Yazar Notu: Argo, küfür, şiddet, cinsellik, sigara, alkol, madde gibi içerikler vardır. Yetişkin okurlar için uygundur.
Çocukluğundan gelen bir şiddet ve kan travması olan üniversite öğrencisi Firuze; zincirlerin varlığını yadsırken, ıssız orman kuy...
Sosyal medyada alıntı ve yorumlarla kitaba destek olabilir, alıntılarınızı ve yorumlarınızı #SiyahÜzümBuğusu ve #SÜB hashtagleriyle paylaşabilirsiniz. 💙
Keyifli okumalar 💙
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
16 - SON BİR ŞARKI
Cem Adrian - Sen Benim Cem Adrian - Ben Seni Çok Sevdim
15 Ocak 2018 / Pazartesi
Murat: Nasılsın Firuze Ferit okulda mı
Derin bir nefes alıp omuzlarımı düşürdüm. Ferit on iki gündür okula gelmiyordu. Oysa geçtiğimiz iki hafta onların final dönemiydi. Sınavlara girmek için okula geldiyse bile ben onu hiç görmemiştim. Hep bu ihtimalin gerçek olmasını umdum. Çünkü aksi takdirde ya okulunu uzatmak zorunda kalacaktı ya da okulu bırakmıştı. Onu son gördüğüm günden, doğum gününden beri geçen on iki günde sürekli bunu düşünüyordum. Fakülteden dışarı çıktığım her anda gözlerim ona bakınıyordu. Fakat yine de onu hiç görememiştim.
Ferit'in okula gelip gelmediğini Akın ve Bora'ya sormamak için kendimle büyük bir mücadele içindeydim on iki gündür. Soru dilimin ucuna kadar geliyordu ancak adını arkadaşlarına anmamak için her seferinde dilime düğümler atıyordum. Zaten onlar da bu on iki gün boyunca Ferit'in adını anmaktan dikkatle kaçınmışlardı. Zaman zaman, özellikle diğer bölüm arkadaşlarından dolayı Ferit'in adı geçse de Bora ve Akın devam eden cümlelerde yine de onun adını söylemiyorlardı. Ferit'in adının geçtiği bu nadir zamanlar, her seferinde garip bir an yaşamamıza sebep oluyordu.
Bora ve Akın'ın neyi, ne kadar bildiğini bilmiyordum. Neden onun ismini dile getirmekten kaçtıklarını da bilmiyordum. Çünkü tüm bunların yalnızca benim kuruntum olma ihtimali de vardı. Belki de sohbet konularımız her seferinde olağan seyrediyordu ancak ben bu konuyu zihnimin içinde bu kadar irdelediğim için kendi kendime basit şeylere büyük anlamlar yüklüyordum.
Bilmiyordum. Hangisinin doğru olduğunu bilmiyordum. Kafam karışıktı. Kafayı yemek üzereydim.
Son bir haftadır Ferit'i konuştuğum, Ferit'i uzun uzun konuştuğum tek kişinin mesajına yanıt verirken sıkıntılı nefesler çekiyordum.
Siz: İyiyim Murat sen nasılsın? Hayır bugün de gelmedi
''Murat kimdi ya?'' Meryem'in sorusu ile başımı kaldırıp ona baktım. Çatık kaşlarla telefon ekranıma bakıyordu. Okuldan biri olduğunu tahmin ediyor ancak kim olduğunu çıkaramıyor gibiydi.
''Ferit'in çocukluk arkadaşı. Bir kere okula gelmişti hani, Espresso'ya gitmiştik üçümüz, anlatmıştım.''
Kısa bir süre gözlerini lavabolarda gezdirip ''Haa!'' dedi yüksek bir sesle. ''Tamam, hatırladım. Garip bir çocuk, demişti sana Ferit. Psikolojik sorunları olduğunu söylemişti. Hatta intihara meyilli olduğunu düşünüyordu. O, değil mi?''
