bakışlarının hedefini, kaşlarını çatarak Ferit'inkilere çevirdi. Göz temasımızı keserek masaya döndüğümde Hazal, Bora ve Akın halen bir şeyler konuşuyorlardı fakat benim tek duyduğum uğultulardı. Hazal'ın cümleleri zihnimde yankı buluyor, baktığım hiçbir yerde Hazal'ın kurduğu cümlelerden oluşan görüntülerden başka bir şey göremiyordum.
Melis ve Ferit yanımıza gelirken ayaklandım. Derse gitmem gerektiğini söyledim fakat Bora, Akın ve belli ki Ferit de, bunun kaçmak için bir bahane olduğunu düşündüler. Evet, kaçıyordum çünkü eğer kalsaydım Ferit'in kalbini kıracaktım ve muhtemelen konuştukça kendimi dolduracaktım. Doluluğum ise beni, henüz taze olan ilişkimizde ayrılma noktasına dahi itebilirdi.
Masadan henüz birkaç adım uzaklaşmışken Ferit'in kolumu kavramasıyla irkildim. Kolumu sıkmıyordu, nazikçe kavramıştı fakat ben buna rağmen kolumun yandığını hissediyordum. Bakışlarımı ona çevirdiğimde, ''Hazal sana ne söyledi?'' diye sordu beklemeden.
''Neden ona sormuyorsun Ferit?'' diye yeni bir soru sordum.
''Soracağım zaten Firuze,'' dedi kendinden emin bir şekilde. ''Ama önce sana soruyorum, önce senden dinlemek istiyorum.''
