26

301 40 3
                                    

Bir eli eşinin avucu içindeyken diğer elindeki çiçeği sıkıca tutuyordu. Biraz gergin gibiydi. "Eğer böyle durmaya devam edersen seni buraya zorla getirdiğimi düşünecekler."

"Okul hayatım dışında ilk defa Bay Drake ile görüşüyorum ve biraz gerginim. Geçen hafta ne kadar imalı baktığını görmediğini söyleme sakın. Eğer yine öyle bakışlar atarsa ağlarım. Neden biliyor musun-"

"Çünkü sen gergin olduğunda istemsizce gözlerin doluyor ve bir süre sonra ağlamaya başlıyorsun." Louis hemen gülümsedi. Alfanın kendisi hakkında böyle küçük ayrıntıları bilmesi hoşuna gidiyordu. "Eğer öyle yaparsa onu bizzat uyaracağım. Senden tek isteğim yüzündeki şu dehşet ifadesini sil. Olur mu?"

"Tamam." derken hala gülümsüyordu. Harry onun bu haline dayanamayarak gülmeye başladı. Önünde durdukları dairenin zilini çalarak kapının açılmasını bekledi. Kapıyı açan kadın o kadar güzeldi ki Louis ondan gözlerini alamadı bir süre.

"Hoş geldiniz çocuklar."

"Selam, n'aber?"

"Çok iyiyim, uzun zaman sonra ilk defa uykumu aldım." diyerek Harry'ye sarıldı.

"Huysuz kocan nerede?"

"Seni duydum. Sen benim bu zamana kadarki favori öğrencimdin… tabii Louis'den sonra." Louis onların atışmasına güldü. Yakın olduklarını biliyordu ama bu kadar samimi olduklarını bilmiyordu.

"Teşekkür ederim ama ben olsam bende Harry'yi favori öğrencim olarak seçerdim."

"Sonunda ona bir kere adıyla seslendiğini duyduğuma göre rahatça ölebilirim."

"Bunun yakın olduğunu bildiğimiz için rahatlamanı istedik." Bay Drake cevap vermek için ağzını açsa da karısı onu durdurdu.

"Bence artık atışmanıza biraz ara verin ve kapıda durmayı bırakıp beni bu tatlı beyefendiyle tanıştırın." Harry elini eşinin beline yerleştirerek "Bu tatlı beyefendi, benim güzel eşim Louis." dedi.

"Seninle tanışmayı çok istiyordum Louis. Tanıştığımıza memnun oldum, ben Clara."

"Ben de çok memnun oldum efendim." deyip kolları arasında duran çiçekleri ona uzattı. Kadın kocaman bir gülümsemeyle çiçekleri aldı ondan. Harry'nin söylediğine göre Clara çiçeklere bayılıyormuş.

"Çok teşekkür ederim. Bana Clara diyebilirsin, resmiyetten hoşlanmam." deyip sarıldı Louis'ye. Bu sırada Bay Drake Harry ile selamlaşmıştı.

"Seni evimde ağırlayabildiğim için çok mutluyum Louis, hoş geldin."

"Davetiniz için teşekkürler."

"Hediyeler için biz teşekkür ederiz." Louis dün alışveriş merkezine gidip birçok mağaza gezerek bebek için uygun birkaç hediye almıştı. Salona geçtiklerinde beş yaşlarında bir çocuk vardı.

"Aiden bugün bize eşlik edecek. Annesiyle babası evlilik yıl dönümleri için dışarıdalar. Aiden, misafirlerimize selam vermek ister misin?"

"Merhaba." Louis ona yaklaşarak dizleri üzerine çöküp elini uzattı.

"Merhaba, ben Louis."

"Benim adım da Aiden. Onu hatırlıyorum." diyerek Harry'yi işaret etti. Harry ona gülümseyip el salladı.

"Sana bahsetmiştim daha önce. Senin adınla seslendiğim çocuk Aiden'dı." Louis çocuğa dönerek inceledi. Saçları Harry'nin anlattığında farklı olarak kısaltılmıştı ama gözleri mavi bir boncuk gibi parlıyordu.

Koltuklara yerleşerek sohbet etmeye başladılar. Öncelikle birlikteliklerini tebrik ettiler. "Harry bizim evimizin bir ferdi gibidir. Gerçekten onu böyle mutlu görmek bizi de mutlu etti. Açık konuşmak gerekirse hayatına birini alabileceğine inanmıyordum çünkü hiç böyle bir isteği yoktu."

Stubborn Omega | LarryOnde histórias criam vida. Descubra agora