6

499 57 21
                                    

"Nasılsın bakalım? Dün sesin çok kötü geliyordu."

"Daha iyiyim. Sanırım biraz üşütmüşüm." hala gözleri şişti ve bu bahaneye sığınmaktan başka bir şey yapamıyordu.

"Eğer kötü hissediyorsan bugün de dinlenebilirsin."

"Gayet iyiyim efendim, teklifiniz için teşekkürler." Evde kaldıkça daha kötü oluyordu. Düşünmekten başka yapacak bir şey bulamıyordu ve düşündükçe daha çok morali bozuluyordu.

"Alışmışız sana, yokluğun çok belli oluyor. Bay Styles bile seni sordu dün." Louis'nin kaşları havalandı.

"Beni mi sordu?"

"Evet. O bile fark etti senin yokluğunu." Louis derin bir nefes aldı. Heyecanlanmaması gerekiyordu. Daha önceki gün kalbini kırmıştı o adam. "Aslında bugün senden bir şey isteyecektim Louis. Bir sınavda gözetmenlik yapmam gerekiyor ama eşimin yanına gitmem lazım. Benim yerime sen gider misin?"

"Öğrenciler beni tanımıyorlar, ciddiye alırlar mı?"

"Bay Styles'ta orada olacak. Sınıf biraz kalabalık olduğu için iki kişi gözetmen olmamız gerekiyordu." Louis sertçe yutkundu. Reddederse Bay Drake'in şüpheleneceğini biliyordu.

"Hangi derslik?" diye sordu.

"A blokta üçüncü derslik. Çok sağol. Sınavdan sonra kendini iyi hissedersen laboratuvara gidebilirsin ama zorunda değilsin."

"Tamam. Ben gideyim o zaman."

"Evet, teşekkürler."

"İyi günler Bay Drake." deyip odadan çıktı. Ayakları geri geri gitmeyi istiyordu resmen. Dersliğin önüne gelince derin bir nefes aldı. Tek yapması gereken şey sakin olmak ve onunla çok muhattap olmamaktı. Louis bunu kesinlikle yapabilirdi. Kapıyı açıp içeri girdiğinde Bay Styles'ın önündeki kağıtlara baktığını gördü. Kapının açıldığını fark edince başını kaldırarak baktı. Göz göze geldiklerinde "Bay Drake'in işi vardı, size yardım etmem için beni gönderdi." diye mırıldandı.

"Sınav başlamak üzere." diye bilgilendirdi. Louis'nin yüzüne çok uzun süre baktığını fark edince boğazını temizleyip öğrencilere baktı Harry. "Herkes sınav pozisyonu aldı mı? Ders benim dersim olmadığı için kopyaya daha da tahammülsüzüm. Denemeyin bile. Bana nasıl davranıyorsanız Bay Tomlinson'a da öyle davranacaksınız. Bugünlük sizin hocanız sayılıyor." Herkesten onaylayan sesler gelince ayırdığı kağıtların bir kısmını Louis'ye uzattı.

"Kağıtları sol tarafa dağıtır mısın?" diye sordu. Louis başını sallayıp çantasını masanın üstüne bırakarak kağıtları onun elinden aldı. Sol tarafa ilerleyip sınav kağıtlarını dağıtmaya başladı. Bir öğrencinin kolunun içine sakladığı kopya kağıdını görünce Bay Styles'a kısa bir bakış attı. Onun burayla ilgilenmediğini görünce sessizce kağıdı alıp cebine attı. Öğrenci onun bir şey dememesi üzerine derin bir nefes aldı.

Louis kağıtları dağıtıp kürsünün olduğu kısma geçti. Bay Styles yanına gelip saatini kontrol etti. "Başlayabilirsiniz. Başarılar." deyip gözlerini tüm sınıfta gezdirdi. Louis ona bakmamaya çalışarak kendisine verilen görevi yerine getirmeye çalıştı. Öğrencilerin kopya çekmek için fırsat kolladığını biliyordu. Kim imkanı olduğunda kopya çekmezdi ki?

Anladığı kadarıyla Harry kopya konusunda titiz biriydi. Öğrencilere karşı takındığı tavırdan bile anlaşılıyordu bu. Kollarını göğsünde birleştirmiş gerici bakışlarını her birinin üzerinde gezdiriyordu. "Arka tarafa gidebilir miyim?" diye sordu sessizce. Onay alınca sınıfın en arka kısmına geçti. Buradan herkes net bir şekilde görünüyordu. Kopya çeken kişileri görebiliyordu. Onları ispiyonlamak gibi bir şey yapmayacaktı ama kopya çekmelerine de göz yumamayacaktı. 

Stubborn Omega | LarryWhere stories live. Discover now